"İkiz kulelerde hayatını kaybedenler ve Guatemala'da öldürülen 200 bin kişinin katilleri müslüman fanatikler değil" diyen Galeana, "Bu insanları, önceki Amerikan yönetimlerinden 'destek alan' teröristler öldürdü" dedi.
Yazdığı çok sayıda kitapla Türkiye'de de tanınan dünyaca ünlü Latin Amerikalı yazar Eduardo Galeano, ABD'nin New York ve Washington kentlerindeki saldırılar da dahil olmak üzere dünyadaki terörist akımları değerlendirerek, "İyiler ve Kötüler arasındaki savaşta" tarafların sık sık rol değiştirdiğini ve intikam anlayışıyla yapılan hareketlerin dünyaya daha fazla zarar vereceğini belirtiyor. Galeano'nun 21 Eylül'de İspanyol gazetesi "Jornada" da yayımlanan "İyi ve Kötünün Tiyatrosu" başlıklı makalesinde, "İyilik" adına yapılan tüm savaşlarda masum insanların öldüğüne dikkat çekiliyor ve şöyle deniyor: "Teröristler, 'Kötüye karşı İyiler adına' New York ve Washington'da düzenledikleri saldırılarda 50 farklı ülkenin insanını öldürdü. ABD Başkanı George Bush da olaylardan sonra yine 'Kötülere karşı İyiler adına' konuşarak intikam yeminleri etti ve Kötülüğü dünyadan sileceklerini söyledi. Kötü olmadan İyi'nin ne gibi bir anlamı kalır?
Çılgınlıklarını meşru kılmak için düşmana ihtiyaç duyanlar, yalnızca dini fanatikler değildir. Dünyanın dev savaş makinesi ABD de varlığını kanıtlamak için düşmanlara ihtiyaç duymaktadır. İyi ve Kötü, Kötü ve İyi: Tiyatronun metin yazarlarının taleplerine bağlı olarak aktörler maskeleri değiştirir, kahramanlar canavara dönüşür. Hitler'in Londra'da kullandığı V-2 bombalarının mucidi Alman bilim adamı Werner von Braun, yeteneklerini ABD hizmetine sunana kadar 'Kötü' kabul ediliyordu.'' Irak lideri Saddam Hüseyin'in İran-Irak savaşı döneminde ABD için "İyi" bir kişilik olduğunu, ABD'nin daha sonra Saddam hakkındaki fikirlerini değiştirdiğini söyleyen Galeano, Saddam'ın bundan sonra "Kötülük" sıralamasında Usame Bin Ladin'in ardından gelen ikincilikle yetinmesi gerektiğini belirtiyor.
Makalesinde Bush ve ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'ın, "Bu insanlara destek, mali kaynak ve ilham veren herkes teröristler kadar suçludur'' ifadesini de ağır bir dille eleştiren Galeano, şöyle devam ediyor: "Bence şu anda öncelikli olarak yapılcak iş Kissinger'ın kendisini bombalamaktır. Kissinger, Bin Ladin ya da dünyadaki herhangi bir teröristten çok daha fazla olayın sorumlusudur. Endonezya'dan Kamboçya'ya, G. Afrika'dan Bangladeş'e dünyanın birçok yerinde devlet terörüne 'destek, mali kaynak ve ilham' veren Kissinger'ın bizzat kendisidir.
İkiz kulelerde hayatını kaybeden 5 bin 500 kişinin katilleri... Gazetelere ve televizyonlara yeterince yansımadığı için dünyanın çok da önemsemediği Guatemala'da öldürülen 200 bin kişinin katilleri... Guatemalalılar, Müslüman fanatikler tarafından değil, önceki Amerikan yönetimlerinden 'destek, mali kaynak ve ilham alan' teröristler tarafından öldürüldü." Hangi şekilde olursa olsun intikam anlayışının insan hayatına saygı duyulmaması nedeniyle ortaya çıktığının altını çizen Galeano, "Modern dünyanın lideri yeni bir haçlı seferi başlatıyor olsa da, Allah kendi adı karıştırılarak yapılan bu suçlarda masumdur. Yehova'ya inananlara karşı soykırımı emreden Allah mıdır? Ya da Sabra ve Şatila katliamlarını emreden Yehova'nın kendisi midir?" diye soruyor.
Galeano'nun Bin Ladin hakkındaki görüşleri ise şöyle: "Dünyanın yeni felaketinin adı Usame Bin Ladin... Ona terörizm hakkında bildiği her şeyi CIA öğretti. Bin Ladin, Afganistan'daki komünizme karşı savaşan 'özgürlük savaşcısı' olarak Amerika tarafından sevildi ve korundu. Hollywood da bu insanların kahraman olduğu konusunda Amerikan yönetimiyle hemfikirdi ve 13 yıl önce çevrilen Rambo 3'te Müslüman Afganlar 'iyi adamlar' olarak gösteriliyordu. Oğul Bush'un başkanlık döneminde ise aynı insanlar bugün 'kötünün kötüsü'...''
