Lübnan Başbakanı Saad Hariri, İran destekli Hizbullah örgütünün bölgedeki ülkelerin iç işlerine müdahalesinin durdurulması gerektiği yönündeki açıklamasını yineledi.
Hariri'nin medya ofisinden yapılan yazılı açıklamada, bugün başkent Beyrut'taki konutunda Yüksek İslam Konseyi üyeleri ile bir araya gelen Başbakanın, yerel ve bölgesel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu belirtildi.
Açıklamaya göre, hükümetin iletişim kanallarını açık tutarak ülkeye daha etkin hizmet edeceğinin altını çizen Hariri, "Hizbullah'ın Arap kardeşlerimizi etkileyen ya da ülkelerinin güvenliğini ve istikrarını hedef alan pozisyonunu kabul etmeyeceğiz." ifadesini kullandı.
İstifa kararını ertelemesine de değinen Hariri, "Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın isteği üzerine attığımız adım, Lübnan'ın tarafsızlığı ve bölgesel çatışmalardan uzak durması konusunu yeniden tartışmaya açtı." değerlendirmesinde bulundu.
Hariri, Lübnan'ın geleceğinin bölgesel çatışmalardan uzak durmayı öngören ayrışma politikasına bağlı olduğunu vurguladı.
Lübnan Başbakanı Hariri, 4 Kasım'da Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da istifa ettiğini açıklamıştı. İstifa konuşmasında, "Hizbullah ve İran'ın bölgeyi istikrarsızlaştırdığını" söyleyen Hariri, "kendisine suikast düzenlenebileceği endişesi taşıdığını" dile getirmişti.
Saad Hariri, 17 günlük aradan sonra 21 Kasım'da Lübnan'a geldi. Cumhurbaşkanlığı'nda 22 Kasım'da düzenlenen bağımsızlık resepsiyonunda istifa kararını ertelediğini açıklayan Hariri, "İstifa konusunu Cumhurbaşkanı Avn ile görüştüm. Avn, istifamı bekletmemi ve konuyla ilgili daha fazla istişarede bulunmamı istedi. Avn'ın bu isteğini kabul ettim." diye konuşmuştu.
Mısır'ın başkenti Kahire'de 19 Kasım'da düzenlenen Arap Birliği Dışişleri Bakanları Olağanüstü Toplantısı sonuç bildirisinde Hizbullah "terörist organizasyon" olarak ilan edilmiş, Lübnan ise karara itiraz etmişti.
Hariri, yerel ve uluslararası basına yaptığı çeşitli açıklamalarda, Lübnan'ın bölgedeki çatışmalardan uzak durması gerektiğini vurgulayarak, Hizbullah örgütünü ise Arap ülkelerinin iç işlerine karışmakla eleştirmişti.
