Uluslararası ilişkilerde ve ülkelerin dış politikasına yön vermede kamu diplomasisi önemli bir yer tutuyor. Türkiye 3 milyon mülteciye kucak açarak dünyaya insanlık dersi vermesine karşın kamu diplomasisini kullanamadığı için sesini dünyaya duyuramıyor. Gerçek Hayat, Türkiye’nin algı yönetiminde neden başarısız olduğunu anlatıyor.
Kriz dönemlerinde yanlış bilgilerin hızla yayılması, Türkiye'nin yurtiçi ve yurtdışındaki durumunu olumsuz yönde etkiliyor. Danimarkalı bir polisin Suriyeli mülteci kızla oynayarak reklamını yapması gündemi meşgul ederken Türkiye'nin mültecilere evini açmasını kimse görmüyor.
Destek değil köstek oldular
Kamu diplomasisi sadece devletin sorumlu olduğu bir durum değil. Vatandaşların da bu sürece destek vermesi gerekiyor. Ancak Gezi Parkı olaylarında Türkiye'yi dışarıya olumsuz bir şekilde göstermek için gerek vatandaşlar gerek medya ve gerekse milletvekilleri etkili rol oynadı.
Kamu diplomasisi aslında yabancı ülkelerin halklarına uygulansa da ülkenin kendi kamuoyu kazanılmadan hedefine ulaşamaz. Kamu Diplomasisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Muharrem Ekşi kamu diplomasisinin başarısını toplumun desteğini kazanmakla doğru orantılı olarak nitelendiriyor.
Algı operasyonu diyerek aşağılanamaz
Gazeteci, Halkla İlişkiler ve iletişim Uzmanı Ali Saydam ise, algı yönetimini 'algı operasyonu' olarak adlandırmayı aşağılama olarak görüyor.
Kamu Diplomasisi Koordinatörü Cemalettin Haşimi, Türkiye'nin diğer ülkelere göre daha fazla dezenformasyona maruz kaldığını söyleyerek yabancı basına verilen somut bilgilerin dönüştürüldüğünü söylüyor.
Kamu diplomasisinin yerini dijital diplomasi aldı
Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gaye Aslı Sancar ise kamu diplomasisinin kurumlardan çıktığını ve vatandaşın da bu konuda etkili olduğunu söylüyor. Bunun sebebini dijital diplomasiye bağlayan Sancar, Hollywood'un sinema yoluyla kamu diplomasisi oluşturduğunu söylüyor.