Üst düzey Yetkili, "ılımlı" muhaliflerle Türkiye'nin sınır hattında kalan tek DEAŞ bölgesinin temizlenmesi için koordinasyon kuracaklarını belirtti. ABD'li yetkili, "bu muhalif grupların kimler olacağını Türkiye ile birlikte seçeceğiz. Çalışamayacağımız gruplar zaten önceden ilan edildi ve biliniyor. Şu an Suriye'nin kuzeyinden DEAŞ'ın temizlenmesi için nasıl bir strateji ve model uygulamamız gerektiği konusunda Türkler ile oturup konuşmamız gerekiyor" dedi.
Türkiye'nin üslerini ABD ve koalisyon güçlerine açması için yaklaşık 10 aylık bir müzakere yürüttüklerini ve yapıcı tartışmaların ardından anlaşmaya vardıklarını belirten yetkili, İncirlik ve diğer üslere ilişkin olarak herhangi bir sınırlama olup olmadığı sorusuna ise şöyle yanıt verdi: "Türklerin koalisyonda nasıl yer alacağı ve bizim İncirlik ile diğer üsleri nasıl kullanacağımız konusunda Türkiye ile konuşuyoruz. Tartışıp karar vermemiz gerekiyor. "
Bir başka üst düzey Obama yönetimi yetkilisi ise eğit ve donatın doğası gereği yavaş ilerlediğini, DEAŞ'a karşı hareket etmeyi tercih eden kişilerin bu programdan geçtikten sonra bu gruba karşı kullanılabileceğini söyledi.
Türkiye'nin PKK'ya düzenlediği hava saldırılarının, DEAŞ'a karşı ABD ile varılan anlaşmanın bir parçası olmadığını söyleyen yetkili, "Türkiye'nin PKK'ya karşı düzenlediği hava saldırıları, PKK'nın Türkiye'de polis ve askerleri öldürmesine karşı verilmiş bir cevaptır. Türkiye'nin kendi kendini savunma hakkı vardır. PKK bir terörist örgüttür" dedi.
Yetkili, Türkiye'nin Suriye'de sadece DEAŞ'ı hedef aldığını, PKK bağlantılı PYD'yi vurmadığını söylerken, "Türkiye Kobani'de 200 bin mülteciyi sınırlarından alarak, Peşmerge'nin geçişini sağlayıp ağır silahları şehre sokarak oldukça önemli bir rol oynadı. Bu olmadan şehrin savunulması oldukça zor olurdu" şeklinde konuştu.
