Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, Türk işçileri kaçıranlara terörist muamelesi yapılması talimatı verdiğini söyledi. İbadi, yaptığı yazılı açıklamada, “Bağdat'ta kaçırma eylemi gerçekleştirenlere terörist muamelesi yapılması talimatı verdim” ifadesini kullandı. Açıklamasında yolsuzluk ve yolsuzluk yapanlara karşı mücadelede gevşek davranmama sözü veren İbadi, onların (yolsuzluk yapanlar) kendilerine dokunduğu için reformları hafife almaya ve ülkenin durumunu tehlikeye atmaya çalıştıklarını kaydetti. Ülkedeki makamların ve her şeyin alaşağı edilmesi için bir kampanya bulunduğunu dile getiren İbadi, kendilerinin yolsuzluk yapanları ortadan kaldırarak reforma devam edeceklerini, reformların hiç bir kimseyi hedef almadığını, milletvekilliği döneminden beri yolsuzluğun meşrulaştırılmasına karşı olduğunu aktardı.
Yandan Irak İçişleri Bakanı Muhammed Salim el-Gabban'ın kaçırılan Türk işçiler konusunu görüşmek üzere olağanüstü toplantı düzenlediği ve gelişmeleri kişisel olarak takip ettiği belirtildi. Irak İçişleri Bakanlığı basın ofisinden yayımlanan yazılı açıklamada, “İçişleri Bakanı, Türk işçilerin kaçırılması olayına ilişkin olağanüstü toplantı düzenledi. Bakan olayı kişisel olarak takip ediyor. Bakanlık, Türk işçilerin bulunmasına ilişkin operasyonu yürüten Bağdat Operasyonları Birimine istihbarat, lojistik ve diğer alanlarda desteğini sunuyor” ifadesine yer verildi.
Irak Dışişleri Bakanlığı, kaçırılan Türk işçilere ait ilk ipuçlarına ulaşıldığını bildirdi. Sözcü Ahmed Cemal, "Savunma ve İçişleri Bakanlıkları ve emniyet birimleri bizimle sürekli iletişim halindeler. Konuya ilişkin ilk ipuçlarına ulaştık. Gelecek günler içinde kaçıranlara ve tutuldukları yere ulaşmamız mümkün olabilir" dedi. Irak hükumetinin olayı ciddiyet ve kararlılıkla ele aldığını söyleyen Cemal, "Bazı kesimler ilişkilerimizi hedef almak istiyor. Irak buna izin vermeyecek" diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, Irak'ta kaçırılan Türk işçilerinin sağlık durumlarının iyi olduğunu değerlendirdiklerini belirterek, “Neyin olmadığını biliyoruz, bilinen terör örgütlerinden birinin olmadığını değerlendiriyoruz, IŞİD veya PKK değil. Adi bir vaka olduğu düşünülüyor” dedi. Sinirlioğlu, işçileri kurtarmaya yönelik çalışmaların devam ettiğini, Iraklı makamlarla görüşüldüğünü söyledi.
Iraklı makamların büyük bir gayretle Türk işçilerini kurtarmaya çalıştığını dile getiren Sinirlioğlu, “En kısa zamanda çözüme kavuşmasını bekliyoruz. Sağlıklarının yerinde olduğuna dair değerlendirmemiz var. Neyin olmadığını biliyoruz, bilinen terör örgütlerinden birinin olmadığını değerlendiriyoruz, IŞİD veya PKK değil. Adi bir vaka olduğu düşünülüyor” diye konuştu. Bakan Sinirlioğlu, işçilerin fidye amacıyla kaçırılmış olabileceklerini belirterek, Iraklı makamların da en kısa zamanda sonuç alacaklarına dair vaatlerde bulunduklarını kaydetti.
Irak'ta kaçırılan işçiler arasında yer alan inşaat mühendisi Ali Orçun Topaloğulları'nın (24) ailesinin ikamet ettiği Kocaeli'nin İzmit ilçesinde umutlu bekleyiş devam ediyor.
Topaloğulları, 2009'da eğitime başladığı Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden 2013 yılında mezun oldu. Mezuniyeti sonrası 2 ay boyunca Körfez ilçesinde bir inşaat şirketinde çalışan Topaloğulları, Aralık 2013'ten itibaren Bağdat'ta 30 bin kişilik Sadr Şehri Stadyum Kompleksi projesinde mühendis olarak görev aldı.
Topaloğulları'nın babası Kocaeli Milli Eğitim Müdürlüğü İnşaat Emlak Bölüm Şefi Tarık Topaloğulları, oğullarının durumunun iyi olduğunu söyledi. Dışişleri vasıtasıyla Irak'tan bilgi aldıklarını aktaran Topaloğulları, her an kaçırılan işçilerin serbest bırakılmasını beklediklerini sözlerine ekledi.
Irak'ta kaçırılan işçilerden 24 yaşındaki Metin Toraman'ın, Düzce'nin Akçakoca ilçesinde yaşayan ailesi, gelecek iyi haberi bekliyor. Ortanca köyünde yaşayan Toraman'ın halasının oğlu Zeki Arslan, kuzeninin kaçırıldığını öğrenmelerinin ardından büyük üzüntü yaşadıklarını söyledi.
Toraman'ın babası Şakir Toraman'ın diyaliz hastası olduğunu, annesinin de olayı duymasının ardından fenalaşarak geceyi hastanede geçirdiğini belirten Arslan, kuzeninin yaklaşık iki senedir Irak'ta çalıştığını, en son Ramazan Bayramı'nda memleketine geldiğini anlattı. Arslan, Toraman'la üç gün önce sosyal medya üzerinden görüştüğünü dile getirerek “Bana, 'Ağabey geleceğim, deniz nasıl?' diye sordu. Ben de 'Her zaman gel' dedim. Arslan, “Şantiyeyi Irak güvenlik güçlerinin koruduğunu anlatmıştı. Şantiyeden dışarı çıkamadıklarını söylemişti” dedi.
Devletin kendilerini yardım etmesini isteyen Arslan, şunları söyledi: “Kuzenim köyünde ev yaptırıyordu, inşaat bittikten sonra evlenmek istediğini söylüyordu. Hayalleri ve ümitleri vardı. Ailesine bakıyordu. Köydeki ihtiyaç sahiplerine de yardım ederdi. Annesi ve babası hasta, köy halkı perişan.”
