Geçen Cumartesi günü akşam üzeri alış veriş için Ankara/Söğütözü'nde bir mağazaya gittim. Bölümler arasında gezerken yanında iki çocuk önünde alış veriş arabası tanıdık bir simaya ilişti gözüm. İstanbul'da kapı komşumdu. Kucaklaştık, ayak üstü kısa bir sohbetten sonra ikimiz de işimize koyulduk.

Eşim bu manzaradan etkilenmişti. Çünkü karşılaştığımız sima Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin beydi. Evet başbakan yardımcısıydı ve sade bir vatandaş gibi çekmişti sivilleri sakin sakin alış veriş yapıyordu. Mağazadaki çalışanlardan bazıları arkadaşlarına hayretler içinde başbakan yardımcısını gösteriyorlardı.

Hayretleri başbakan yardımcısı olmasından kaynaklanmıyordu. Sadeliğinden ve gösterişsizliğinden kaynaklanıyordu. İstese danışmanlarına korumalarına bir liste verip gönderebilir kendisi keyfine bakabilirdi hatta basına haber verir ve arkasında bir basın ordusuyla gezebilirdi. Tek başına iki çocuğuyla birlikte sakin sakin raflardan ihtiyacı olan ürünleri alıp arabaya koyuyordu. Eşimin de mağazada çalışanların da hayretini mucip olan bu sadelikti. Bakanlığın debdebe, azamet ve haşmetini değil insanlığın tevazu ve sadeliğini tercih etmişti.

Fatih'te ilçe teşkilat başkanıyken Akşemsettin'de kapı komşumdu. Ben partide resmi görev almamayı tercih etmiştim ama partinin eğitim çalışmasına öncülük ediyordum. Fatih'te ikamet ettiğim için de Fatih ilçesinin istişare heyetindeydim. Ayda bir M. Ali bey bizi davet eder fikir alışverişinde bulunurdu.

1994 yerel seçimlerinde Fatih Belediye başkanı seçildi. Fakat daha sonra itiraz üzerine Fatih, Yalova ve Beykoz seçimleri iptal edilmişti.

Dostluk zor zamanda gereklidir kuralı benim daima temel ilkem olmuştur. Seçimin iptal edildiğini haber aldığım saat hemen yanı başındaydım. Bakanların ve başkanların kapısında görünmekten hiç hazzetmem. Ama dostum dara düştüğünde yanında olmak isterim.

Haziran 1994'te yenilenen belediye seçimlerinde seçimi S. Tantan kazandı. ANAP'ta sevinç bizimkilerde hüzün hakimdi. O zaman henüz 9 yaşındaki oğlum, "yani şimdi M. Ali amca başkan değil mi?" diyerek ağlamıştı. M. Ali beyin evine gittim. Evde çocuklarıyla yalnızdı ve elinde Tv kumandası haberleri seyrediyordu. Bir dostun yapması gerekeni yaptım. Bir sene sonra genel seçimler var rövanşını alırız kabilinden sözlerle moral vermeye çalıştım.partinin önünde bekleyen gençlere moral vermek için birlikte partiye gittik.

Kazanılmış başkanlığı kaybetmek kolay değildi. M. Ali beyin basın başına üşüştü. M. Ali beyin orada verdiği mesaj seneye genel seçimler var bu seçimin rövanşını o zaman alırız şeklindeydi. (O arada Tayip bey de geldi. Sağda solda dağınık bekleşen gençlerin, "Tayyip abi geldi ."diyerek anasına kavuşmuş kuzular gibi ağlaşarak koşuşturmalarını hiç unutmam. Tayip bey Büyükşehir belediye başkanıydı ama gençlerin hala ağabeyiydi! Tıpkı bugün başbakan olduğu halde Keçiörendeki çocukların ağabeyi olduğu gibi!))

1995 genel seçimlerinde M. Ali Şahin bey İstanbul milletvekili olarak parlamentoya girdi. Bugün devlet bakanı ve başbakan yardımcısı.

Nerelerden geldiğini unutmamış gurura kibire kapılmamış halkın içinden biri olarak mağazada alışveriş yapıyor. Dışarıda kendisini kırmızı plakalı bir araç ta beklemiyor. Sivil bir araçla gelmiş.

Size bir şey söyleyeyim mi? Başbakanından bakanlarına, bakanlarından milletvekillerine kadar halkın içinden gelen ve halkın içine girmekten çekinmeyen bu hükümet o kadar çok dua alıyor ki kim ne oyun çevirirse çevirsin bu samimiyetini kaybetmediği sürece bu hükümet bu ülkeye unutulmaz hizmetler verecektir. Buna inanıyorum.

Allah ihlastan ayırmasın.

RESUL TOSUN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

Abone Formu

Mesaj Formu