|

İhvan demokrasinin garantörüdür

ABD’li İslam araştırmacısı John L. Esposito, Müslüman Kardeşler'in Ortadoğu’da demokratikleşme ve istikrarın gücü olduğunu belirtti. İhvan’ın şiddete yönelmemiş ana akım İslami hareket olduğunu vurgulayan Esposito, hareketin dışlanmasının IŞİD'i güçlendireceğinin altını çizdi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 29/02/2016 Pazartesi
Güncelleme: 01:15 - 29/02/2016 Pazartesi
Yeni Şafak

Mısır'da Müslüman Kardeşler (İhvan) ve bağlantılı partilerin Ortadoğu'da demokratikleşme ve istikrarın gücü olduğunu belirten ABD'li İslam araştırmacısı John L. Esposito, Müslüman Kardeşler'i terör örgütü kabul eden tasarıya tepki gösterdi. Esposito, Georgetown Üniversitesi İslam ve Demokrasi Çalışmaları Merkezi (CSID) tarafından yayımlanan makalede, Fas'tan Endonezya'ya kadar Müslümanların çoğunluğunu oluşturduğu ülkelerde İhvan ve ona bağlı hareket ve partilerin otuz seneden fazla bir süredir demokratik seçimleri desteklediklerine, demokrasi ihlallerine karşı çıktıklarına dikkat çekti. Müslüman Kardeşler üyelerinin


şiddete bulaştıklarına dair hiçbir kanıt bulunmadığının altını çizen ünlü profesörün yazısında dikkat çekici ifadeleri şöyle:





GÜVENİLMEZ VE TUTARSIZ

“Müslüman Kardeşler, uzun zamandır hem baskıcı diktatörlüklerin hem de radikal dinci grupların güçlü bir düşmanı olagelmiştir. Bu açıdan İhvan, Suriye'de Beşar Esed'in babasının rejimine ve Libya'da da Kaddafi'nin rejimine karşı çıkan tek oluşumdu. ABD'nin Müslüman Kardeşler'i yabancı terör örgütü olarak sınıflandırması, demokratik ülkelerle bağını kopararak onu Rusya, BAE, Suudi Arabistan ve Suriye gibi ülkelerle aynı safta konumlandıracaktır. Bu kararla, Arap diktatörlüklerini destekleyen bir ülke gibi algılanacak olan ABD'nin çifte standart politikalar yürüten güvenilmez ve tutarsız bir ülke olduğu düşünülecektir. Şiddete yönelmemiş olan ana akım İslami sivil toplum hareketlerine destek vermemek ve bu yolla demokratikleşmeyi sağlamamak, en önce radikal örgütlerin elini güçlendirecek bir karardır.



IŞİD'E KARŞI İHVAN

IŞİD'e karşı mücadele, ABD'nin temel önceliklerinden biridir. IŞİD'in mağlup edilmesi, çok yönlü bir mücadele gerektirmektedir. Suriye ve Irak gibi ülkelerde mevcut olan çatışmalarda askeri harekatlar önemli olsa da, IŞİD'in gerçek mağlubiyeti, örgütün kendine tüm dünyadan militan bulmasına engel olunarak gerçekleşebilir. Bu tür bir başarı ise ancak küresel müslüman cemaatini temsil edebilecek güçlü ve inandırıcı Müslüman seslerinin duyulması ile olur. IŞİD'in militan temini ile mücadele, eski usul siyasi kurumlarla değil, Müslüman Kardeşler gibi, kendisi radikal militanlara karşı mücadele etmiş olan ve dini inandırıcılığı da bulunan aktivist gruplar yoluyla mümkün olabilir.



Mısır hapishaneleri IŞİD yuvası

IŞİD'in Arap Baharı'nın bastırılmasının ardından ortaya çıkması ve taraftar toplamasının tesadüf olmadığını kaydeden Esposito, IŞİD militanları ile İhvan üyelerinin, aynı hücrelerde hapis cezalarına çarptırıldığına dair raporlar olduğunu hatırlattı. "Darbeden önce dinine bağlı ve siyasi olarak aktivist bir Mısırlı, ancak Müslüman Kardeşler'e katılarak kamusal alanda kendini ifade edebiliyor ve seçimlere katılabiliyordu" diyen Esposito, darbeden sonraki İhvan'ı bitirme çabalarının, bu ihtimali ortadan kaldırmasıyla Mısır gençliği için yalnızca iki olasılık kaldığını vurguladı:


1) sessiz kalmak ve mevcut neo-faşist diktatörlüğü kabullenmek,


2) IŞİD gibi ütopik radikal bir örgüte katılmayı düşünmek. Üçüncü bir olasılık yok ve Mısır'ın ürkütücü hapishane sistemi de bunu doğruluyor.




#ihvan
#ışid
#ortadoğu
8 yıl önce