Siyaset ısınıyor, saflar yeniden oluşuyor. Sol siyaset, yola 'boş koltuk' ile gidilemeyeceğini anlayınca, daha kolay bir formüle başvurdu: 'Bilinen' bir ismin, Cumhuriyet gazetesi yazarı İlhan Selçuk'un, liderliği etrafında birleşmek... Siyaset için biraz yaşlı Selçuk (77 yaşında), popülerliğinin zirvesinde de sayılmaz; ancak yine de 'boş koltuk' formulünden daha uygun bir seçenek. Şimdi, sıra, CHP ve ÖDP gibi partilerle liderlerini, partileşme arzusu taşıyan lider adaylarını onun ismi etrafında birleştirebilmekte.

Kemal Derviş de siyasete ısındığı hissini veren çıkışlara başladı. En belirgin girişimi Bursa ile başlayan Anadolu turları... Derviş'in Saadettin Tantan ile birlikte yeni bir parti için kolları sıvayacağı iddia ediliyor. İki büyük holdingin, iş dünyasından birini siyasete soyundurmaktansa kendilerine yakın gördükleri Derviş ve Tantan ile yeni dengeleri zorlamayı tercih ettikleri söyleniyor. Derviş-Tantan ikilisinin, merkez siyasette lider adayı olarak bilinen başkalarını da yanına çekecek bir câzibe odağı oluşturabilecekleri beklentisi yaygın.

Geleneksel siyasi anlayışların iflâs ettiği bir ülke Türkiye. Gözler yeni simalarda. Tayyip Erdoğan'ın gördüğü ilginin bir bölümü 'mevcut siyasetin kendisini dışlaması' gerçeği ile irtibatlı; eski yüzlerle kamuoyu önüne çıktığında destek oranının düşmesi de buna işaret ediyor. Son günlerdeki çıkışları da, muhtemelen, geniş kitlelerin ilk algılamasını yeniden canlandırmaya yönelik. Muhafazakâr gündemin klasik maddeleri olan içki ve doğum kontrolü konularına sahip çıkarak farkını vurguluyor.

Türkiye siyasetinde 'yeni'ye yatırım yapanlar doğru yoldalar. Bu sonuca, IMF programının ekonomisini çökerttiği Arjantin'de şu sıralarda yaşananlara bakarak ulaşmak mümkün.

Arjantin'de ekonomiyle birlikte siyaset de çöktü. Önce ekonomi bakanı, ardından hükümet ve cumhurbaşkanı istifalarını verdiler. Anayasal hak ve özgürlükler askıya alındı. Sokak gösterileriyle çalkalandı Arjantin. Bir başka ülkeyle bağlantısı bulunanlar Arjantin'i terk ettiler. Aradan sadece iki ay geçtiği halde, Arjantin halkı, bugün, kendi kaderine sahip çıkmaya çalışıyor. Homurtuların yerini sağlıklı arayışlar aldı ve bir avuç tuzu kuru dışındaki herkes tartışmalar istikametinde oluşan örgütlenmeler içerisinde saf tutmaya başladı. Arjantin'den gelen haberler, siyasetin bugüne kadar siyaset dışı kalmış yüzler etrafında yeniden oluştuğuna işaret ediyor.

Bu, bir yönüyle, Sovyetler Birliği'nin sonunu getiren Polonya'daki gelişmeleri andırıyor. Orada da, iflâs etmiş sisteme isyan eden kitleler, şimdi Arjantin'de yaşanana benzer bir süreç içerisinde, kendi siyasi kadrolarını çıkarmışlardı. Buenos Aires'ten şimdilerde gelen haberler, Arjantin'in Polonya'nın izini sürdürdüğünü gösteriyor. Polonya'da yaşanan, sokaklara egemen bir sendika liderini cumhurbaşkanlığına kadar götüren, yeni yüzlerin siyaseti belirlediği bir süreçti.

Türkiye'de siyasetle ilgilenen ve kendilerini 'yeni' olarak takdim etme ihtiyacı duyanlar, siyasetin kurallarını değiştiren Polonya örneği üzerine yoğunlaşmalı, ekonomisi iflâs etmiş Arjantin'de şu sırada yaşananları da yakın tâkibe almalı. Bu iki örneğe bakılarak söylenebilecek olan şu: Tabandan başlayan bir örgütlenmenin kitleleri yanına çekme şansı fazla; en tepedeki koltuğu doldurma ile uğraşma, ya da eskimiş yüzleri siyasete ısındırma, sonuç getirecek 'başarı formulü' sayılamaz.

Şimdi çok uzak bir gelecek gibi görünse bile bir gün sandık ortaya konulacak; siyasetle ülkenin geleceğini etkilemek niyetinde olanların fazla gecikmeden kollarını sıvamalarının tam zamanı. İlhan Selçuk adının âniden ortaya atılması, Kemal Derviş'in Bursa çıkarması, Tayyip Erdoğan'ın pek anlaşılamayan çıkışları bu zamanlamayla ilgili olabilir.

Türkiye, ekonomisi ve siyaseti bütünüyle iflâs etmeden kendini değiştirmeyi becerebilecek mi, bakalım.

FEHMİ KORU

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu