Microsoft verileri DNA'da depoluyor!

Tek bir gram DNA'nın 1 trilyon gigabayt dijital veri saklayabildiğini biliyor muydunuz?

Erdem Gükrer Yeni Şafak
Microsoft, hem dijital veri depolama araştırmalarında kullanmak hem de bu doğrultuda sahip olduğu yüklü miktarda verinin güvenliğini sağlamak ve gelecek nesillere sıkıntısız bir biçimde aktarımını gerçekleştirebilmek için sentetik DNA depolama alanı satın aldı.

Sentetik biyoloji alanında iştigal eden San Francisco merkezli girişim firması Twist Bioscience ile el sıkışan yazılım devi 10 milyon uzunluğunda oligonükleotid satın alarak verileri içerisine depoladı.

  • DNA veya RNA molekülleri olan oligonükleotid'leri, 15-20 baz gibi sınırlı miktarda nükleotidin bir araya gelerek oluşturduğu küçük diziler olarak tanımlayabiliriz. Nükleotid ise organik baz, şeker ve fosfattan meydana gelen ve adını içinde barındırdığı organik baz artık hangisi ise ondan alan DNA'nın en küçük yapı birimine verilen isim. (Detaylı bilgi edinmek isterseniz burada Türkçe makale var.)

Bu arada biz yukarıda hem daha kolay anlaşılabilsin hem de gözünüzde şekillensin diye 'satın alıp depoladı' şeklinde özetledik ama aslında yapılan iş biraz daha karışık:

Şöyle ki Microsoft normalde herhangi bir dosyada yahut sabit diskte vs. depolanabilecek bir yığın veriyi alıyor ve bunları DNA'nın kimyasal yapı bloklarını temsil eden As, Ts, Gs ve Cs zincirlerinin içerisindeki genetik koda çeviriyor. Bunun ertesinde de Twist'ten kendisine verilerin ardışık biçimden sıralandığı 10 milyon DNA sarmalı üretmesini istiyor. Tabii dizilimin çözülmesi için gerekli olan veri anahtarını kendisinin oluşturduğunu da not olarak düşelim ki bu sayede de güvenlik sağlanıyor.

Microsoft'un Intel'den transferi olan ve halihazırda yazılım devinin bünyesinde kuantum mimari olarak görev alan Doug Carmean konuya ilişkin açıklamasında, öncül test fazının kendilerine sentetik DNA'da depolanan dijital verilerin tamamının şifrelenip, geri döndürülebildiğini gösterdiğini altını çizerken bununla birlikte henüz ticari anlamda pazara sürülebilecek bir aşamaya erişilmediğini ifade ediyor.

Veri depolanmasında bir sonraki aşamanın DNA ambarlaması olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Ki bu bağlamda da uzun bir süreden beri bilim insanları araştırmalar yürütüyor. Örneğin 2012 yılında Stanford Üniversitesi'nde görevli bilim ekibi canlı hücrelerin içerisine yerleşik yeniden yazılabilir DNA deposu geliştirirken, yine geçtiğimiz yıllarda Harvard Üniversitesi'nde görevli ekip de bir gram DNA'nın içerisine 704 terabayt veri depolamayı başarmıştı.

Twist'in konuya ilişkin resmi bilgilendirmesine buradan erişebilirsiniz.