Önceki gün uğradığı suikast sonucu yaralanan Afganistan'daki Taliban karşıtı muhalefetin askeri lideri Ahmet Şah Mesud'un öldüğünü dair iddialar, Afganistan'ı yeniden dünya gündeminin baş sıralarına yerleştirdi. Rusya'nın İtar-Tass ajansı dün, Mesud'un, suikast girişiminde aldığı yaralardan öldüğünü iddia etti. Ajans, Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'deki kaynaklara dayanarak, Şah Mesud'un önceki gece hastaneye kaldırılmadan önce öldüğünü ileri sürdü, ancak ayrıntı vermedi.
ABD yönetimi de Rusya gibi Ahmed Şah Mesud'un öldüğünü iddia etti. Adının açıklanmasını istemeyen bir Amerikalı yetkili, Reuters'e yaptığı açıklamada, "Onun öldüğüne inanıyoruz" diye konuştu. Amerikalı yetkili, Şah Mesud'un suikast girişiminden kurtulduğu yolundaki açıklamalara rağmen, muhalif güçlerin komutanının öldüğü iddiasını hangi bilgiye dayandırdığı konusunda bilgi vermedi.
Mesud'un Pençşir Vadisi'nde bulunan karargahındaki sözcüsü ise, Şah Mesud'un yaralı kurtulduğu suikast girişiminin ardından kaldırıldığı Tacikistan'daki hastanede tedavisinin sürdüğünü ve durumunun "iyi" olduğu bildirdi. Aynı sözcü, yaralı olduğunu belirttiği Şah Mesud'un sağlığında endişeyi gerektirecek bir durum olmadığını kaydetti. Afgan muhalefet kaynakları, Mesud'un öldüğü iddiasında sonra dün yeni bir açıklama daha sonra bir açıklama yaparak Rusya kaynaklı iddiaları yalanladılar.
Şah Mesud'un Sözcüsü Vasiuddin Salik, "Mesud'un bütün vücudunda küçük yaralar var. Ayağındaki yara biraz ağır" dedi. Suikastta, Mesud'un tercümanı, yardımcısı ve aynı zamanda sözcüsü Asım Shail'in ve Cezayir asıllı iki kişinin öldüğü bildirildi. Muhalif lider Mesud'la röportaj yapıldığı sırada video kameranın patlamasıyla Afganistan'ın Hindistan Büyükelçisi Mesud Halili ve bir Dışişleri yetkilisi de yaralandı. Salik, video kayıt yapan iki kişinin olayda ölmesi sebebiyle komplonun arkasında kimlerin olduğunu hemen söyleyemeyeceklerini belirtti. İran kaynakları da Mesut'un sağlık durumunun iyi olduğunu hastanede müşahade altına alındığı bildirildi.
Ahmed Şah Mesud 1992'den, Taliban'ın başkent Kabil'i ele geçirdiği 1996'ya kadar ılımlı lider Devlet Başkanı Burhaneddin Rabbani'nin savunma bakanıydı. Rabbani'nin sürgün hükümeti geçen yıla kadar kuzeyde Tahar eyaletinin başkenti Talokan'da çalışıyordu. Taliban, geçen yıl Tahar'ı gele gecirince Rabbani hükümeti son sığınma illerinden biri olarak kuzeydeki Badahşan bölgesine taşındı. Mesud kuvvetleri hâlâ Talokan'ı yeniden ele geçirmeye çalışıyordu. Rabbani hükümeti Türkiye dahil bazı ülkelerde büyükelçiliklerini muhafaza ederken, Taliban'ın dünyada yalnızca Pakistan'da bir elçiliği bulunuyor ve Taliban rejimini Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden başka kimse tanımıyor. Taliban yönetimi Orta Asya için İslami bir tehdit oluşturduğu iddiasıyla BM Güvenlik Konseyi kararıyla ABD'nin ambargo baskısı altında bulunuyor.
Pençşir Vadisi'ndeki karargahında suikastten kurtulmayı başaran Mesud'un Aşkabat'taki sözcüsü, kendilerine gazeteci süsü veren Arap kıyafetli iki kişinin Şah Mesud ile röportajlarını tamamladıkları sırada bomba patlattıklarını, bu kişilerin Usame Bin Ladin'in adamları olduklarını sandıklarını bildirdi. Son olarak Avrupa Parlamentosu'nda konuşan Mesud'a, Avrupa Birliği, Rusya ve Çin, Taliban'ı devirmek için askeri yardım başlatmıştı.
