|

Bakan'dan 'Çılgın proje' açıklaması

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı​ Ahmet Arslan, Kanal İstanbul ile ilgili olarak, "Boyutu ile gerçekten çılgın bir proje. Süveyş, Panama var ama bunun yerine getireceği fonksiyon çok daha farklı" dedi.

Yeni Şafak
08:34 - 2/02/2017 Perşembe
Güncelleme: 08:56 - 2/02/2017 Perşembe
IHA
Ulaştırma Bakanı, "Son aşamaya geldik ama kamuoyula paylaşmak şu durumda doğru değil" dedi.
Ulaştırma Bakanı, "Son aşamaya geldik ama kamuoyula paylaşmak şu durumda doğru değil" dedi.

Çanakkale Boğazı üzerine yapılan köprü ile Marmara Denizi etrafında bir ring alanının meydana geleceğini ifade eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, “Osmangazi Köprüsü'nü yaptık, körfezi dolaşmadan İstanbul'dan Bursa'ya, Yalova'ya geçebilir hale geldik. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaparak Avrupa-Asya trafiğini şehir merkezinin dışına çıkarmış olduk. Ancak hedefimiz Marmara Denizi'nin etrafında bir ring oluşturmaktı. Çanakkale Köprüsü'yle bu tamamlanacak. Hedefimiz 18 Mart'ta temelini atmak” açıklamalarında bulundu.



“Seçim dönemine denk gelecek diye projelerimizi durdurma şansımız yok”

1915 Çanakkale Köprüsü'nün Çanakkale'nin tarihi dokusuna zarar vereceği iddialarına cevap veren Arslan, şu değerlendirmede bulundu:


“Biz her projeyi tasarlarken, 'zararı nedir, bunu nasıl kaldırırız ama asıl faydası nedir' diye düşünürüz. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün yapılması gerektiğini Sayın Cumhurbaşkanımız başbakanken, Sayın Başbakanımız da bakanken 8, 10 kez deklare etti. Çünkü 2023 hedefleri o günlerde ortaya kondu, o hedefler doğrultusunda yürüyoruz. Çevreciliğiyle, insanımızın hayatını kolaylaştırmasıyla, bölgede oluşturacağı katma değerle yapılması gereken bir işti. Yapılmasın diyenler, bir argüman ortaya koyuyorsa bizimle paylaşsınlar, haklılık payları varsa vazgeçelim. Aynı şey önce de oldu, bunda da olacak. Seçim dönemine denk geldiği için eleştiriler vardı. Kusura bakmayın seçim dönemine denk gelecek diye bizim projelerimizi durdurma şansımız da halimiz de yok.”



“Kanal İstanbul ile birlikte Karadeniz ve Marmara'da liman oluşturma çalışması var”

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “Çılgın proje” olarak duyurulan Kanal İstanbul projesi ile Marmara Denizi üzerinde yapay adacıklar yapacaklarını kaydeden Arslan, “Boyutu ile gerçekten çılgın bir proje. Süveyş, Panama var ama bunun yerine getireceği fonksiyon çok daha farklı. İstanbul boyutu ile çok büyük riskleri taşıyor. Özellikle petrol taşımacılında bu trafiği İstanbul'un içinden almak çok önemli. İstanbul için değer, İstanbul'un tarihi dokusunu korumanın parasal bir değeri yok. Mali boyutu çok daha büyük olan bu projeyi farklı bir şeklide yapabilir miyiz diye düşündük. Kanal İstanbul ile birlikte Karadeniz ve Marmara'da liman oluşturma çalışması var. Bunun dışında yapay adalar yapabilme şansı yakaladık. Ona malzeme bulmanız zor. Bizde hazır çıkan bir malzeme var. Bu sene içinde fiilen başlamak istiyoruz ama kılı kırk yarıyoruz. Bu büyükteki bir projede hata yapınca geri dönme şansınız yok. Son aşamaya geldik ama kamuoyula paylaşmak şu durumda doğru değil. Marmara'da uygun olur, Karadeniz'de yapay liman olur. Marmara Denizi'nin zeminine ve ekolojisine zarar vermeyecek şekilde olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.



Arslan, üçüncü havalimanı inşaatında gelinen son noktayı değerlendirdiği konuşmasında, şu ifadelere yer verdi:


“Üçüncü Havalimanı'nı kömür ocaklarının bulunduğu bataklıkları doldurarak yapıyoruz ve etrafta çok ciddi bir yeşillendirme çalışması yapıyoruz. İnşaat olarak yüzde 42 seviyesindeyiz. Şuan 23 bin kişi 24 saat çalışıyor. İlkbahardan itibaren bu sayı 30 bine çıkacak. İlk pisti şuan bitti. Terminal ortaya çıkmaya başladı. Ülkemizde AK Parti hükümetleri ile birlikte yılda 35 milyon içeride ve dışarıda yolcu uçuyordu. Bu 185 milyona çıktı. 26 havalimanı 55'e çıktı. Sadece üçüncü havalimanında 200 milyon yolcu uçurmayı hedefliyoruz. Yaptığınız her havalimanı, he bölünmüş yol, her demir yolu, her deniz limanı coğrafyamız etrafındaki ülkelerin bize bağımlılığını arttırıyor. Ticari bağımlılık silah kadar önemli. Dünyadaki ticareti yönetenler ve pastanın büyük paydaşı olanlar 'Eyvah pastanın bir dilimi Türkiye'ye gidiyor' diyip bunun yolunu kesmeye çalışıyor. Bunun yolu da ticaretin olmazsa olmazı ulaştırma projelerini durdurmaya çalıştılar. Onun için üçüncü havalimanını istemediler. 2012'yi dikkate aldığınızda sadece havacılık alanında oluşturduğumuz katma değer 22 milyar dolar. Biz 2025'te sadece bu havalimanından 25 milyar dolarlık bir katma değer oluşturacağız. Biz 2020'lerde yaklaşık 200 bin kişi çalıştırır olacağız. 2018'in ilk yarısında ilk etabı olan 90 milyon yolcuya hizmete eden kısmı açacağız. Sonra yolcu artış trendine göre 200 milyona giden kısmı açacağız.”


#Ahmet Arslan
#Kanal İstanbul
#Çılgın proje
7 yıl önce