Münbiç'te Rusya'yı kendisine siper eden terör örgütü PKK/PYD/YPG, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) destekli ÖSO güçlerine saldırıyor. Fırat Kalkanı Operasyonu kapsamında El Bab'ın terör örgütü DEAŞ'tan temizlenmesinin ardından sıranın kendisine geldiğini gören Suriye'nin PKK'sı PYD, Amerika'nın yanısıra Rusya ve Esed rejimine sarıldı. Rusya ve rejim ordusu, Münbiç'te YPG ile ÖSO arasında neredeyse duvar oldu. Türkiye ile Rusya arasında artan işbirliğini fırsat bilen YPG, Rus askerinin ardından tahriklerini sürdürüyor.
Edinilen bilgiye göre YPG, Rus askerinin arkasına sığınarak TSK destekli ÖSO güçlerinin bulunduğu bölgelere ara ara havan ve topçu atışları yapıyor. TSK ise bu tahrik karşısında sessiz kalmıyor. Halen El Bab'da temizlik faaliyetini yürüten ve bölgedeki güvenliği sağlayan TSK unsurları, Suriye'nin PKK'sı YPG'nin tahriklerine angajman kuralları çerçevesinde misliyle karşılık veriyor. Ancak bu durum da YPG tarafından sosyal medyada “tek taraflı saldırı” şeklinde yansıtılıyor.
Münbiç'te bu yönde gelişmeler yaşanırken, Rakka operasyonu için planlar yapılıyor. Rakka konusunda Rusya'nın “Ben de varım” mesajının ardından Türkiye, ABD ve Rusya Genelkurmay Başkanları, Suriye'nin terör örgütü DEAŞ'tan temizlenmesi için masaya oturdu. Bu temasların devam etmesi beklenirken, Türkiye ile ABD arasında askeri temsilciler nezdinde Rakka operasyonu konusundaki görüşmeler de sürüyor. Edinilen bilgiye göre görüşmeler neredeyse yerinde sayıyor. Şu ana kadar yapılan askeri temaslarda ABD'nin Rakka operasyonunda YPG ısrarını sürdürdüğü öğrenilirken, “Bugün itibariyle görünen, operasyonun YPG ile yapılmak istendiği” bilgisi verildi.
Rakka Operasyonunun başlatılamamasında ise Türkiye'nin YPG'siz operasyon kararlılığının yanısıra Rusya'nın da sürece dahil olmasının payı var. Türkiye, Rakka operasyonunun YPG ile yapılmamasına ilişkin tezlerinin haklılığını Münbiç örneği üzerinden kanıtlıyor. PYD/YPG'nin Kürtlerin temsilcisi olmadığını, bölgedeki Kürt kökenli vatandaşların mağduriyetleri üzerinden aktaran Türk yetkililer, Münbiç'te de bölgenin asli halkının geri dönmesine izin verilmediğine işaret ediyor. Türkiye, Rakka nüfusunun yüzde 90'ından fazlasının Arap olduğunu, dolayısıyla da operasyonun yerel unsurlarla yapılması gerekliliğini vurguluyor. YPG ile yapılacak bir operasyonun yerel halkı DEAŞ'a yaklaştırmaktan öte bir anlam taşımayacağı, ayrıca yeni bir göç dalgasını da beraberinde getireceği ifade ediliyor. Bölgedeki terör kuşağına karşı Türkiye'nin uzun vadede kayıtsız kalamayacağı vurgulanıyor.
- Diplomatik çabalar tam gaz
- Halen bölgede büyük güçlerin desteğiyle kantonların birleştirilmesi çabası sürerken, Türkiye ise verilen sözlerin tutulması için diplomasi silahını sonuna kadar kullanmaya kararlı. Türkiye, ABD'nin Münbiç DEAŞ'tan temizlendikten sonra YPG'nin Fırat'ın doğusuna çekileceği yönünde verdiği sözü tutmasını ısrarla istiyor. Ayrıca, YPG'nin eline Rus bayraklarını almasından sonra bölgede artan güç unsurlarına karşı askeri seçenekten ziyade diplomatik seçeneği zorluyor. Burada artan diplomasi çabasına Rusya da eklemiş durumda. Halen bölgeden YPG unsurlarının boşaltılması için ABD'nin yanısıra Rus yetkililerle de yoğun diplomatik görüşmeler gerçekleştiriliyor. Türkiye, PYD'nin bölgenin istikrarsızlaştırılmasında büyük rol üstlendiği, Kürtleri temsil etmediği gibi Suriye'de daha büyük kaosların yaşanmasına sebebiyet vereceğini muhataplarına aktarıyor. Türkiye, bir yandan diplomasi silahından etkin bir şekilde kullarınken, diğer yandan da sınır ötesindeki askeri varlığıyla bölgedeki terörist unsurlar üzerindeki baskıyı arttırmış durumda.
