T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

T E L E V İ Z Y O N

Evlerde 'digital' ajan mı var?

Avrupa ve Amerika'da hızla yaygınlaşan Digital Yayıncılık, tartışılıyor. İngiltere'de yayınlanan Ajan TV adlı kitap, dijital televizyonu, oturma odalarındaki "Büyük Birader teknolojisi" olarak tanımlıyor.

İngiltere'de yayınlanan "Spy TV / Ajan Televizyon) adlı kitapta ortaya atılan iddiaya göre, digital televizyon yayıncılığı, interaktiviteden gelen imkanlarıyla oturma odalarında yeni bir tür "Büyük Birader" egemenliği kuruyor. İlk bakışta komplo teorisi gibi görünen bu iddia, izleyicinin profilini çıkaran interaktivite özelliği gözönüne alındığında hiç de yabana atılacak gibi durmuyor.

İletişim teknolojisindeki gelişmeler, uydu yayıncılığıyla birlikte dev adımlarla ilerledi. Dünyada ve ülkemizde dijital yayıncılığın yaygınlaşmasına ve bu alanda teknolojinin oturmasına paralel olarak her gün yeni gelişmeler oluyor. Dijital TV konusunda öncü olan ABD ve İngiltere 2006 yılında tamamen dijitale geçmeyi planlarken, dünyadaysa 2010 yılı hedefleniyor. Dijital televizyonun Türkiye'deki örnekleri Digiturk ve Star Digital'den de bildiğimiz kadarıyla ses ve görüntüdeki kalite, izleyiciye yüzlerce kanal seçeneği sunma, izlemeden kaydetme, puan verme, ileri geri sarma seçenekleri ve Internete bağlanabilme, e- ticaret yapabilme, banka hesaplarına girebilme gibi imkanlar sunan dijital TV, televizyon yayıncılığına sunduğu imkanlarla ekranların geleceğinin dijital yayıncılıkta olduğunu gösterirken, bir takım tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Medyakronik sitesinde yer alan Esra Arsan imzalı, "Kim korkar dijital televizyondan?" başlıklı yazıda, Avrupa'da başlayan tartışmalarda dijital TV'nin özel hayatlara ve demokrasiye darbe vurduğuna yer veriliyor. 2000'de İngiltere'de yayınlanan bir kitaptan alıntıların yapıldığı yazıda, dijital TV'nin protesto edilmesi için çağrı yapıldığına değiniliyor.

Yönlendirebilir ve jurnalleyebilir

David Burke tarafından derlenmiş makalalerden oluşan "Spy TV/Ajan Televizyon" adlı kitapta anlatılanlara göre, dijital TV yayıncılığı, interaktiviteden gelen imkanlarıyla oturma odalarında yeni bir tür "Büyük Birader" egemenliği kuruyor. Yazıda, Interaktif TV bağlantısı bir şirket tarafından izleyiciye ulaştığı için de, onların ne tür programlar yüklediklerini izleyicinin bilmesinin imkansız olduğu belirtiliyor.

İzleyicinin değiştirdiği kanallardan tutun da, sürekli izlediği programlar, TV izleme alışkanlıkları, kullandığı internet siteleri, alış-veriş yaptığı kurumlar yayıncı şirketler tarafından kaydediliyor. Yayıncı şirket bu yolla kişilerin izleme davranışlarından yola çıkarak bir izleyici profili çıkarabiliyor. Bu tür bir analiz, izleyiciyi hangi durumların nasıl motive ettiği konusunda da ipuçları veriyor. İzleyicinin ilgi ve ihtiyaçlarını analiz eden servis sağlayıcılar, bu doğrultuda satabilecekleri yeni mamüller tasarlıyor ya da izleyicinin düşüncelerini yönlendirebiliyorlar.

Analiz sonuçları satılabilir

Interaktif TV, izleyici hakkında bilgi topladığında, izleyicinin programlanabilmesi için zemin hazırlanıyor. Ayrıca, bu analizin nasıl kullanılacağı yayıncı şirkete kalıyor. Pazarlama şirketlerinin bu tür enformasyonlara can attığı, hükümetler, polis ve özel araştırma şirketlerinin de izleyici ilgili bilgi toplamak isteyebilecekleri varsayımı göz önüne alındığında işin boyutunun nerelere varabileceğini kestirmek zor değil. Yani başlangıçta yeni pazarlar yaratmak için kullanılacağı düşünülen bu analiz sonuçlarının farklı amaçlara hizmet etmeyeceği garanti edilemez.


SEYRİ ŞAHANE Seyri Şahane
Baykal inandırıcı mıydı?
Ertan Türer: Habertürk TV'de yayınlanan "Basın Kulübü"ne CHP Genel Başkanı Deniz Baykal katıldı. 18 Nisan seçimlerinde ağır bir yenilgiye uğrayan ve Meclis dışına itildikten sonra partisinin genel başkanlığından ayrılıp inzivaya çekilen ve daha sonra yeniden başkan olan Baykal, CHP'nin kamuoyu araştırmalarında ikinci parti konumuna gelmesiyle iktidara talip olduğunu bağırıp durdu. Baykal'ın söylemlerinde değişik mesajlar yoktu. "Hırslı, agresif" bir görünüm arzeden Baykal her ne kadar 'değiştim' dese de mimikleri ve sözleri pek öyle söylemiyordu. Alt kültür partisi olmayıp bütün unsurlarıyla Türkiye'ye sahip çıktıklarını, partisinin Apo yakalandığı için barajın altında kaldığını, CHP içindeki kavganın bittiğini, Tayyip Erdoğan'ın içki tartışmasını açtığına pişman olacağını ve tek başına iktidar için çalıştıklarını dile getirmesi 'bir şeyler'e sığınma ya da birilerini kötü referans verip prim kazanma şeklinde algılandı. "Milletvekili dokunulmazlığının ve bakanların yargılanmasına imkân sağlayacak düzenlemenin referanduma götürülmesini isterdim... Milletvekili maaşlarının bu ortamda ölçüsüz bir biçimde artırılması büyük bir saygısızlıktı.... Türkiye'de çözülmesi gereken ana sorun dokunulmazlık ve yolsuzluk. Bunun önemini yeterince kavradığımızı sanmıyorum... Bir bakanın görevde iken işlediği suçla ilgili olarak, bakanlığı ve milletvekilliğini bıraksa bile hiçbir savcı işlem yapamıyor. Türkiye bunu aşmalı. Siyasetçi vatandaş olduğunu unutmamalı..." İşte bu sözler de günümüzde siyaset-bürokrasi-devlet üçgenindeki çarpıklıkların tespiti ve düzene başkaldırışın bir belirtisi olarak anlam kazandı. Yani iki farklı görünüm çizen Baykal'ın inandırıcı olup olmadığını ise kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

 
Nurtopu gibi bir dizi daha
Dizi enflasyonunun yaşandığı ekranlara yeni bir komedi dizisi daha katılıyor. Ucuza malolması ve bol bol rating getirmesi dolayısıyla bütün tv kanallarının rağbet ettiği sit-com'lara bir yenisi daha eklendi. "Başımıza Gelenler" adını taşıyan dizi Kanal D ekranında izleyenlere buluşuyor.
Yönetmenliğini Bülent Özdural'ın yaptığı, senaryosunu Necef Uğurlu'nun yazdığı Başımıza Gelenler'in başrollerinde Gazanfer Özcan ve Ahmet Uğurlu var. Yapımcılığını ANS'ın üstlendiği dizide ayrıca Yasemin Alkaya, Ali Erkazan, Müjgan Ağralı, Suat Sungur ve Özlem Yıldız da rol alıyor. Bu ilk bölümde, Pilot Zühtü, telsizden eşinin kendisini terk ettiğini öğrenir. Bunalıma giren Zühtü, babası Masum Bey'in yanına taşınır.
Masum Bey, oğlunu oyalanması için kuru temizleme dükkanına müdür olarak atar. Zühtü karısının kendisini terk ettiğini başkalarının öğrenmesini istemez. Ancak babasının ağzında bakla ıslanmadığı için haber kısa zamanda bütün mahalleye yayılır, hatta Çin'den bile geçmiş olsuna gelenler olur. Kanal D / 20.35

Bayram geldi, kurban tartışmaları da!
Orhan Uğuroğlu'nun sunduğu Söz Hakkı'nda, "Kurban" tartışması var. Yaşar Nuri Öztürk ve Türk Veteriner Hekimleri Birliği Konsey Başkanı Ali Eroğlu'nun katılacağı programda, 'Kurban'a dair pek çok soru ve TSE'nin kurbanlık hayvanlara "standart" koymasının dine uygun olup olmadığı konuşuluyor. Kanal 6 / 22.40
Türkülerin tanıklığıyla...
Süleyman Çobanoğlu'nun hazırlayıp sunduğu Tanıkların bu haftaki konuğu Türk Halk Müziği'nin duayenlerinden Bedia Akartürk. TRT yıllarından izleyenlerin hafızalarında kalan Bedia Akartürk, türkü ile geçen ömrünü anlatıyor programda. Bir dönemin vazgeçilmez seslerinden olan Türk Halk Müziğinin başarılı ve sevilen ismi Bedia Akartürk, hayatı sanat yaşamı, korkuları, ümitleri ve hayalleriyle Tanıklar'da ekranlara geliyor. Bedia Akartürk'ün yakın arkadaşları, ailesi, sanatçı dostları Akartürk'ün yaşamına, sanatına tanıklık ediyor. Kanal 7 / 22.45
Beyazsaray'da bir gün geçirin
ABD Başkanı George W. Bush'un Beyaz Saray'daki bir günü belgesel formatında ekrana geliyor. NBC'nin hazırladığı programda Amerika'nın en çok izlenen habercisi Tom Brokaw'un izlenimleriyle, Bushların Beyaz Saray'daki bir günü yayınlanıyor. Programda, "Batı Cephesi"nden görüntülerin yanısıra, Beyaz Saray'ın bir gününde en çok konuşulan isimler olan Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Ulusal Güvenlik Danışmanı Condeleeza Rice, First Lady Laura Bush ve Başkan'ın köpeği Barney'in bir günlük öyküleri yeralıyor. Ntv / 23.05
19 Şubat 2002
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED