15 Temmuz darbe girişimin başarıyla püskürtülmesinin ardından Avrupa'da artış gösteren Türkiye düşmanlığı, 16 Nisan referandum sürecinde had safhaya ulaştı. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türk bakanları ve milyonlarca vatandaşı hedef alan Avrupa, terör örgütü PKK ve DHKP-C koluyla bu faaliyetlere göz yumuyor. Almanya, Hollanda, Belçika ve İsviçre bu ülkeler arasında en dikkati çeken kilit bölgeler. Son dönemdeki gerçekleştirdiği uygulamalarıyla Türkiye düşmanlığını günden güne artıran Avrupa ülkeleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik tehdit, hakaret ve suikast çağrılarını görmezden geliyor. İsviçre’de referandum öncesi düzenlenen ‘Hayır’ mitinginde, “Kill Erdoğan” “Erdoğan’ı öldürün” şeklinde skandal pankart açan PKK yandaşları cezasız kaldı. Avrupa ülkelerinin bu skandal uygulaması ilk değildi.
Almanya: Kanıtlanamayan hakaret!
Alman komedyen Jan Böhmermann, ‘mizah’ yaptığı gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili hakaret içerikli bir şiir yazmıştı. Almanya’da savcılık, Böhmermann hakkında açılan davaya takipsizlik kararı aldı. Savcılık, skandal kararı ‘Hakaret için yeterli kanıt yok’ açıklamasını yaptı. Alman hükümeti Türkiye ile gerginliğe yol açan ‘yabancı devlet görevlilerine hakaret’e ilişkin düzenlemenin kaldırılmasını öngören tasarıyı onayladı. Böylece, yapılan hakaretlerin tamamı karşılıksız kalacak.
- Almanya, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ’ye sağladığı olanaklarla da Türkiye’nin tepkisine yol açmıştı. Almanya, Türkiye’nin talep ettiği ancak teslim edilmeyen onlarca FETÖ firarisine barınak oldu.
Belçika: PKK'ya verilen özel izin
Avrupa'nın başkenti Brüksel'de de diğer Avrupa ülkelerine benzer bir tablo yaşanıyor. PKK ve DHPK-C, özel izinlerle gösteriler düzenleyebiliyor.
Bu kapsamda Belçika yönetiminin terör örgütü PKK'ya verdiği izinle Mart'ta kurulan çadırın üzerinde terör örgütünü simgeleyen bez parçaları asılmış ve çadırda PKK üyeleri nöbet tuttu.
Belçika'nın başkenti Brüksel'de bir mahkeme, PKK'nın Türkiye'de yürüttüğü faaliyetlerin 'silahlı mücadele kapsamında olduğu için terör suçu oluşturamayacağı' yönünde 3 Kasım'da skandal bir karara imza attı.
- PKK'lıların faaliyetlerine katılan Yeni Flaman İttifakı Partisi (N-VA) Milletvekili Zühal Demir'in Devlet Bakanı görevine getirilmesi de söz konusu ittifakın en net göstergesi.
Hollanda: Türkiye için uygulanan çifte standart
Hollanda'da 16 Nisan sürecinde Türkiye düşmanlığı art arda yaşanan krizlerle tırmandırılmaya kalkışıldı.
Seçim dönemindeki Hollanda yönetimi ve adayların Türk hükümet yetkililerini engellemeye kalkışması 'diplomatik eşkıyalık' olarak değerlendirildi.
Aynı tarihler içerisinde terör örgütü PKK yandaşları, Hollanda'nın verdiği izinle Lahey kentinde terörist başı Abdullah Öcalan'ın posterleri ve örgütü simgeleyen bez parçaları ile yürüyüş yaptı.
- 'Nevruz kutlaması' adı altında sunulan etkinliğe yaklaşık 200 kişi katıldı ve Türkiye'deki referanduma 'hayır' oyu verilmesi gerektiği belirtildi.
İsviçre: Teröristler için 'karnaval' alanı
16 Nisan referandumunu öncesinde Avrupalı ülkeler gibi Türkiye’nin etkinliklerine yasak koyan İsviçre, ‘Hayır’ mitinginde PKK yandaşlarının ‘Erdoğan’ı öldürün’ pankartı açmasına sessiz kaldı. Açılan soruşturmada ‘hakaret için yeterli delil yok, dolayısıyla ceza yok’ denilerek skandal bir karara imza atıldı.
İsviçre’deki Basel Belediyesi’nde de Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı nefret gösterisine sahne olmuştu. Ülke, 'Yumurta Festivali' başlığıyla düzenlenen sözde festivalin nefret seansına dönüşmesine çanak tuttu.
- Kentteki PKK ve FETÖ üyelerince desteklenen yürüyüşte özel hazırlanmış kostümler giyen onlarca kişi, üzerinde 'hayır' yazılı feslerle boy göstermişti.
