|

Bank Asya’nın boşluğu doldu

FETÖ’nün finans üssü Bank Asya’dan kaynaklanan boşluk kısa sürede dolduruldu. 30 milyar liralık küçülmenin yarısını Ziraat ve Vakıf Katılım karşıladı. 3 katılım bankası ise büyüme yoluyla diğer yarısını tamamladı. TKBB Genel Sekreteri Osman Akyüz, “İhlas ve Bank Asya kırılmaları olmasaydı katılımın bankacılık sektöründeki payı bugün yüzde 10 olurdu” dedi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 5/03/2017 Pazar
Güncelleme: 01:26 - 5/03/2017 Pazar
Yeni Şafak
Bank Asya’nın boşluğu doldu
Bank Asya’nın boşluğu doldu

33 yıllık geçmişe sahip olan Türkiye'deki katılım bankacılığı, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)'nün para üssü olarak kullandığı Bank Asya'dan doğan boşluğu kısa sürede doldurdu. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen ardından da lisansı iptal edilerek bütün faaliyetlerine son verilen Bank Asya'nın katılım bankacılığına etkisi yaklaşık 30 milyar lira civarında oldu.



FETÖ İHANETİ ETKİLEDİ


Ocak 2016'da 119 milyar lira olan katılım bankacılığının toplam aktif büyüklüğü Ocak 2017 itibariyle 132 milyar liraya ulaştı. Bu rakam Ocak 2015'te 104 milyar lira, Ocak 2014'te ise 97 milyar liraydı. Her yıl bankacılık sektörünün iki katı büyüme kaydeden katılım bankacılığı aktif büyüklüğünün, FETÖ ihaneti olmasaydı bugün 150 milyar lira civarında olması bekleniyordu. Şube sayısı geçen yılın ilk ayında bin 84 olan katılımın şimdiki şube sasıyı ise 960 civarında.



BOŞLUĞU ZİRAAT VE VAKIF DOLDURDU


29 Mayıs 2015'te faaliyete başlayan Ziraat Katılım, 2016 yılında rekor büyüme gerçekleştirdi. Bankanın aktif büyüklüğü geçen yıl yüzde 266'lık artışla 8 milyar liraya, şube sayısı ise 22'den 44'e ulaştı. Şubat 2016'da faaliyete başlayan Vakıf katılım ise yaklaşık 10 aylık sürede 5 milyar liralık bir aktif büyüklüğe ve 35 şubeye ulaştı. Boşluğun geri kalanının ise yılların tecrübesiyle büyüyen diğer 3 özel katılım bankası kapattı.







KIRILMA OLMASAYDI PAYIMIZ %10 OLACAKTI


Sektörün son durumunu Yeni Şafak'a değerlendiren Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Genel Sekreteri Osman Akyüz, Bank Asya'nın katılım sektörüne verdiği hasarı büyük oranda giderildiğini söyledi. Akyüz, “Mesela şube sayımızı Katılım Bankaları olarak aşağı yukarı binlere yaklaştı. Sektör büyüyor. Ama tabiki Bank Asya sektör için bir kırılma olmuştur. İnşallah benzeri kırılmaları yaşamayız. Daha önce İhlas'ta yaşadık. Şimdi ise Bank Asya'da yaşadık. İhlas ve Bank Asya kırılmaları olmasaydı bugün katılım bankacılığı genel finans sektöründen yüzde 10 pay almış olacaktı. Bu tabii Türkiye'nin özel şartları. Şartlar sektörün dışında gelişiyor. Bunları hesap edemezdik. Gönül isterdi ki böyle olmasın” dedi.





Ürün çeşitliliği rekabeti arttırıyor


Finans sektöründen daha fazla pay alabilmek için ürün çeşitliliğini arttırmaya gayret ettiklerini belirten Osman Akyüz, şunları kaydetti: “Katılım Bankacılığı genç bir sektör. Bunun normal geleneksel bankacılıkla rekabet edebilmesi için, ürün çeşitliliğini arttırma ve bugünün insanına finansal hizmet sunabilme ihtiyacı var. Katılım bankalarının Merkez Bankası'nın likidite imkanlarına ulaşmasında sorunu vardı. Onlarda büyük oranda çözüldü. O sahada da eksikliğimiz giderilmiş oldu. Eskiden bizim kısa vadeli fonlarımızı değerlendirmede yeterli ürünümüz yoktu. Ürün çoğalınca bu sorun giderilmiş oldu.”


#FETÖ
#Bank Asya
#TMSF
#Merkez Bankası
7 yıl önce