Suriye'deki Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Suriye'de Esed rejiminin yanında hava saldırıları düzenleyen Rusya'ya karşı cihadın farz olduğunu bildirdi. İhvan Sözcüsü Ömer Meşuh, “Teşkilat olarak, Rus askeri güçlerinin ülkeye girip sivilleri vurduğu, açık ve net bir Rus işgaliyle karşı karşıya kalındığını görüyoruz” dedi. Rusya işgaline karşı, meşru siyasi ve askeri yollarla basınla veya imkan dahilindeki herhangi bir yolla direnmenin Suriye halkının hakkı olduğunu dile getiren Meşuh, şunları söyledi: “Rusya kuruntu içinde. Esed rejimini koruyarak çıkarlarını muhafaza edeceğini zannediyor. Rusya, Afganistan ve Çeçenistan tecrübesini tekrar ediyor.”
Öte yandan, Suriye İhvan hareketinin internet sitesinde yayımlanan yazılı açıklamada, Suriye'de cihadın bugün, silah taşıyabilen herkese farz olduğu, teşkilatın tüm imkanlarını bu uğurda kullanmaya hazır olduğu belirtildi. Açıklamada, “Tüm Suriyelileri, tüm grupları, birlikleri, ırkları ve dinleriyle tiranın devrilmesi ve işgalin defedilmesi için tek saf olmaya çağırıyoruz. Önce vatan diyoruz. Küçük çıkarlara yer yok” ifadeleri kullanıldı.
Rusya'nın askeri müdahalesinin düşünülmemiş bir adım veya acemi politikacının macerası olmadığına, Kremlin'de oybirliği ile onaylandığına değinilen açıklamada, “Bu kabulle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) daimi üyesi tarafından başka bir ülkeye dış müdahalede bulunulmuş, sistematik işgal yapılmış oldu” ifadelerine yer verildi.
Suriye İhvan'ı yaptığı açıklamada, Bu müdahalenin meşruiyetini kaybetmiş, muhaliflerce düşürülmek üzere olan bir devlet başkanının isteğiyle açıklanamayacağı kaydedildi. Rusya'nın Suriye konusunda hiçbir zaman tarafsız bir ara bulucu olmadığı, ilk döneminde barışçıl olmasına rağmen o zamandan itibaren devrime karşı olduğuna değinildi. Açıklamada ayrıca, Rusya'nın BMGK'deki veto hakkıyla Şam kırsalında binlerce kişiyi öldüren Esed rejimini 4 kez kimyasal silahlardan dolayı uluslararası yaptırımdan kurtardığı hatırlatılarak, Rusya'nın her konumda Suriye halkının düşmanı olduğu ifade edildi.
ABD Başkanı Barack Obama'nın Suriye'deki Kürt gruplara Irak üzerinden karayoluyla silah ve cephane yardımını onayladığı öne sürülüyor. ABD basının yer alan iddialara göre Obama Suriyeli Kürtler üzerinden DAEŞ'le mücadeleye ağırlık verecek. Yeni plana göre 20 bin kişilik Kürt gruplarına doğrudan silah verilecek. Bunun yanında sayıları 3 - 5 bini bulan bazı Arap gruplar da silah alacak. Obama, önceki günkü basın toplantısında eğit-donat programının planlandığı gibi işlemediğini ilk kabul eden kişi olduğunu söyleyerek, rejimin varil bombaları yağarken muhaliflerin IŞİD ile savaşmasının zor olduğunu savunmuştu.
Suriyeli İnsan Hakları savunucusu avukat ve gazeteci Selim el-Ömer muhalif çatı yapılanması Fetih ordusunun Kardahaya (Esed'in Lazkiye'deki köyü) yönelmesinin Rusya'nın Suriye'ye müdahalesinin başlıca nedeni olduğunu dile getirdi. Esed rejiminin kendini savunacak durumda olmadığını vurgulayan Ömer, şunları kaydetti: “Rejimin 4 yıldan bu yana sivilleri bombalayan savaş uçaklarının ömrü doldu. Rusya bu nedenle Esed rejimini ayakta tutmak için olaylara müdahil oldu. Esed, İranlıları, Hizbullah'ı ayakta kalmak için kullandı fakat sahada başarılı olamadı. Iraklıları ve Afgan milisleri de kullandı yine başarılı olamadı. Fetih ordusunun Nusayri bölgelere doğru ilerlemesi rejimde tedirginliğe neden oldu.”
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, “Putin bizim değil, Esed'in müttefiki” dedi. ARTE televizyon kanalına konuşan Hollande, Rusya'nın Suriye politikasına eleştiriler yöneltti. Hollande, “Rusya şu anda Suriye konusunda bizim müttefikimiz değil, ama yarın, bir gün, siyasi çözüm arayışlarına girer, DAEŞ'i vurursa, bizim müttefikimiz olur, ben de böyle olmasını arzu ederim” ifadesini kullandı. Hollande, cuma günü Elysee Sarayı'nda Putin ile gerçekleştirdiği görüşmede, Putin'e Suriye'de sadece DAEŞ'e yönelik operasyon yapması telkininde bulunduğunu belirtti.
İngiltere Dışişleri Bakanı Phillip Hammond, Suriye rejim lideri Beşar Esed'in 3 ay veya daha fazla süre iktidarda kalabileceğini söyledi.
Phillip Hammond, Esed'in çatışmalar sona erdirilinceye kadar iktidarda kalabileceğini ancak gelecek herhangi bir seçimde aday olmayacağı konusunda güvence vermesi gerektiğini savundu. Hammond, “Eğer çatışmaları durdurmanın bedeli Esed'in bir süre sözde devlet başkanı olarak kalmasıysa bunu kabul etmemiz gerekir. Üç gün, üç hafta, üç ay hatta daha fazla iktidarda kalabilir” dedi. Hammond, Moskova ve Tahran'ın Suriye'de geçiş süreçiyle ilgili bir anlaşmaya varmadıklarını da vurguladı.
Dünya Müslüman Alimler Birliği, Arap ülkeleri ve İslam alemini, Rusya'nın Suriye'ye müdahalesine karşı çıkmaya çağırdı. Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Dr. Yusuf el-Kardavi imzasıyla yayımlanan yazılı açıklamada, “İslam ve Arap alemi, halklar, alimler ve yöneticiler olarak Rusya'nın Suriye'ye müdahalesine karşı çıkmalıdır. Özgür dünya Suriye halkını zalim ve mücrim Beşar Esed rejiminden kurtaracak halk devrimini desteklemeye devam etmelidir” denildi. Açıklamada, “Terörle mücadele bahanesiyle Suriye'de mücrim Esed rejimini desteklemek üzere bu ülkeye müdahale eden Rusya, İran, Irak ve Lübnanlı militanlara karşı, Arap ve İslam aleminin uluslararası arenada daha çok direnmesi” çağrısı yapıldı. “Suriye'de ılımlı muhalefeti, direnişçi mücahitleri desteklemeye ve her gün Suriye halkından birçok kişinin hayatına mal olan Rus saldırısına karşı durmaya” davet edilen açıklamada, İslam aleminden Rusya ve İran'ın Suriye'ye müdahalesine karşı çıkması istendi. Açıklamada,“uçuşa yasak bölge” kurulması çağrısı yapıldı.
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Genel Başkanı ve Kerkük Milletvekili Erşet Salihi, Rusya'ya ait savaş uçaklarının Suriye'de Türkmen bölgesini bombalamasını kınadı. Salihi, “Irak ve Suriye'deki Türkmenlerin kaderlerinin aynı olduğunu dile getirerek, “Irak'ta olduğu gibi Suriye'de de Türkmenlerin coğrafyaları hedef alınıyor. Rus uçaklarının, Suriye Türkmenlerinin yaşadığı Bayırbucak bölgesini bombalaması kabul edilmez bir olaydır.” diye konuştu.
