T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 4 ŞUBAT 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Fadime ÖZKAN

Gerçekten sanala Kurtlar Vadisi Irak

Diziyi ekranlarda olduğu 97 hafta boyunca izlememiş olmanıza rağmen, filmi görmek istiyor ve "acaba geçiş problemi yaşar mıyım?" diyorsanız eğer; hiç meraklanmayın. Kurtlar Vadisi Irak, seyirciye herhangi bir seyir zorluğu çıkartmıyor. Türkiye'de yaşayıp da dizide olup bitenlerden, karakterlerden haberdar olmamak mümkün değil zaten ama karakterler daha ilk sahneden kendilerini pek güzel tanıtıyor.

Kurtlar Vadisi Irak, Asmalı Konak Hayat ve Deli Yürek Bumerang Cehennemi'nden sonra televizyon ekranlarında üretilen elektriğin sinema perdesinde enerjiye, gişede nakite dönüştürülmesi projesinin, en güçlü örneği. Sinema tarihimizin gişe rekorunu kıracağı da, salonlara koşanların büyük oranda erkek olacağı da kesin.

Film, 4 Temmuz 2003'te, Kuzey Irak'ta yaşanan ve Türk milletinde onulmaz bir travmaya, Türk-Amerikan ilişkilerinde krize yol açan 'çuval hadisesi'yle başlıyor. İki yıl, sekiz ay önce yaşanan 'gerçek'ten yola çıkan film, 'olayın intikam'ını, Devlet tarafından özenle yetiştirilip mafyanın çökertilmesinde kullanılmış ve 400 küsur adam öldürdüğünü 'itiraf' edince serbest bırakılmış sembolik 'kahramanımız' Polat Alemdar'ın eliyle, iki saat, iki dakikada 'sanal' olarak alıyor.

Olaya el koymak için Irak'a giden çekirdek ekip ve yaşadıkları sanal, film baştan sona bir kurgu olsa da, filmin izleyiciyi tanık ettiği Irak tastamam gerçek.

Senaryosunu Raci Şaşmaz ve Bahadır Özdener'in yazdığı politik-aksiyon filmde, Ebu Gureyp hapishanesinin bir benzeri kurulmuş. İşkenceler aynen canlandırılmış. İşkence fotoğraflarına sırıtarak poz veren er Lyndie England gibi, tutuklulara saldırmaya hazır bekletilen köpek de tıpkısının aynısı.

Amerika'nın Irak'ın bütünlüğünden dem vurup ülkedeki etnik grupları ve mezhepleri birbirine düşürme politikası çok iyi özetlenmiş, kolay anlaşılır biçimde diyaloglara yedirilmiş. 'İliştirilmiş gazeteciler' ve Amerika'nın medya önündeki 'sahte şov'u filme dahil edilerek isabet kaydedilmiş.

10 milyon dolarlık bütçeyle gerçekleştirilen filmdeki 'çarşıda canlı bomba sahnesi' gerçekten büyük bir başarıyla kotarılmış. Kalabalığın, insan ve araç trafiğinin yönetimi de, bombalamanın ardından ölü ve yaralıların görüldüğü kareler de, Cannes Film Festivali Jüri Özel Ödülü sahibi yönetmen Serdar Akar'ın başarısı.

Polat Alemdar rolünde Necati Şaşmaz bildiğiniz gibi. Filmin devamı çekilir, Kurtlar Vadisi'nden bir seri üretilirse, Şaşmaz'dan kolaylıkla bir James Bond çıkacağı garanti görünüyor. Bunun olabilmesi için adalet fikrini, hukuk dışında algılamaya da devam etmek gerekiyor elbette.

Al Pacino, Robert De Niro, Sean Penn gibi oyuncuların isimlerinin anıldığı rolü canlandıran Billy Zane, biraz tutuk olsa da, filme Hollywood yapımı izlenimi veriyor. Çalacağı organları canlı vücutlardan çıkarmak için titizlenen doktor rolünde Gary Busey, oldukça iyi. Leyla'yı oynayan Bergüzar Gökçe Korel perdeye yakışıyor. Dizi Necati Şaşmaz'ı şöhret yapmıştı, film Korel'in yolunu açacak gibi görünüyor. Gökhan Kırdar imzalı film müzikleri ise tek kelimeyle harika.

Filmin en iyi oyuncusu ise hiç tereddütsüz Cennetin Krallığı'nda Selahaddin Eyyubi'yi canlandıran Suriyeli aktör Hasan Mesud. Bu başarıda, oyuncunun Kerküklü bir şeyhi canlandırmasının etkisi de büyük. Onun zikir sahnesinde olduğu gibi tüm mezhepleri birleştiren kuşatıcı varlığı, filmin sağlam noktalarından.

Kerküklü şeyhin kritik bir sahnede söyledikleri, Müslümanların, İslam dünyasında infiale yol açan karikatür krizine de, bu coğrafyada yaşanan katliamlara da nasıl yaklaşması gerektiğini ortaya koyuyor aslında: "Onlar gibi davranırsanız, onlardan ne farkınız kalır"

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi