T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 29 NİSAN 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
  Favorilere Ekle
  Giriş sayfası yap

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Erdoğan'dan özel hastanelere sert tepki

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özel hastanelerden hizmet alımı konusunda Sağlık Bakanlığı ile özel sektör ve vakıf hastanelerinin özel anlaşma yaptığını ancak yapılan mutabakatlara rağmen bu mutabakatların aşıldığını ve çiğnendiğini belirterek, "Sağlığın istismarı olamaz, olmamalıdır. Bu müteahhidin yüzde 60 kırım yapmak suretiyle inşaattan demir ve çimento çalmasına benziyor" dedi.

Erdoğan, Akdağ'la birlikte Sanovel İlaç Fabrikası'nın açılışını yaptı.
Başbakan Erdoğan, Üsküdar Emniyet Mahallesi'ndeki evinden çıktıktan sonra Üsküdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi pistinden havalanan helikopterle Silivri'nin Çanta Beldesi'nde açılışı yapılacak olan Sanovel İlaç Fabrikası'na geldi.

Erdoğan, açılış töreninde yaptığı konuşmada, stratejik olan ilaç sektöründe önemli adımlar attıklarını söyledi. Göreve geldiklerinde sağlıkta çok ciddi bir yozlaşmanın söz konusu olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu, hastanelerimizden tutun da ilaç sektörüne kadar... İlaç sektöründe birkaç önemli fabrikanın dışında adeta merdiven altıyla fabrikaların yarış halinde olduğu bir dönemi tespit etmiştik. Bu sağlıklı bir gelişmeyi müjdelemiyordu. Tam aksine sağlıksız bir yapılaşma ve insan sağlığını tehdit eden bir yapı olarak ülkemizin bir gerçeğiydi. Bunun ortadan kaldırılması için bir şeyler yapılması gerekiyordu. Bu konuda reformist bir adım atılabilmesi için eli taşın altına koymaktan başka bir çare yoktu. Bunlar aslında çok konuşuldu. Her siyasi dönemlerin başlangıçlarında 'yaparız, ederiz' denildi. Ama maalesef bu adımlar atılmadı. Bunların altından birçok pislikler de geldi. Biz bu konuda kararlı olduğumuzu, bu değişimi gerçekleştireceğimizi vaat ettik. Hamdolsun şu anda bunu büyük ölçüde gerçekleştirmenin bahtiyarlığı içindeyiz. Bitti mi? Hayır, bitmedi. Atacağımız çok adımlar var. Bunları gerçekleştireceğiz."

HASTANELERİN FİZİKİ YAPISI

Başbakan Erdoğan, Türkiye'de önce hastanelerde insanca muamele gerçekleştirilecek fiziki bir yapının oluşmasının şart olduğunu dile getirerek, devlet, özel ve vakıf sektörünün devlet tarafından koordine edilmek suretiyle halka sağlık hizmeti vereceğini vurguladı. Burada da bir etik sorunuyla karşılaştıklarını ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ne yazık ki hala bunu aşamadık. Aşamadığımız konu şu. Bakanlık özel sektör ve vakıf hastaneleriyle özel anlaşma yapıyor. Bu anlaşmalarda devletin normal kendi hastanelerinde yaptığı ödemelerden, en azından o baz alınarak atılan adımlar dışında, yapılan mutabakata rağmen, bu mutabakatın aşıldığı, bu mutabakatın çiğnendiği görülüyor. Bu tabii, fakir fukara, garip gureba hastayı zorda bırakıyor. Bir kalp ameliyatı olacağını düşünün. Devletin ödeyeceği bellidir. Ama gittiği zaman özel hastaneye, bakıyorsunuz ki onun çok çok fevkinde rakamlar talep ediliyor. Bunlar da bize yansıyor, geliyor. Bu gerçekten insani değildir. Burada mutabık kalmışsınız, anlaşmışsınız. Artık buna bazı şeyler giydirmenin anlamı yok. Çok açık net olun. Devlete teklifinizi ona göre yapın. Ona göre bu adımlar atılsın. Çünkü burada insan sağlığının istismarı olamaz, olmamalıdır. Bu, müteahhidin yüzde 60 kırım yapmak suretiyle inşaattan demir ve çimento çalmasına benziyor. Doğru bir şey değil. Yani buna ilaveten sen bu parayı dediysen 'Ben burada senin bu ameliyatını gerçekleştiririm' denemez. Otel hizmeti gibi şeyler yapılabilir. O ayrı bir olay. Bıçak parası adı altında almanın da anlamı yok. Bu anlaşmayı yapmışsın."

Erdoğan, bunların giderileceğini ve Türkiye'nin er veya geç buna alışacağını söyledi.

BAZI SENDİKALARA ELEŞTİRİ

Sağlıkta yapılan kanunlardan sonra halkın yanında olması gereken bazı sendikaların tam aksine halkın, işçinin, memurun karşısına çıktığını ifade eden Erdoğan, "Bunlar, 'Bunun devlete maliyeti büyük' diyor. Ne kadar da devleti düşünüyor? Hangi konuda? Sağlık konusunda. Bu kadar hortumlamalar olduğu zaman siz neredeydiniz Allah aşkına?" diye konuştu.

Erdoğan, hortumlamaya müsaade etmediklerini belirterek, bunun rakamlarının açık ve net ortada olduğunu söyledi. Burada 190 milyon YTL'lik bir fabrikanın açılışını yaptıklarını, bunun önemli, dünyaya açık bir yatırım olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ama bir gerçeği unutmayalım. Bu iktidar göreve geldiği andan itibaren sadece geçmişin yüklerini tek tek temizlemeye başlamıştır" dedi.

Erdoğan, bu işe önce halktan başladıklarını, işçi ve memurun Zorunlu Tasarruf Fonu'nda biriken 14.5 katrilyon liralık paranın 12 katrilyonunu ödediklerini, kalan kısmının da haziran ayında ödeneceğini kaydetti.

IMF'ye olan 34 milyar dolarlık borcu kucaklarında bulduklarını, şu anda borç miktarının 13 milyar dolara indiğini hatırlatan Erdoğan, imarzedelere olan 8.5 katrilyon liralık borcun 6.5 katrilyonunun ödendiğini, kalan kısmının da 2007'ye kadar bitirileceğini bildirdi.

Erdoğan, Merkez Bankası'nda 2002 yılı sonu itibariyle 26 milyar dolar bulunduğunu, bunun 15 milyar dolarının işçi dövizlerinden oluştuğunu hatırlatarak, şu anda 60 milyar doları devirdiklerini söyledi. "Öz güvenini kazanan, ayakları üzerinde dimdik duran bir Türkiye var" diyen Erdoğan, hortumlar olsaydı bu söylediklerinin hiçbirinin yapılamayacağını kaydetti.

"SES ÇIKMADIĞINA GÖRE HERHANGİ BİR SIKINTI YOK"

Göreve geldiklerinde sadece ilaç sektöründe eczacılara olan borçların 8 aydır beklediğini dile getiren Erdoğan, "Ama şimdi bütün evrak teslimleri yapıldığı zaman bu tür bekleme mukavelemizde neyse odur. Onunla bizzat ödemeler yapılır. Sürekli olarak bakanları ikaz ediyorum. Ses de çıkmadığına göre herhangi bir sıkıntı yok" diye konuştu.

Erdoğan, bunların birbiriyle bağlantılı olduğunu ifade ederek, "Eczane parasını alırsa depoyla rahat çalışır. Depo parasını alırsa fabrika iyi çalışır. Fabrikalardan ses gelmediğine göre ilaç fabrikalarıyla aramız iyi" dedi.

Türkiye'nin ilaç sanayiinde patent noktasındaki sorunlarını da çözerse sektörde farklı bir noktaya geleceğini belirten Erdoğan, "Hindistan yapıyorsa biz de yaparız. İşte bu yatırımı gerçekleştiren anlayış milli bir duruştur. Bir milli duruş bunu gerçekleştirir" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'a, konuşmasının ardından Toksöz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erol Toksöz tarafından teşekkür plaketi verildi.

Erdoğan, fabrikanın açılışını, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Erol Toksöz ile yaptı.

Başbakan Erdoğan, fabrikayı gezdikten sonra da yat limanı açılışı ve partisinin il kongresine katılmak üzere helikopterle Tekirdağ'a hareket etti.

  • ÇANTA (A.A)

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi