|

'7 milyon bina yenilenmeli'

Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kültür Kongre Merkezi'nde düzenlenen Çevre Projeleri Açılış Töreni'nde konuştu. Yıldırım "Kendi elimizle yaptığımız hataları şimdi daha fazla para harcayarak kentsel dönüşümle düzeltmeye çalışıyoruz. 200'den fazla yerde kentsel dönüşüm alanı ilan ettik. 7 milyon binayı yenilemek gerekiyor" dedi.

Yeni Şafak
11:07 - 24/02/2017 Cuma
Güncelleme: 12:14 - 24/02/2017 Cuma
Yeni Şafak
Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kültür Kongre Merkezi'nde düzenlenen Çevre Projeleri Açılış Töreni'nde konuştu.​
Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kültür Kongre Merkezi'nde düzenlenen Çevre Projeleri Açılış Töreni'nde konuştu.​

Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kültür Kongre Merkezi'nde düzenlenen Çevre Projeleri Açılış Töreni'nde konuştu.



Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:



Bugün şehirlerimizin geleceği için çok önemli gördüğümüz çevre projelerinin toplu açılışını yapıyoruz. İnşallah bu törenle Türkiye'ye yakışan 120 adet tesisin açılışını gerçekleştiriyoruz. AK Parti hükümetlerinin bir sıkıntısı var iş çok, açılış için zaman yok. O kadar çok eser ve proje var ki hamdolsun bugün de memleketin her köşesinde tesislerin toplu açılışını yapıyoruz. Bu tesisler arasında katı atık depolama, atık tesisi gibi birçok yatırım var. Ayrıca çöp kamyonlar, koteynerları var. Yeter ki şehirlerimiz temiz olsun, yaşanabilir marka şehirler olsun. AK Parti çevre ve şehircilik konusunda da farklı bir partidir. Biz çevre ve şehirciliği çok önemsiyoruz. Bu yatırımlar ne ilk ne de son, devamı gelecek. Bütün bu hizmetleri ve çevre temizlik araçlarını il, ilçe ve beldelerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.




  • Şehir bir medeniyettir. Şimdi yapılan şehirler bakıyorsunuz, binalar büyük ve heybetli ama ruh yok. Biz o yüzden yatay mimari diyoruz. Hiçbir zaman şehircilik konusunda öyle geldi, böyle gider demeyeceğiz. Cumhurbaşkanımız da belediyecilikten geliyor. İstanbul'u o zor zamanlarında o yoksunluktan kurtarmış ve bugünlerin alt yapısını oluşturmuştur. 15 sene geçti, ilk günlerden beri yanlışları doğruya çevirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Kendi elimizle yaptığımız hataları şimdi daha fazla para harcayarak kentsel dönüşümle düzeltmeye çalışıyoruz. 200'den fazla yerde kentsel dönüşüm alanı ilan ettik. İzmir'in yüzde 62'si bina stoğunun imarsız kuralsız ve depreme dayanıklılık bakımından sorunlu. İstanbul hakeza. Tüm Türkiye'de olaya baktığımız zaman 7 milyon binayı yenilemek gerekiyor.

Yaşanabilir marka şehirler bizim AK Parti iktidarının şehircilikteki en önemli hedefidir. Şehirlerimizi 7'den 70'e herkesin huzurlu bir şekilde hayatını sürdürebilmesi için çalışıyoruz. Buna uygun adımlar kararlılıkla atılıyor. Elbetteki bir anda olmuyor, bu bir dönüşüm bu bir ihya hareketi, zaman içerisinde daha ideal hale gelecek. Yapılanları da görelim, 15 yılda nerelere geldiğimizi milletimiz görüyor ve takdir ediyor, her seçimde de arkamızda duruyor. 15 yılda Türkiye'nin çehresini değiştirdik. Yollar, yol ve su medeniyettir. Ülkemizi bölünmüş yollarla, hızlı trenlerle, modern havaalanları ile birbirine bağladık. Bölünmüş yol miktarını 3 kat artırdık. 15 yılda 81 ilde 755 bin konut inşa ettik. Gelişmişlik en çok şehirlerde kendini gösteriyor. Türkiye'de ilk defa çevreye karşı işlenen suçları Türk Ceza Kanunu'na aldık. Atık su hizmeti verilen belediye nüfusu yüzde 35'ten yüzde 81'e ulaştırdık. Çöpsüz temiz şehirler için katı atık depolama sayısını yüzde 15'ten 83'e çıkardık. Bu depolama sahalarından elektrik enerjisi üretiyoruz. 15 yılda 4 milyar fidan diktik. Her ilde bir şehir ormanı projesini başlattık. Okul üniversite bahçelerini, hastane sağlık ocağı bahçelerini yol kenarlarını sürekli ağaç dikiyoruz. Şehirlerde ilçelerde yeşil alanlar buluşturuluyor. Biz 15 yılda yeşil alan miktarını ciddi ölçüde artırdık, orman varlığımızı 2 milyon hektar seviyesinde artırdık. 5 bin köye 5 bin gelir getirici orman yapıyoruz.



En son aldığımız karar, millet bereketli topraklara bina fabrika yapıyor. Şimdi tarım bakanlığımız bir karar aldı, Türkiye genelinde 184 tane ova var bu ovaları tarımsal sit alanları ilan ettik. Bunun dışında başka bir amaçla kullanılamayacak.



"Biteceksiniz"


  1. 187 proje, 162 bin konutluk devam eden iş var. Alçak terör örgütünün Güneydoğu'da yaptıkları hendeklerle yerle bir olan binaları yeniliyoruz. Terör örgütünü oralardan def ettik, onları hangi deliğin arkasında olursa olsun çıkarıyoruz. Şimdi diyorlar ki referandumdan evet çıkarsa bittik, evet biteceksiniz. Bölgedeki vatandaşlarıma sesleniyorum, siz kimliğinizle gurur duyun, Kürtsünüz, Kürtlüğünüzle iftihar edin. Terör örgütünün sizle ilgisi yok, işi gücü size hayatı zindan etmek. 11 yaşında süt almaya giden çosuğu alçakça şehit ettiler. Bunların Kürtler diye bir sorunu yok, Kürt vatandaşlarımızın terör örgütü diye bir sorunu var bunu da ortadan kaldıracağız, kalkmaya da başladı.

Dünyada 3 tane terör örgütüyle başka bir ülke daha yoktur. FETÖ, PKK ve DEAŞ. Dünya DEAŞ'la mücadele ediyormuş gibi davranıyor ama mücadele eden yok. 3 milyon sığınmacıya ev sahipliği yaptık, göçmen 50 bin kişiyi ölümden döndürdük.



Şehirlerimizin kimliğini tekrar ortaya çıkarıyoruz. Sayısız tarihi eserlerimizi onarıyoruz. Bugüne kadar 4 bin 500'den fazla tarihi eseri onardık. Sadece doğu ve güneydoğu'da 30 bin konutun yapımına başladık. Bütün yolları asfaltladık. Yeniden mahalle ve şehirler kuruyoruz. Yeter ki insanımızın yüzü gülsün ve alçak terör örgütünün verdiği zararlar yok olsun.



Ustalık Dönemi...


Daha önce belediyeler çöpleri toplamıyordu atıkları denize atıyorlardı. 269 tane limanda atık toplama tesisi var artık. Bunlar alınıyor enerjiye dönüştürülüyor. O yüzden denize kıyısı olan şehirlerimize mavi bayrak veriliyor. 15 yılda mavi bayraklı sahil sayımızı 127'den 444'e çıkardık, dünyada 2.'yiz.



  • 15 yılda Türkiye olarak dünyaya biz bir şey yaptık. Biz bunları yapabiliriz, bu millet azmederse her şeyi başarabilir. Bu millet Fatih'in torunları, o gemileri karadan denize indirdi, onun torunları da trenleri arabaları denizin altından karaya çıkardı.

23 ilimize özel bir kalkınma projesi uyguluyoruz. Bugüne kadar 20 milyarlık yatırım vaadinde bulunuldu. 115 bin doğrudan eleman çalışacak. Bu gençlerimiz terörün tuzağına düşmeyecek. Bu gençlerle el ele vereceğiz ve inşallah Türkiye'yi parmakla gösterilen ülkeler arasına sokacağız. Çıraklık ve kalfalık dönemimizin ardından ustalık projelerimiz bir bir hayata geçiyor. Dünyanın 3. büyük havalimanı, şehir hastaneleri, Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü... Gebze'den Altınova'ya 3-4 dakikada geçiyorsunuz. Marmaray, Yavuz Sultan Selim...Sırada Kanal İstanbul, Çanakkale Köprüsü, 18 Mart'ta temel atıyoruz.



16 Nisan Referandumu


  • Şimdi çıkmış konuşuyorlar, bu halk oylaması olursa Türkiye bölünürmüş. Türkiye 80 milyon vatandaşıyla tek bayrak, tek millet tek devlet kararımız 'Evet'. 16 Nisan'da referanduma gideceğiz. Seçim falan yok bu bir referandum. Mevcut sistem Cumhuriyet kuruldu parlamenter sistem. 1923'ten bu yana bakıldığında sürekli problem. 1- zayıf iktidarlarda, 2- Cumhurbaşkanı seçiminde problemler çıkıyor. Cumhurbaşkanını milletvekillerine seçtirmiyor. Ankara'da gözükmeyen ortaklar var, biz meydana iniyoruz milletle haşır neşir oluyoruz. 2007 27 Nisan bildirgesi, hemen iade ettik. Milletin iradesi üzerinde güç tanımayız. 17-25 Aralık, olmadı kapatma davası ve en son 15 Temmuz. Bu sefer tanklarıyla toplarıyla geldiler. Ama iman gücü her şeyin üstünde.

Mevcut sisteme göre Cumhurbaşkanı partilerden gelene en büyük partinin genel başkanına hükümeti kurma yetkisi veriyor ve güvenoyu için Meclis'e geliniyor. Bu iş en az 2-3 ayı buluyor o da tek başına iktidar varsa. Yani millet sandıkta milleti kimin yöneteceğine karar veremiyor, ortada Alicengiz oyunları başlıyor. Milletin seçtiği değil, vesayet odakları hükümet kuruyor. 1995 seçimlerini hatırlayın. Refah Partisi ile Anavatan Partisi koalisyon kuracaktı, birileri birinin kulağını çekti vazgeçtiler. Doğru Yol ile kuruldu, onları da rahat bırakmadılar. Cumhurbaşkanı orada vesayet odakları ile birlikte hareket etti.



Biz 2007'de Cumhurbaşkanı'nı seçemedik. 354 milletvekiliyle Cumhurbaşkanı seçemedik. CHP hemen doğru Anayasa Mahkemesi'ne. Biz de millete gittik. Orada işte Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi gereken kanunu gönderdik, Cumhurbaşkanı'nın görev süresi bitmiş Cumhurbaşkanı onaylamadı. Tekrar gönderdi, biz de yolladık, doğru Anayasa Mahkemesi'ne. Sonra referandumu yaptık, millet yüzde 69'la Cumhurbaşkanı'nı doğrudan vatandaşın seçmesi için karar verdi. O günden itibaren her şey değişti.



Bir yanda halkın seçtiği güçlü bir Cumhurbaşkanı bir yanda güçlü bir Başbakan...Yürür mü bu? Geçmişte yaşananları bedeli çok büyük oldu. Türkiye bir gecede yüzde 100 fakirleşti. Biz diyoruz ki artık istikrarsızlık olmayan güçlü tek başına bir iktidar olsun. Onların çalışıp çabalayarak iktidar olmak gibi bir derdi yok. Ömür boyu ya ihtilal öncesi ya ihtilal sonra davetsiz misafir oldular. Artık işin sahibi millet.



Milletimiz inşallah 16 Nisan'da 2023 hedefleri doğrultusunda Türkiye'nin önünü açacaktır.




#Binali Yıldırım
#Çevre
7 yıl önce