Dijitalleşmeyle birlikte şubelerde iş yapış şekillerinin de değiştiğine dikkat çeken Demirkol, “Kağıda dayalı süreçlerin yerini artık dijital platformlardan yürütülen işlemler alıyor. Dijital kanallarla desteklenen işlemlerde şubedeki müşterilerin işlem sürelerinin kısaldığını görüyoruz. Genel olarak dijitalleşmenin bir sonucu olarak şubede daha çok hizmeti daha verimli bir şekilde sunmak mümkün. En önemlisi ise tüm bu gelişmeler hem şube çalışanları hem de müşteriler açısından memnuniyeti artırıyor” dedi.
Bankacılık sektöründe dijital bankacılık üzerine yapılacak yatırımların özellikle son yıllarda doğal bir zorunluluk haline geldiğine de işaret edildi. Bir bankanın dijitalleşmeye direnç göstermesinin günümüzde mümkün olmadığını kaydeden Demirkol, biyometrik kontrollerin daha sık kullanılmaya başlanacağını da dile getirdi.
Dijital bankacılıkta Z kuşağı etkisinin de güçlü olduğunu belirten Demirkol, etki gerekçelerini şöyle sıraladı; “Banka seçimlerini X ve Y kuşağının aksine, Z kuşakları için bankaların mobil bankacılık uygulamaları etkiliyor diyebiliriz. Bütün işlemlerini uygulamalar aracılığıyla yapmak istiyorlar ve şubeye gitmek ile vakit kaybetmek istemiyorlar. Mobil bankacılık uygulamarından beklentileri oldukça yüksek. Türkiye’de günümüz mobil bankacılık uygulamalarının fonksiyonları düşünüldüğünde Z kuşağının beklentilerinin karşılandığı söylenebilir.”