|

960 kilometrekare artık güvende

TSK'nın 24 Ağustos’ta başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı'yla DAEŞ sınırdan temizlendi. Suriyeli muhalifler 960 kilometrekareelik alanda kontrolü sağladı. Bu bölgenin uzunluk olarak Türkiye’nin Suriye krizinin en başından bu yana kurulmasında ısrarcı olduğu “Güvenli Bölge”yi kapsaması, Türkiye’nin projesinin pratiği olarak yorumlanıyor.

Yeni Şafak
04:00 - 3/10/2016 Pazartesi
Güncelleme: 04:51 - 3/10/2016 Pazartesi
Yeni Şafak

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, DAEŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğini artırmak ve koalisyon güçlerine destek vermek amacıyla başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı 40'ıncı gününü doldurdu. Türkiye sınırından terör örgütü DAEŞ'in temizlendiği harekatın ilk gününden itibaren neler yaşandı, bu harekata neden gerek duyuldu? İşte şu ana kadar 960 kilometrekarelik alanın güvenli hale gelmesini sağlayan Fırat Kalkanı Harekatı'nda ilk günden beri yaşananlar...



VARİL BOMBASI DEHŞETİ


Esed rejimi 2011'den 2013 yılı ortalarına dek Suriye'nin yüzde 65'lik kısmında kontrolü kaybetti. 2013 Mayıs'ından itibaren İran'ın askeri ve fiili olarak Esed'e destek vermesi ile birlikte rejimin varil bombalı saldırılara başlaması kayda değer gelişmeler oldu. 2014 yılı başlarından itibaren ise Suriye ordusunun gerilemesi durdu. Savaşın tüm seyrini değiştiren gelişme ise hiç kuşkusuz 30 Eylül 2015 günü Rus askeri varlığının Suriye'de konuşlanması oldu. Esed Rejimi, 2013 ortalarından başlayarak Halep merkez ve kırsalı, İdlip, Şam, Humus, Rakka, Dera, Hamave Lazkiye kırsalı ile birlikte tüm Suriye'nin muhalif bölgelerini varil bombaları ile vurdu. Halep başta olmak üzere Türkiye sınırı boyunca uzanan yerleşim birimleri varil bombalarının öncelikli hedefleri arasında yer aldı. Aynı dönemde Türkiye'ye göçü yüzde 75 oranında artıran en büyük etken de varil bombası dehşetinin her geçen gün şiddetini artırmasıydı. 1,5 milyondan fazla Suriyeli varil dehşetinden kaçarak Türkiye'ye sığındı.







  1. TÜRKİYE TEHLİKEYİ GÖRDÜ
  2. 2014 yılından itibaren sahada değişen şartları gören Türkiye'nin ilk tepkisi bölgede 100 kilometre uzunluk ve 40 kilometre derinliğe sahip güvenli bölge kurulması yönünde çaba sarfetmek oldu. Suriye'de sivil yerleşim birimlerini kasıtlı olarak vuran varil bombaları ile yeni bir demografik yapı hedeflendiği çok açıktı. Türkiye, Suriyelilerin ülke içerisinde kalması gerektiği yönünde ısrarcı oldu ve bu kapsamda sınırlarını sivil geçişlere büyük oranda kapattı. 2014 yılında Ayn-el Arap (Kobani) komplosu sonrası Suriye PKK'sı PYD başta Avrupa ve Avrupa ülkeleri eliyle meşruiyet kazandı ve Türkiye sınırında etkinliğini artırdı. Sınır hattında yalnızca Dırbesiye, Amude ve Afrin bölgesinde 120 kilometrelik bir alanı kontrol eden PYD'nin Ayn el Arap sonrası hakimiyet alanı sınır boyunda 400 kilometreyi aştı.



MÜNBİÇ KIRILMA NOKTASI OLDU


Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişimi ile aynı dönemde gerçekleşen PYD'ye Halep'in en büyük ilçelerinden Munbiç'in teslim edilmesi darbe girişimini bertaraf eden Türkiye için kırılma noktası oldu. Darbe girişiminin hemen ardından en üst düzeyde Suriye konusunda yeni bir sayfa açılacağın mesajı verildi ve Fırat Kalkanı operasyonu başladı. 24 Ağustos günü Türkiye 40'dan fazla tank ve 280 askerle desteklediği Cerablus Harekatını başlattı. 7 grup ve bin 700 askerden oluşan muhaliflerle birlikte aynı gün Cerablus IŞİD'den temizlendi. Batılı otoritelerin 'aylarca sürebilir' dediği Cerablus harekatının bir günde sonuca ulaşması aynı çevrelerde büyük bir hayal kırıklığına yol açtı.





PYD VE IŞİD'LE EŞ ZAMANLI SAVAŞ


Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı Paşa tarafından komuta edilen harekat kapsamında birlikler önce IŞİD'in güney yönünde ikmal hattına saldırdı. Terör örgütü IŞİD, Cerablus'ta mahsur kalma ihtimalinin belirmesi ile birlikte 24 Ağustos günü bölgede bulunan ağır silah ve militanlarını büyük oranda tahliye etti. İlk olarak Keklice köyüne giren TSK destekli muhalifler IŞİD'in kaçışını fırsata çevirme amaçlı bir çok köye saldırı başlatan PYD'ye karşı da cephe açtı. Güneyde PYD ve Batı yönünde IŞİD'e karşı 4 gün süren savaş boyunca 13 köyde kontrol sağlayan TSK-ÖSO ittifakı sonraki günlerde Münbiç yönünde PYD'ye karşı 27 kilometre derinliğe ulaşan hat boyunca ilerledi.



  1. Pentagon etkisi
  2. 2014 yılında 120'den fazla ülkenin iştiraki ile kurulan Suriye'nin Dostları Grubu adına oluşturulan, ABD tarafından idare edilen ve Suriye'ye tüm askeri yardımların şekillendiği 'MOC' (Military Operation Command) operasyon odası kuruldu. O tarihten bu yana da Suriye kuzeyindeki muhalif cephenin tüm ihtiyaçları ABD'li subayların denetiminde olan MOC tarafından sağlanıyor. CIA güdümlü MOC'a paralel olarak 2015 sonrası Eğit-Donat Projesi ile birlikte Pentagon'da doğrudan sahaya indi ve kendi kontrolünde gruplar kurdu. Halen TSK ile birlikte ortak operasyon yürüten gruplar ABD-CIA kontrolündeki MOC'un listesinde ve silah, cephane ve maaşlarını ABD'den alıyor.

1657 hedefe 6319 atış

Fırat Kalkanı Harekatı'nın başladığı 24 Ağustos'tan bu yana geçen 40 günlük süreçte, muhalif unsurlarca Suriye'de yaklaşık 960 kilometrekarelik alanda kontrolün sağlandığı, Fırtına obüsü, çok namlulu roket atar ve havanla 6 bin 319 atış yapıldığı, ateş altına alınan hedef sayısının bin 657 olduğu bildirildi. Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada, keşif ve gözetleme vasıtaları ile tespit edilen 79 DAEŞ terör örgütü hedefine, ateş destek vasıtaları tarafından 202 adet Fırtına obüsü, 55 adet çok namlulu roket atar ve 24 adet tank atışı yapıldı. Atışlar sonucunda çok sayıda DAEŞ teröristlerine ait hedefler, iki karargah binası imha edildi, hedefler tam isabetle vuruldu. Böylece, harekatın başlangıcından bu yana Fırtına obüsü, çok namlulu roket atar ve havanla yapılan atış sayısı 6 bin 319, ateş altına alınan hedef sayısı bin 657 oldu.




  1. 4 köy daha ÖSO'nun
  2. Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, dün, Azaz-Rai sektöründe muhalif unsurlardan oluşan üç özel görev kuvvet grubunca, karadan ve havadan sağlanan yoğun ateş desteği ile Rai güneyindeki Uvayşiyah, Tall Atiyah, Cubban ve El Eyyübiyah'da kontrol sağlandı. Muhalif unsurlarca, harekatın başlangıcından dün sabah saat 07.00'ye kadar, 111 meskun mahalde yaklaşık 960 kilometrekarelik alanda kontrol sağlandı. Gün içerisinde yaşanan çatışmalarda 2 muhalif şehit oldu, 8'i yaralandı.

Harekat yavaşladı


Cerablus'ta çok kısa sürede sonuca giden TSK ve muhalifler, Çobanbey'de bazı köylerin terör örgütü IŞİD'e geçmesine engel olamadı ve operasyon hız kaybetti. Cerablus'ta yerel meclise seçilen isimler ve gizli odakların kasabada yürüttüğü faaliyetler halkta huzursuzluğa yol açtı. Esed-PYD ittifakının ürettiği provokasyonların zaferi gölgeleme ve PYD'nin hedeflerine hizmet kastı ile sürdürüldüğü belirtiliyor. Yerel meclise aynı aileden 3 kişinin seçilmiş olması ve geçmişte yürüttüğü karanlık ilişkilerle bilinen bazı şahısların da aynı mecliste yer alıyor olması kasabada baş gösteren huzursuzluğun başlıca sebepleri arasında gösteriliyor.




  1. 800 bin mülteci evine dönecek
  2. Suriye savaşına aktif katılan tüm ülkelerin yürüttüğü faaliyetler daha fazla ölüm ve Suriye'den kaçışı getirirken Türkiye öncülüğünde başlayan Fırat Kalkanı Harekatı Suriye halkının yeniden evlerine dönüş kapılarını açtı. TSK-ÖSO ittifakının terörden temizlediği köy ve kasabalarda 8 binden fazla Suriyeli yeniden evlerine dönüş yaptı. Fırat Kalkanı, Türkiye'nin PYD koridorunu önleme amacı kadar mülteciler konusunda endişelerini dikkate almayan uluslararası güçlere karşı giriştiği 'kendi göbeğini kesme' girişimi olarak da yorumlanıyor. Harekat yaşanan engellemelere rağmen El Bab, Savran, Hötümlet ve Aktarin yönünde belirlediği hedefler doğrultusunda yoluna devam ediyor. Aktarin'e birkaç kilometreye kadar yaklaşan operasyon kapsamında bölgenin tamamen temizlenmesi durumunda Mera, Azez, Çobanbey, Azez, El Bab havzasında ilk planda 300 bin mültecinin evine döneceği bildiriliyor. Bu sayının ilerde 800 bine çıkması bekleniyor.



ABD'ye protesto


TSK destekli ÖSO birliklerinin Münbiç merkeze 14 kilometreye kadar sokulması ABD ve Batı ittifakını hareketlendirdi. ABD makamları operasyonun Münbiç'e ilerlememesi yönünde yoğun diplomasi başlattı ve ABD'li yetkililer PYD'nin ilçeden çıkacağı garantisini verdi. 24 Ağustos'ta başlayan Fırat Kalkanı, sınır boyunca uzanan ve IŞİD kontrolündeki 65 kilometrelik alanda 27 köyü 15 günde terör örgütünden arındırarak ilerleyişini sürdürdü. Cerablus'un 70 kilometre batısında yer alan Çobanbey bölgesi harekatın ikinci merkezi oldu ve Türk tankları 3 Eylül'de Çobanbey bölgesine girdi. TSK'nın dahil olması ile birlikte Çobanbey'den doğu yönüne saldırı başlatan ÖSO, 5 Eylül günü Cerablus-Çobanbey bağlantısını sağladı ve operasyonda yeni safhaya geçildi.



ABD ASKERLERİ ÇOBANBEY'DE


20 günde 60'dan fazla köy ve kasabayı özgürleştiren TSK-ÖSO ittifakının Mera ve El Bab'a yöneldiği günlerde ABD, 60 asker ve 12 araçlık bir konvoyla Çobanbey bölgesine geldi. 16 Eylül günü girdiği Çobanbey'de protesto edilen ABD birliği yeniden sınıra sıfır noktaya çekilmek zorunda kaldı ancak sonraki günlerde aynı birlik sıcak hatlarda yeniden boy gösterdi. Suriyeli muhalifler ABD'lilerin sahada bulunma sebebinin yer-hava koordinasyonunun sağlanması olarak kendilerine bildirildiğini fakat ABD askerlerinin yeni takviyelerle her geçen gün sayılarının artması ve cephede çok daha operasyonel pozisyon almalarının kendilerini şüpheye sevk ettiğini belirtiyor.


#DAEŞ
#Fırat Kalkanı
#PYD
#ÖSO
8 yıl önce