Türkiye ekonomisi, yılın birinci çeyreğinde yüzde 2.3 ile beklentilerin üzerinde ve 22 çeyrektir kesintisiz büyüdü. Beklentinin yüzde 1.6 olduğu verilerin oldukça yüksek gelmesi para piyasalarına da olumlu yansıdı. Seçim sonuçları ile 2.80'e kadar fırlayan ve Merkez Bankası'nın üst üste iki gün süren müdahalesiyle yüzde 2.76'ya kadar gerileyebilen dolar, 2.74 liraya çekildi. Euro ise 3,11 liradan 3,09'a kadar geriledi. Borsa, 79.748 puana çıktı. Bankacıların yaptığı hesaplamaya göre, büyümeyi yurtiçi tüketim 3 puan, devletin nihai tüketim harcamaları 0.3 puan, özel sektör yatırımları 0.4 puan, stok değişmeleri 0.2 puan yukarı çekti. Kamu sektörü yatırımları 0.4 puan, net ihracat ise 1 puan düşürdü. Söz konusu dönemde 577 bin kişiye yeni iş kapısı açılırken, tüketim harcamaları 20.9 milyar liraya yükseldi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), verilerine göre, üretim yöntemiyle gayrisafi yurtiçi hasıla, yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre, sabit fiyatlarla yüzde 2,3'lük artışla 30 milyar 89 milyon lira, cari fiyatlarla yüzde 7,8'lik artışla 443 milyar 189 milyon lira oldu. Sanayi sektörünün toplam katma değeri, yüzde 3 artışla 106 milyar 192 milyon lira oldu. Ekonomi geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,9, yılın tamamında yüzde 2,9 büyümüştü. Sektörel bazda en yüksek büyüme hızı, yüzde 22,5 ile “mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler” sektöründe kaydedildi. Bunu yüzde 17 ile “tarım, ormancılık ve balıkçılık”, 16,1 ile “konaklama ve yiyecek hizmetleri faaliyetleri”, yüzde 15,7 ile “finans ve sigorta faaliyetleri” izledi.
Hanehalklarının nihai tüketim harcamaları, aynı yüzde 4,5'lik artışla 20 milyar 982 milyon liraya yükseldi. Devletin tüketim harcamaları yüzde 2,5 artarak 3 milyar 211 milyon lira oldu. Gayrisafi sabit sermaye oluşumu ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre değişmedi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, büyüme rakamlarını, “Olumsuz dış ekonomik koşullara ve buna bağlı olarak finansal piyasalardaki dalgalanmalara rağmen Türkiye ekonomisi beklentilerin üzerinde büyümeye devam etmektedir” sözleriyle değerlendirdi. Önümüzdeki dönemde dış talebin büyümeye katkı sağlamasının beklendiğini vurgulayan Ali Babacan, yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre 577 bin kişiye istihdam sağlandığını ve 2009 yılından itibaren ilave istihdamın 6 milyon 366 bin kişiye ulaştığına dikkati çekti.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, açıklanan büyüme rakamlarını 'oIumlu' olarak değerlendirdi. Twitter üzerinden açıklama yapan Şimşek, “Avrupa'daki durgunluğa, jeopolitik gerginliklere, finansal dalgalanmalara ve siyasi belirsizliğe rağmen %2.3'lük büyüme olumlu” dedi. Şimşek açıklamasında şunları söyledi: “Öncü göstergeler büyümenin 2. çeyrekte hızlandığını gösteriyor, Türkiye ekonomisinin temelleri sağlam. Siyasi belirsizlik uzun sürmemeli.”
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi: “Dünya ticaretinin yüzde 10 daraldığı bir konjonktürde, yüzde 2,3 büyümeyi oldukça olumlu değerlendiriyoruz. Bu, Türkiye ekonomisinden gelen yaşam sinyalidir. Büyüme modeli çağın gereklerine göre tasarlanırsa hedeflediğimiz seviyelere ulaşabiliriz."
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar: “Ülkemizdeki seçim süreci ve dış piyasalardaki belirsizliklere rağmen, ekonomimiz kendi dinamikleri içerisinde büyüme temposunu sürdürüyor. Rakamlar da gösteriyor ki Türkiye, üreticisi, çalışanı, toplumun bütün kesimleriyle büyüme arzusunda. beklentimiz hükümetin bir an önce kurulmasıdır.”
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir: “Büyümenin iç talep artışından kaynaklandığını görüyoruz. Bu tabii ki memnuniyet verici ancak iç talep artışının yılın geri kalan bölümünde devam edip etmeyeceğini şimdiden kestirmek zor. Bizi en fazla ilgilendiren konu yatırımların, özellikle imalat sanayiinde devam etmesidir."
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci: “İş alemi olarak büyümenin beklenenin üzerinde çıkmasından memnunuz. Bizler, hep birlikte ileriye bakmak istiyoruz. Türkiye ekonomisi tüm dinamikleriyle koşmaya hazırlanıyor. Bunun için bir an önce hükümetin kurulması, yapısal reformların tamamlanması ve ekonomi gündeminin oluşmasını arzuluyoruz.”
