T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 4 ŞUBAT 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Taha KIVANÇ

Kurtlar Vadisi, Irak'ta

Amerikalılar dün gösterime giren 'Kurtlar Vadisi - Irak' filminden rahatsızlar; New York Times (NYT) o rahatsızlığı AP ajansı gözlüğüyle aktarıyor. Bir düğün evinde çocuğun kafasına kurşun sıkıyor Amerikan askeri, damadı öldürüyor, konukları toplayıp Ebu Gureyb Cezaevine götürüyor, sağlıklı olanların böbrekleri sökülüp Musevi asıllı bir Amerikalı doktor tarafından Washington, Londra ve Tel Aviv'e gönderiliyor... NYT filmi böyle özetlemiş...

Sadece NYT değil, CNN'den The Scostman'a kadar uzanan geniş yelpazede uluslararası medya da "Bu film anti-Amerikan" görüşüne yer veriyor.

Amerikalılar fazla rahatsız olmasınlar... Evet, Irak'ta olup bitenlere olumsuz mercekten bakılıyor filmde, en grafik anlatımla yanlışlıklara işaret ediliyor; ama eylemler kişilere mâl ediliyor... Filmin kötü kahramanı Sam sözgelimi, bütün kötülüklerin babası o ve o da 'Evanjelik bir manyak'... Tetiğe basmakta eğlence bulan Dante tipi de bir başka manyak... Buna karşılık, yapılan yanlışlıklara hayatı pahasına karşı çıkan Amerikalı tip de var filmde...

Kuzey Irak'taki Kürt lider işbirlikçi, ama o da sınırsız bir işbirliği sunmuyor Amerikalılara; Sam sevilen bir dinî liderin öldürülmesini isteyince ayağını frene o koyuyor... Zaten Kürtler nasıl kötü olabilir ki, çuvalın intikamını almak üzere Erbil'e giden dört kişilik 'Kurtlar Vadisi' ekibinden Abdülhey Kürt asıllı değil mi? Ekibin lideri Polat Alemdar Türkçe yanında İngilizce, Arapça ve Kürtçeyi de sular seller gibi konuşuyor...

"Kurtlar Vadisi filmi Türkiye'deki anti-Amerikan havayı daha da bulandıracak" endişesini seslendiren Amerikalılar, "Çuvalın intikamını filmde de olsa almış ve rahatlatmış" oldukları için filmin senaryo ekibine teşekkür bile edebilirler...

Senaryoya katkıda bulunanların diplomat kıvraklığına sahip olması gerektiğini, ilk kez, bu filmi izlerken anladım. "Hem nalına, hem mıhına" denir ya, bu filmde öyle bir yöntem gözetilmiş... Amerikalı yanlışlıklarına yer veriliyor filmde, ancak onlara karşı mücadele veren yerel güçler de 'İslâm açısından hatalı' bulunuyor. Canlı bomba uygulamasına, intihar saldırılarına ve rehine almaya karşı senaryo yazarları ve Kadirî Şeyhi Kerkükî'nin ağzından bu eylemleri 'gayr-ı İslâmî' ilân etmekte tereddüt etmiyor...

Türk sineması için bayağı bir aşama sayılabilir 'Kurtlar Vadisi - Irak'... Bir kere oyuncular iyi seçilmiş... Televizyon dizisindeki kare-as yanında uluslararası bir kadro yer alıyor filmde. Sam (Billy Zane), doktor (Gary Busey) ve Dante (Diego Serrano) rolünü üstlenen oyuncular Amerikalı, Şeyh Kerkükî (Ghassan Massoud) ise Suriyeli... Başarılı ve rolünün hakkını veren sanatçılar hepsi... Kadın başrol oyuncusu olarak Bergüzar Korel'in seçimi de isabetli.

Filmin çekimi için on milyon dolarlık bir bütçe hazırlandığını duyunca çok şaşırmıştım. Hepsi 1,5 ay süren bir çekim için büyük bir bütçe bu. "Şimdiye kadar çekilmiş en pahalı Türk filmi" olduğunu duyuruyor Amerikalı gazeteciler... Filmde heyecanı zirveye tırmandıran bir patlama sahnesi var, bir dostum "Şimdiye kadar bir filmde rastladığım en gerçekçi patlama" dedi bana. Buna karşılık, patlamayı tâkip eden kargaşa sahnesini "Fazla acemice" bulan da çıktı dostlarım arasından... Genel hatlarıyla çekimler başarılı...

Kuzey Irak'ta Kadirî tarikatı var mı, varsa âyinlerini Türkçe mi icra ederler? Hatırlayacaksınız, dizi Kanal-D'ye transfer olmadan önce Hürriyet gazetesi ve Tempo dergisi, 'Kurtlar Vadisi'yle ilgili aleyhte yayın yapmıştı ve kullandıkları önemli gerekçe başrol oyuncusu ile yapımcı kardeşinin Kadirî Tarikatı ile irtibatlı olduğuydu. Filmde bir Kadirî âyini var; Suriyeli oyuncunun canlandırdığı Şeyh Kerkükî de o tarikatın önderi... Vurmalı sazlar eşliğinde bir açılıp bir kapanan safları oluşturan müritler âyini Türkçe mırıldanıyorlar gibi geldi bana.

Amerikalılar bu filmden rahatsız olmalı mı? Dedim ya, rahatsız olacakları sahneler var, ama onları mutlu edecek sahneler de unutulmamış. Lehte-aleyhte unsurları altalta koyup bir icmal çıkarırsam, "Fazla endişe yersiz" derim. Buna karşılık, başına çuval geçirilen Türk subaylarının âmiri durumundakiler rahatsız olabilir; çünkü ölmeye hazır bir kadroya "Teslim olun" emri onlar tarafından veriliyor.. Hiç değilse bu filmde öyle.

Dört dilli, İngilizcenin hâkim olduğu bir film bu ve altyazıyla herkes için anlaşılır hale getirilmiş... Bu özelliği de, 'Kurtlar Vadisi - Irak' filmini, dünyanın her tarafında ve her kültürde rahatça izlenebilir kılıyor. Verilen yan mesajlar böylece rahatça hedefine ulaşıyor.

Aksiyon filmlerinden hoşlananlar 'Kurtlar Vadisi - Irak'ı sevecekler...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi