İsrail'in kaçırılan bir askerine karşılık geçen yıl Refah kentinde gerçekleştirdiği katliamın yıl dönümünde Filistinliler, 135 kişinin hayatını kaybettiği “Kara Cumanın” acı hatıralarını unutamıyor. Uluslararası Af Örgütü de geçen hafta yayınladığı “Kara Cuma: Refah'ta 2014 İsrail-Gazze Krizinde Yaşanan Katliam” başlıklı raporda İsrail güçlerinin savaş suçu işlediğine dair güçlü kanıtların mevcut olduğu ifade edilmişti. Katliamın 71 yaşındaki tanığı Mustafa el-Cezzar, Refah'ta işlenen katliam görüntülerinin zihninden silinmediğini ve yaşanan acıların tazeliğini koruduğunu söyledi.
İsrail'in evleri vuran savaş araçlarını, yerdeki yaralıları, sokaklara saçılmış cesetleri, şiddetli ve rastgele atılan top seslerini unutamadığını, çocukların ara sokaklara saklanma çabalarını ve yaşanan telaşının gözünün önünden gitmediğini belirten Cezzar, dünyaya gözünü açtığı 1944 yılından bu yana o günün bir benzerini yaşamadığını dile getirdi. Cezzar, tanık olduğu manzarayı şöyle anlattı: “Manzara korkunçtu; cesetler ve etrafa savrulan parçaları, toprağa akan şehit kanları, yardım isteyen yaralılar, saldırılar yüzünden gelemeyen ambulanslar, yaralıları hayvanların çektiği arabalar ve motosikletlerle götürmeye çalışanlar.”
Refah'taki Şehit Muhammed en-Neccar Hastanesi Acil Servis Şefi Halid Mi'rac ise “Kara Cuma”da yaşadıkları hakkında şunları söyledi: ”Şehitleri ve yaralıları daha küçük bir hastaneye taşımak zorunda kaldık. Hastane kapasitesi ve sağlık ekipmanı, böylesi olağanüstü durumlar için oldukça yetersizdi. Doktorlar, yaralılara otoparkta müdahale ederken, şehitlerin naaşları ise dondurma dolaplarına konuldu” diye konuştu.
BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansının (UNRWA), Filistinlilere yönelik yardımlarını kısacağı ve eğitim öğretim yılının gecikmeli başlayabileceği yönündeki açıklaması, “çok tehlikeli bir adım” olarak nitelendirildi. Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) bağlı Mülteciler Halk Komitelerince yapılan yazılı açıklamada, UNRWA, doğru kararlar almaya çağrıldı. Açıklamada, “Eğitim alanında çok tehlikeli bir adım atmaya niyetlenen UNRWA, halkın vereceği tepkinin de sorumlusu olacaktır. Alınması muhtemel bu kararla Filistinli mülteciler sorununun siyasi ve hizmet düzeyinde tasfiye edilmesinden endişe ediyoruz” denildi.
Kara Cuma'da katliamın 71 yaşındaki tanığı Mustafa el-Cezzar, “Her saniyede bir top atışı yapılıyordu. Tanık olduğum en kötü manzara da kentin doğusundan kaçmaya çalışanların, top atışları ve İsrail uçaklarının hedef alması nedeniyle ölmesiydi. Sayıları 70'ten fazlaydı. Yüzleri korku doluydu. İsrail uçakları, geldikleri yerin yakınındaki evi vurunca birçoğu şehit oldu. Bazıları ise uçaklar tarafından doğrudan vuruldu.” “Ölenlerin ceset parçaları en az 200 metrelik mesafeye savrulmuştu” diyen Cezzar, İsrail güçlerinin ardında onlarca ölü ve yıkılmış ev bırakarak kentten çekildiğini kaydetti.
Batı Şeria'da Filistinli bir bebeğin hayatını kaybettiği saldırının ardından Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'nın da aralarında bulunduğu birçok şehirde “şiddet karşıtı” gösteriler yapıldı. Eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres de, “Yahudi terörizmi demokrasimizin altını oyuyor, bu ülkeyi üzerine temellendirdiğimiz adaleti zedeliyor” dedi. İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin de Kudüs'teki gösteriye katılarak bir konuşma yaptı. Rivlin, “Arkadaşlar, şiddet ve nefret alevleri topraklarımızda yayılıyor. Bu alevleri, Tevrat adına, hukuk adına, İsrail sevgisi adına kan akmasına izin veriyor” İfadelerini kullandı.
Arap Birliği, Yahudi yerleşimcilerin, Nablus'ta Filistinlilere ait evi ateşe vererek bir bebeğin ölümüne yol açtığı olayın, şeffaf bir şekilde soruşturulması için Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde uluslararası bir komite oluşturulmasını talep etti. Arap Birliği'nin “Filistin ve İşgal Edilmiş Arap Toprakları'ndan” sorumlu biriminin yazılı açıklamasında, hazırlanacak raporların “ Filistin halkını korumak amacıyla caydırıcı önlemler alınması için BM Genel Sekreteri ve BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) sunulması" istendi.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın sözcüsü Ebu Ubeyde, İsrailli yerleşimcilerin 18 aylık bir bebeğin ölümüne neden olmasının ardından yaptığı açıklamada, 'sessiz kalmayacaklarını' söyledi. Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal de olayın sorumlusunun İsrail yönetimi olduğunu belirtti. Meşal, hayatını kaybeden bebek Ali Devabişe olayına ve son zamanlarda Mescid-i Aksa'ya yönelik tekrar eden saldırılara gereken karşılığın verilmesi ve “direnişi” tırmandırma çağrısında bulundu.
Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı İsmail Heniyye, İsrail'in tekrarlanan saldırılarını püskürtmek için tüm tarafların üzerinde mutabık kalacağı “stratejik formül” geliştirme çağrısında bulundu. Heniyye, “Tüm Filistinli gruplar ve güçler, İsrail'in tekrar eden saldırılarına karşı koyabilmek ve direnişi güçlü kılmak için milli vizyon ve strateji üzerinde fikir birliğine varmalı” ifadelerini kullandı.
