AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Masal, masal, matitas...

Hepimizin daha emekleme dönemlerimizden itibaren mâruz kaldığımız büyük Türk masalları var; dün, Meclis'te Türk askerlerinin Irak'a gönderilmesi yolunda olumlu oy kullanan milletvekilleri, onların parmak kaldırdığı tezkere metnini imzalayan bakanlar biraz da o masalların etkisi altında davrandılar...

Bunların ilki, "Büyüklerimiz her şeyi bizden iyi bilir" masalıdır. Çocukluğumuzdan beri, bizden biraz daha ileri yaşta olanlar, anne-babalarımız, hepimizi bu masalla uyuttular. Bir günden bir güne, "Ben de biliyorum", ya da "Ben bazı şeyleri onlardan daha iyi biliyorum" dememize izin vermeksizin... Böyle bir itiraz hep 'başkaldırı' olarak karşılandı, buna cesaret edenler en ağır cezalara çarptırıldılar. Bilmiyorum, bu satırları okurken, geçmişte bu yüzden yediğiniz tokatlar yüzünden sizin de yanağınız sızlıyor mu?

Oysa, büyüklerimizin her zaman her şeyi bilmedikleri meydanda. Yalnızca bu masal yüzünden Türkiye kimbilir neler kaybetti? Masala inanarak başımıza getirdiğimiz iktidarların, önümüze geçirdiğimiz liderlerin yaptıkları yüzünden bu halde değil miyiz? Kimbilir nice 'büyükleri' dinlerken, "Ne diyor bu adam?" diye düşünmüşsünüzdür; oysa sizin küçümsediğiniz o kişiler pek çoklarının gözünde dediğine itiraz edilmemesi gereken bir 'büyük'tür...

İkincisi, "Başkalarının başına gelen bizim başımıza gelmez" beklentisine yol açan büyük Türk masalıdır. Bizde tarih her seferinde bu masal yüzünden tekerrür ediyor. Geçmişten, kendi başımıza gelenlerden, ya da başkalarının yaşadıklarından ders çıkarma hassamız yeterince gelişmiş değil. Aynı olayı bir daha, bir daha, bir daha yaşarız biz.

Irak'a bakalım... Washington ile Londra'nın Irak'a dönük hesaplarının tümünün boş çıktığı görülüyor. Saddam'ın devrilmesinden, rejiminin yıkılmasından mutlu olsalar bile, Iraklılar, Amerikalıları ellerinde çiçeklerle karşılamadılar. Tepkiler aradan geçen süre içerisinde direnişe dönüştü; Amerikalıların Türk askerini yanlarında istemesinin sebebi bu. Bazılarımız, buna rağmen, "Iraklılar bize farklı davranacaklardır" umudundalar...

Oysa, psikolojiden de bilindiği üzere, 'etki-tepki' ilişkisi kişilere veya gruplara fazla bağlı değil. Belli etkiler, benzer şartlarda, hep aynı tepkileri doğurur. Amerikalılar ve diğer müttefik güçlerini 'işgalci' gören Iraklılar neden bize farklı bir gözle baksınlar? İstiklal Savaşı'na gidilen günlerde, ülkemizi işgal eden güçlerin, sömürgelerinden getirdikleri Müslüman askerlerin topraklarımızdaki varlığı, bizim direniş azmimizi kırmış mıydı? Hadi tarihi unuttuk; Irak'tan gelen 'olumsuz' mesajlara neden kulak tıkanıyor?

Üçüncü büyük Türk masalı daha basit: "Kendi düşen ağlamaz..." Küçük yaşlarımızdan itibaren bu masalı dinlediğimiz halde, etrafınızı izleyin, en ufak bir sendelemede bile gözlerimiz yaşarır bizim. Çocukların ayağı biraz sürçsün, hele bir de düşsünler, nasıl ciyak ciyak ağladıklarına her zaman tanık olmuşuzdur. Büyükler de kendilerinin sebep oldukları olaylara kolay kolay katlanmaz, bir yandan gözyaşı dökerken bir yandan da faturayı çıkartacak birini ararlar...

Meclis'ten çıkan karar Türkiye'nin önünü açacak sonuçlar doğurmaz, ülkedeki dengeler sarsılır ve beklentilerin hiçbiri yerine gelmezse ne olacak? Irak'a asker gönderirken umduğunuz olumlu gelişmeler yerine, ABD ve İngiltere'nin şu anda içine düştükleri çaresizlikle karşı karşıya kalırsak bunun faturası kime çıkacak? Hükümet, o büyük Türk masalını hatırlayıp, "Kendim ettim, kendim buldum" diyebilecek mi?

Meclis'in kararı bize bu üç büyük Türk masalının âkıbetini de belirleyecek. "Büyüklerimiz her şeyi bizden daha iyi bilir" görüşünün etkisiyle oy kullanan milletvekilleri, 'büyüklerin' gerçekten her şeyi kendilerinden daha iyi bilip bilmediğini öğrenecekler... "Başkalarının başına gelen bizim başımıza gelmez" görüşüyle tezkereyi Meclis'e sunan hükümet de, çok geçmeden, bu beklentisinin doğrulanıp doğrulanmadığını görecek...

Sonunda birileri, manzaraya bakıp, "Kendi düşen ağlamaz" dediğinde, umarım, siyaset sahnesinden ağlama sesleri yükselmez...


8 Ekim 2003
Çarşamba
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED