İSTANBUL- Uluslararası Avrupa Birliği Şûrâsı'nın dört günlük çalışmanın ardından hazırladığı raporlarda dini hayatın hiçbir şekilde dışlanmaması gerektiği görüşü ağırlıklı olarak yer aldı. The Marmara Oteli'nde çalışmalarını tamamlayan dört komisyon tarafından hazırlanan raporlar dün açıklandı. Komisyon raporları dün yapılan Genel Kurul Toplantısı'nda tartışmaya açıldı. Kararları tavsiye niteliğinde olan şûrâda hazırlanan raporda dini hayat açısından olumlu değerlendirmelere yer verildi.
Şûrânın dördüncü günkü toplantısına Diyanet İşleri Başkanı M. Nuri Yılmaz başkanlık etti. Toplantıya bilim adamlarının yanısıra siyasilerden Demokratik Sol Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Tan ile Fazilet Partisi İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş da katıldı.

Dini dışlamayın

Hazırlanan raporların, özgürlükçü, dini hayatı dikkate alan, ailenin korunmasını önceleyen bir içerik taşıdığı dikkat çekti. Raporlarda, dini dışlayarak çağdaşlaşmanının mümkün olmayacağı, AB sürecinde kültür farklılıklarının zenginlik olarak kabul edilmesi gerektiği, Avrupa'daki Türkler'e yönelik eğitim çalışmalarına ağırlık verilmesi, ailelerin menfi akımlardan etkilenmemesi için bilinçlendirmesi, İlahiyat Fakülteleri'nin ders ve müfredat açısından AB şartlarına hazırlanması, İslam ülkeleri arasında yayın birliği oluşturulması ve dini yayınların muhteva olarak zenginleştirilmesi gibi önerilere yer verildi.

Dinlerarası İlişkiler Sekretaryası

Birinci Komisyon raporunda, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde "Diğer Dinlerle İlişkiler Sekretaryası" kurulması önerildi. Şûrâya Hollanda'dan katılan Prof. Nasr Hamid Ebu Zeyd'in teklifi üzerine sekretaryanın unvanına "kültürler" kelimesi de eklendi. Zeyd yaptığı konuşmada, Şura'da Vatikan Klisesi'nin kullandığı terimlerin tercih edildiğini belirterek, "Müslümanlar, kendi terimlerimizin kullanılmasının daha doğru olacağını sanıyorum" dedi. Zeyd'in önerisinin kabul edilmesiyle, sekretaryanın ismi, "Diğer Dinler ve Kültürlerarası İlişkiler Sekretaryası" olarak belirlendi. Raporun altıncı maddesinde yeralan Avrupa'daki Türkler'e yönelik kitaplıklara sadece devletin yayınevlerinden kitap alınmasına ilişkin öneri, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu'nun itirazı üzerine değiştirildi. Öneriyle birlikte özel kuruluşlarca yayınlanan ciddi ve ilmi eserlerden de yararlanılması kararı benimsendi.