Gora’nın tarihi açığa çıkıyor

Gora bölgesi yüzlerce yıl Türklere ev sahipliği yaptı ve yapmaya devam ediyor. UKİD tarafından hazırlanan Osmanlı Döneminde Gora-Arşiv Belgeleri ve Defterlerde kitabıyla ortaya çıkan belgeler Goralıların Kuman-Peçenek Türklerinin bakiyeleri olduğuna dair kanaatleri güçlendiriyor.

Merve Akbaş
​Gora bölgesi yüzlerce yıl Türklere ev sahipliği yaptı ve yapmaya devam ediyor.

Kosova Prizren’e bağlı olan Gora, Türk boylarının çok eski devirlerden bu yana kökleştiği bir bölge olarak biliniyor. Tarihsel süreçte oldukça önemli olaylara ev sahipliği yapan Gora ve orada yaşayan insanların kökenleri bugün hâlâ tartışmalara konu oluyor. Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Derneği (UKİD) tarafından ilgilileriyle buluşturulan Osmanlı Dönemi’nde Gora- Arşiv Belgeleri ve Defterlerde kitabı işte bu önemli sorulara ve bölgenin tarihine ışık tutuyor. Eser, UKİD Yönetim Kurulu Başkanı Av. Zeki Çalışkan’ın proje yöneticiliğinde, Prof. Dr. Dündar Alikılıç ve Doç. Dr. Mehmet Topal’ın katkılarıyla, Dr. A. Latif Armağan’ın editörlüğünde hazırlanmış. Uzm. Süreyya Atilla Sağlamçubukcu, Uzm. Erdinç Şahin, Uzm. Doğan Koçer, Uzm. Nedim Pakırdağ, Dr. Saffet Çalışkan da hazırlayanlardan.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/11/06/01/01/resized_b64a8-c2e4a711image0.jpeg

GORA NERESİ VE NEDEN ÖNEMLİ?

Gora, Kosova Devleti’nin Prizren kazasında yer alıyor. Bu bölgede yaşayan ve bugün kendini Türk olarak kabul eden insanların tarihi ise farklı bağlamlarda devam eden tartışmalara konu oluyor. Elimizdeki eser tüm arşiv belgeleriyle bu meseledeki önemli detaylara mercek tutuyor.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/11/06/01/01/resized_89d89-4a892a53c3a7anakkalesavac59fc4b127nakatc4b1lanprizrenliler.jpg

BİRİNCİL KAYNAKLAR BİR ARADA

Eserin giriş bölümünde literatür bilgileri değerlendiriliyor. Balkan, Kosova ve Gora tarihi irdeleniyor. Birinci bölümde ise arşiv belgeleri yer alıyor. Üçüncü bölümde de nüfus defterlerine yer verilerek bölgenin demografik yapısı gözler önüne seriliyor. Eserin Gora bölgesine dair birincil kaynakları ortaya koyan kapsamlı bir ilk çalışma olma özelliği taşıdığını da ekleyelim.

KUMAN-PEÇENEK TÜRKLERİNİN BAKİYELERİ

Kitabın içinde de yer alan ve araştırmacıların, uzmanların ilgisini çekecek arşiv belgelerinin değeri çok büyük. Çünkü bölgede yaşamını sürdüren Goralıların Kuman-Peçenek Türklerinin bakiyeleri olduğuna dair kanaatleri güçlendiriyor. Şahıs ve folklorik isimlerde geçen Türkçe kelime zenginliği, kadim geleneklere bağlılıkları, aile damgaları, desen ve musiki geçmişleri bu kanaati güçlendiren detaylardan. Örneğin 19. yüzyılın ortalarında yazılan nüfus kayıtlarında Gora insanlarının bugün Anadolu’da bile kullanılmayan Türkçe isimler kullandığı görülüyor. Bu belgeler de Osmanlı arşivleri, nüfus defterleri, literatür taramaları gibi araştırmalarla elde edilmiş. Bölge insanın oldukça bağlı oldukları gelenek ve görenekler de yine bu yöndeki düşünceleri destekler vaziyette.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/11/06/01/02/resized_7899f-e5c94252gora.jpg

SARI SALTUK’LA BAŞLAYAN İSLAMLAŞMA

Bölge tarihine bakıldığında Gora’yı anlamak için Kavimler Göçü’ne kadar geriye dönük bir okuma yapmamız gerektiği anlaşılıyor. 350-400’lü yıllardan itibaren Hunların Avrupa’ya doğru hareketlendiği, Avrupa kavimlerinin de yer değiştirdiğini biliyoruz. Eserde de ifade edildiği gibi, Slavlar Arnavutluk ve Makedonya’ya geçerek bu bölgede hakim olurken, Peçenekler, Uzlar, Kumanlar’ın da Balkanlar’a dağıldığı ve Osmanlı’dan önce bölgeyi mesken edindikleri tarihi kayıtlara yer tutuyor. Yine uzmanlar, Selçuklar zamanında Sarı Saltuk’un da etkisiyle bir kısım Türklerin önce Dobruca’ya yerleşip, burada bulunan Peçenek, Kuman, Uz ve Bulgar bakiyesi Hristiyan Türklerle karıştığını ve Makedonya tarafında yeni yerleşimler kurduğunu söylüyor. Bu kadim göçlerin bakiyesi olan Pomak, Torbeş ve Goralıların, Rum ve Slav baskılarına rağmen kültürel varlıklarını bugüne kadar sürdürebildikleri görülüyor. Sarı Saltuk ile başlayan İslamlaşma sürecinin bölgede 15. yüzyılda başladığı ve 20. yüzyıla kadar hızla devam ettiği görülüyor. Son olarak eklemeliyiz ki tüm bu belgelerin ortaya çıkardığı gerçekler Gora’nın geleceğini de şekillendirecek güce sahip.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/11/06/01/03/resized_89ff1-d93a3c82852pxethnic_bulgarians_c4b1n_kosovo.jpg

Kadim Türk Runik yazısı

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/11/06/01/03/resized_ef8bb-7264015bimage80.jpg

Onlarca türbesi var

Sarı Saltuk (1297-98), Osmanlılar’dan önce Balkanlar’a giderek bölgenin İslamlaşmasını sağlar. Bugün hem Anadolu’da hem de Rumeli’de çok sayıda türbesi bulunur. Gerçek mezarının ise kendisinin de yaşadığı Romanya’daki Babadağ’da olduğu tahmin edilir. Babadağ isminin de Sarı Saltuk’tan aldığını söyleyen araştırmacılar var.

HAYAT
Türkiye ‘Cymru’ya örnek oldu: Galler İngilizceden kurtulmak istiyor