Mısır’daki askeri darbenin üzerinden tam 4 yıl geçti. İlk adımının Tunus’ta atıldığı ‘Arap baharı’ şeklinde adlandırılan halk hareketlerinin ikinci durağı Mısır olmuş 2011’in Ocak ayında 30 yıl boyu yönetimi bırakmayan Hüsnü Mübarek yönetimine karşı devrim yapılmıştı. Ancak bu devrim ile başlayan değişim süreci, 3 Temmuz 2013 darbesi ile ciddi bir tıkanma sürecine girdi ve derinden yaralandı. Mısır’ın seçimle yönetime gelen ilk Cumhurbaşkanı Olan Muhammed Mursi darbeyle görevinden uzaklaştırıldı. Darbeyi kabullenmeyen göstericilere yönelik katliam, ülkeyi kaosa sürükledi.
3 Temmuz 2013’te Mursi tarafından atanan Mısır Genelkurmay Başkanı Abdülfettah es-Sisi beraberinde askeri yetkililer, Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib, Kıpti Patriği Tavadros, ile Selefi Nur Partisi temsilcisi Muahmmaed Abdulaziz ve Muhammed Baradey, Mısır’ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin düşürüldüğünü açıkladı. Darbe sürecinde en şaşırtıcı tepki(sizlik) Batı ülkelerinden gelmiş, Washington, Londra ve diğer AB başkentleri Mısır’da gerçekleşen askeri müdahaleyi darbe olarak tanımlamamıştı. 5 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Mursi’nin destekçileri, ordunun yönetime el koyma kararını protesto için Rabiatul Adeviyye Meydanı’nda yüzbinlerin katıldığı gösteriler başladı. 8 Temmuz’da Kahire’deki Cumhuriyet Muhafızları Karargahı önünde Muhammed Mursi’ye destek veren halkın üzerine sabah namazı sırasında ateş açıldı. 84 kişi yaşamını yitirdi. Sabah namazındaki katliamın ardından özellikle Rabiatul Adeviyye Meydanı’nda toplananların sayısı giderek arttı, Tahrir Meydanı’nda orduyu desteklemek için gösteri yapanlar meydanı boşalttı.
Darbe sonrası yaptığı açıklamada Mursi, kesinlikle kararı kabul etmediğini ifade etti ve kendisini destekleyenlere direnmelerini söyledi. Askerin yönetime el koymasının ardından bazı televizyon kanallarının yayını durduruldu. Güvenlik güçleri, çeşitli yerlere düzenlediği operasyonlarda binlerce kişiyi gözaltına aldı. Mısır’ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı için kullanılan oylarına, özgürlüklerine ve geleceklerine sahip çıkmak isteyen Mısır halkı tarihe geçen sivil direniş için Rabia Meydanı’nı doldurdu. Askerin 16 Ağustos’ta tüm ülkede gerçekleştirdiği müdahalelerde 173 kişi hayatını kaybetti. Mısır Ordusu tarafından sivillere karşı yapılan katliamda keskin nişancılar görev aldı. Gerçek mermiler, gaz bombaları, hava saldırılarıyla meydandaki insanlar öldürüldü. Meydanda kurulan seyyar hastaneler ateşe verildi. Hastane içerisinde bulunan doktor ve yaralılar da can verdi. .25 Ocak 2011 günü büyük ümitlerle başlanan dönüşüm süreci 3 Temmuz 2013 günü gerçekleştirilen askeri darbe ile sona errmiş oldu.
İhvan Mısır'daki askeri darbenin 4. yıl dönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada, Mursi'yi hala meşru cumhurbaşkanı olarak kabul ettiklerini belirtti.
