YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

 

 

Yoğun siyasi kavga, gazeteciliği unutturmasın!..

 
Bir anlamda, biz gazeteciler, bizim ilgimizi çeken ve yaşamı doğrudan ilgilendiren konular hakkında, okuyucuyu bilgilendirmeyi, adeta doğru bulmayız..

 

Önceki gün, Kanal-7'nin ana haber bülteninde, nefis bir anket-haber vardı.. Bir muhabir, yoldan geçen insanlara soruyordu: Esnafa, gençlere, kadınlara, yaşlılara mikrofon tutuyor ve soruyordu..

-312 rakamı size ne ifade ediyor?

-101 rakamını duyunca, ne düşünüyorsunuz?

Hemen hemen hiçkimse, "312"nin, Ceza Kanunu'nun düşünce özgürlüğünü kısıtlayan bir maddesi olduğunu hatırlayamadı... Kimse, "101"in, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin anayasa maddesi olduğunu söyleyemedi.

Büyük çoğunluk, "312" için, "Ankara'nın kod numarasıdır" cevabını verdi..

Bundan ne çıkar?

Şu çıkar..

Galiba biz gazeteciler, bazı konuları ön plana çıkartıp, günlerce manşetlerden işlerken, bir çeşit "kendin pişir-kendin ye" usûlü ahçılık yapıyoruz..

Yıllar süren gazeteciliğim boyunca, hep aynı durum dikkatimi çekti..

Bizler yazıişlerinde oturup, aramızda sohbet ederken, bütün insanlar gibi, yaşamın bizi doğrudan ilgilendiren konularını konuşuyoruz.. Kimi yaklaşan tatile ilişkin projesini anlatır.. Kimi, sahip olmayı tasarladığı otomobilden bahseder.. Çocukların gittikleri okullar, yeni sahip olunan bir bilgisayar veya son dönemde, kullanılan cep telefonu markaları arasındaki fark konuşulur..

Yazıişlerindeki sohbetlerde bunlar konuşulur..

Ama ertesi gün, aynı insanların hazırladıkları gazetelerin manşetlerinde, anayasa tartışmaları, siyasi liderlerin polemikleri, soyut hukuk ve demokrasi yorumları yer alır.

Bir anlamda, biz gazeteciler, bizim ilgimizi çeken ve yaşamı doğrudan ilgilendiren konular hakkında, okuyucuyu bilgilendirmeyi, adeta doğru bulmayız..

Oysa basının, "fonksiyonel" olmasını da bekler okuyucu kitleleri.. "Büyük siyaset", elbet "ulus"ların kaderini etkiler.. Ama uluslar da, "birey"lerden oluşur.. Ve normal bireyler için "siyaset", günlük yaşamın dışındaki bir olgudur..

Mesela, açıklandığına göre, 3 Nisan'da iki yeni cep telefonu için, özelleştirme ihalesi açılıyor.. Bu iki cep telefonu imtiyazı için, 20'ye yakın yerli ve yabancı şirket yarışacak.. Taban rakamının 600 milyon dolar civarında olacağı bilinen bu ihalede, cep telefonu imtiyazı herhalde 2 milyara yakın rakamlara yükselecek..

Bu yeni cep telefonlarının ihalesiyle ilgili haberler, olsa olsa birkaç bin kişiyi doğrudan ilgilendirir.. Daha önce verilen "Telsim" ve "Türkcell" imtiyazlarının, sahiplerini nasıl hızla zengin ettiği konusu, tüm sermaye sınıfını hem ilgilendirmiş, hem de iştahlarını kabartmıştır..

Ama işin geniş kitleleri ilgilendiren yanı, ihaleleri kimlerin kazanacağından öteye, bu iki yeni cep telefonu şirketinin, kullanıcılara neler getireceğine ilişkindir..

Örneğin, biliyoruz ki bu iki yeni imtiyazın sahipleri, üç yıl süre ile mevcut iki cep telefonu şirketi ile "roaming" anlaşması yapamayacaklar.. Yani, mevcut şirketlerin, iletişimi sağlayan yatırımlarından faydalanamayacaklar..

Bugün siz "532"li bir telefonla, "542"li bir telefonu arayabiliyorsunuz.. Çünkü bu iki şirketin (Türkcell ve Telsim) arasında, roaming anlaşması var..

Ama yeni iki cep telefonu ile, 532 ve 542'li telefonlar, üç sene aranamayacak..

Ayrıca, yeni cep telefonları 1800 megahertz ölçeğinde olacak.. Oysa biz, şimdiki cep telefonları ile 900 megahertzlik bantlardan konuşuyoruz.

Bütün bu olgulardan, "tüketici-okur"u ilgilendiren sayısız haber çıkar.. Şu anda 8 milyonu aşkın yurttaşın cep telefonu, 18 milyon yurttaşın da hatlı telefonu olduğunu hatırlarsınız, bu tür haberlerin ilgi alanının çapını da kestirebilirsiniz..

Otomobil de böyle bir şey.. Bakın siyasetçilerin kullandığı otomobil markalarına.. Özal BMW kullanırdı.. Şimdi Çiller'in, Mesut Yılmaz'ın, Erbakan'ın altlarında Mercedes'ler var.. Ecevit "Renault"ya veya "Opel"e biniyor.. Bahçeli de, galiba "Volvo" ile "Opel" arasında dolaşıyor..

Sadece İstanbul'da, 1.5 milyon motorlu araç var trafikte..

Aynı fiyata satılan iki farklı marka otomobilin birbirleri ile karşılaştırılması, haber değil midir?

Yani özgürlük ve demokrasi üzerinde dururken, günlük yaşamı etkileyen "fonksiyonel haberciliği" de, herhalde unutmamak gerekiyor..

Acaba "Gima" mı, "Carrefour" mu, "Yimpaş" mı, "Migros" mu, "Bim" mi daha ucuza mal satıyor? Bütün bunlar hep haberdir.

ŞAKA

Cimbom!

Galatasaray, UEFA Kupası'nda yarı finale kaldığına göre, Avrupa Birliği'ne yarı-girmiş sayılırız..
Bu nedenle 312'nci maddeyi daha keskin çalıştırarak, muhalif olan herkesi cezalandırmalıyız..
Çünkü "Kopenhag Kriterleri", özünde, bir devletin futboldaki başarılarını ölçer..
Bu vesile ile, idam cezalarını infaz etmek de, aklın gereğidir..

UMURSAMAZLIK

Hukuk herkese lazımdır!

Bazı kesimler özellikle işadamları, "demokrasi", "hukuk", "insan hakları" ve "özgürlük" gibi kavramlar için verilen mücadeleye uzaktan bakıyor..

Oysa "demokrasi" ve "hukukun üstünlüğü", 7'den 70'e herkese ve her meslek sahibine lazım..

Türkiye'deki işadamlarının, sadece bu topluma özgü "moda suçlar" yüzünden ne cezalar çektiğini hatırlamak gerekir.. "Türk Parasını Koruma Mevzuatı" dolayısıyla, "toplu kaçakçılık" faili olup, hapse giren, yurt dışında kaçak yaşamak zorunda olan işadamlarını hatırlayın bir..

"Milli Korunma Kanunu"na muhalefet ettiği gerekçesiyle, fahiş fiyatla mal sattığı için hapse giren ünlü işadamlarını hemen unuttuk..

"Hayali ihracatçı", "altın kaçakçısı", "amortisör kaçakçısı" diye damgalanan ünlü isimlerin, gazete manşetlerinde, bugünkü Erbakan veya Hasan Celal Güzel yerine teşhir edildiklerini adeta hatırlamıyoruz..

"Araştırıcı gazeteciler" bir dönemde, kimlerin İsviçre bankalarında paraları olduğunu sorarak, "basın başarı ödülü" alırlardı..

Sanki bunlar hiç yaşanmamış ve "hukukun üstünlüğü", sadece Recep Tayyib'i veya Ali Bayramoğlu'nu ilgilendiren bir sorunmuş gibi davranıyor TÜSİAD'çılar..
İşte asıl "geri kalmışlık" budur!..


25 Mart 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...