Avrupa Birliği (AB) ile vize muafiyetinin 2016 Ekim ayından itibaren sağlanacağının açıklanması, en çok Türk iş adamlarını sevindirdi. AB ülkeleriyle ticari ilişkileri daha da geliştirecek vize serbestisi sayesinde, geçen yıla oranla yarı yarıya düşen Rusya ticaretinin ihracattaki olumsuz etkileri de sıfırlanmış olacak. Söz konusu vize muafiyeti kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun her defasında itidal çağrısında bulunarak krizi dindirmeye yönelik çağrılarına rağmen zaten düşük ihracat yaptığımız Rusya'nın ticari ilişkileri tamamen koparması durumunda, Türkiye'nin alternatif pazar olarak AB'ye daha da yoğunlaşma fırsatı da oluşacak.
Türkiye'nin ihracatındaki AB payının son dönemde % 47'i aştığına dikkat çeken Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, buna karşın bu yılın ocak-kasım arasında Rusya'ya ihracatın ise % 38 gerileyerek 3 milyar 453 milyon dolara düştüğünü belirtti. Bunun yanında AB'nin gerçekleştirdiği ithalatta % 1,12'ye çıkan payımızın vize muafiyeti sonrası katlanarak artacağını vurgulayan Büyükekşi, bu kapsamda değerlendirildiğinde Rusya'nın zaten Türkiye'nin ihracatını sarsacak bir etkisinin bulunmadığını anlattı. Yeni Şafak'ı ziyaret ederek gündeme dair değerlendirmelerde bulunan TİM Başkanı Büyükekşi, Türkiye'nin yıllardır beklediği AB ile vize muafiyetinin olumlu sonuçlanmasını, “Bahar havası gibi özlenen bir tabloydu. Bizi çok mutlu etti” şeklinde yorumladı.
Siyasi krizlerin ticarete etkisinin asgari düzeyde kalması gerektiğini belirten Büyükekşi, “Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızın itidale davet eden çağrılar bu açıdan çok önemli. Ama büyük sıkıntılar olacak diye olaya bakmayız ve devletimiz ne karar verirse sonuna kadar arkasındayız” dedi. İş adamları olarak panik yapmamaları gerektiğinin altını çizen Büyükekşi, “Olayı yumuşatmamız lazım. Türkiye adına zarar daha az olur. Ruslar, Türkiye'de ürün ve hizmetlere ödediği paraları dünyada hiçbir ülkeye ödeyemezler” dedi. Büyükekşi ayrıca, Rusya'nın daha önceden vize uyguladığı dönemde de ikili ticareti yürüttüklerini hatırlattı.
2016'nın sonuna doğru devreye girecek vizesiz bir Avrupa seyahatinin, iş adamları ve vatandaşlarımız adına çok önemli ve yeni kapılar açacağına işaret eden Büyükekşi, “Bunun ihracata etkisi de olacaktır. Birincisi ihracatçı demek bir ayağı yurt dışında demek, bu nedenle ihracat yapılan pazarlara gitmek kolaylaşacak. Yine Avrupa'da yeni pazarlara açılmak için iş adamlarımızın önü açılmış olacak” dedi.
Rus ekonomisinin kötü olması nedeniyle 2016 ve 2017'de Rusya'ya ihracatın bu yıldan iyi olmayacağını kaydeden Büyükekşi, şöyle dedi: “Geçen sene Rusya ile iş yapan bazı Türk şirketleri iflas etti, bazıları da anormal zarar etti. Ülkede % 150'ye yakın devalüasyon oldu ve Türk şirketler alacaklarını alamadılar.”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, AB-Türkiye Zirvesi'nin ardından açıklanan kararlarla ilgili olarak konuştu. Çağlar, “Zirveden çıkan sonuçlar, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde hem ülkemizin kararlılığını teyit eden hem de doğru yolda olduğumuzu gösteren tarihi adımlardır. Bu adımlar atılabildiği taktirde, biz 2016 yılını Türkiye ve AB ilişkilerinde anahtar yıl olarak görüyoruz" diye konuştu.
AB ile yeni dönemin heyecan verici olduğunu vurgulayan TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, sürecin destekçisi ve takipçisi olacaklarının altını çizdi. Kadooğlu, şunları söyledi: “Üyelik müzakereleri kapsamında “Ekonomik ve Parasal Politika” başlıklı 17. faslın aralıkta açılacak olması iş dünyası olarak bizleri ayrıca sevindirmiştir. İş insanlarımızın vizesiz seyahatiyle ekonomik ilişkileri zedeleyen haksızlıklara son verilecek."
