|

Ekonomide paniğe gerek yok

Merkez Bankası, piyasaların merakla beklediği faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası politika faizini 50 baz puan artırdı. Uzmanlar, altınla borçlananların iyi haberler alacağına değinirken; hükümet kanadı “Gereken tedbirler alınıyor” mesajı geldi. Bu kararın piyasalara etkisi ne oldu? Ekonomi uzmanları kararın ardından neler söyledi?

Yeni Şafak ve
15:48 - 24/11/2016 jeudi
Güncelleme: 20:47 - 24/11/2016 jeudi
Yeni Şafak

Merkez Bankası, PPK kararlarında politika faizinde yarım puan artışa gitti. Politika faizi yüzde 7,50'den yüzde 8'e çıkardı. Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Borsa İstanbul Repo-Ters Repo Pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranları gecelik faiz oranlarında; marjinal fonlama oranı yüzde 8,25'ten yüzde 8,5'e yükseltilirken, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25 düzeyinde sabit tutuldu.



“KİMSE PANİK YAPMASIN"


Merkez Bankası'nın verdiği kararla ilgili olarakCumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli Twitter'dan yaptığı açıklamada, “Bundan sonraki süreç daha büyük oranlı faiz artırımına gerekçe yaratmak için manipüle haberler olacak. Türkiye'ye geçmişte aynı oyun oynandı. Daha önce yapılan sert faiz artışları yanlış para politikalarıydı. Kamunun, Bankacılık sektörünün, bireylerin döviz sorunu yok, aksine döviz borcu olmayan hanehalkının 150 milyar doları var. Bankalar yabancı para cinsi borçlarını yenilemekte sorun yaşamıyor bu böyle devam edecek. Ekonomide kimsenin panik yapmasını gerektirecek bir durum yok" dedi.



Gedikli, “Sermaye kontrolü gibi adımlar irrasyonel politikalardır sermaye kontrolü hiç konuşulmuyor ve gündemde değil. Kur artışı ekonomiye belirli bir yük getiriyor ancak tehdit eder boyutta değil" derken, “Döviz kuruna bağlı fiyat artışlarının TCMB enflasyon tahminlerine yönelik bir sıkıntı oluşturmuyor, kur artışının etkisi bir defalıktır. AB mülteci sorununu enerji meselesini pazar kaybını Türkiye olmadan çözemez, AP'nin bugün üyeliğin dondurulması oylaması akıl tutulması. 14 Aralık'ta FED kararı, 20 Ocak'ta Trump göreve başlamasıyla Türkiye açısından her şey normal seyrine dönecek kur/ekonomi pozitif ayrışacak" açıklamasını yaptı.



"ÜLKELERİN MERKEZ BANKALARI İÇİN ZOR BİR DÖNEM"


Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem de yine Twitter'dan, "Banka'nın elindeki araçları bağımsız olarak kullanacağını göstermesi açısından (TCMB'nin faiz) kararının altını çizmek gerekiyor. Bu dönem özellikle gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları için zor bir dönem. Merkez Bankamızın elindeki araçları, döviz likiditesi araçlarını çok etkin kullandığını görüyoruz. Merkez Bankası'nın önümüzdeki süreçte de elindeki araçları daha etkin kullanacağını göreceğiz" yorumunu yaptı.



“TEDBİRLER ALINIYOR"


Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise "Başbakanımızın hafta başında ifade ettiği gibi ekonomideki gelişmeleri yakından izliyoruz, ciddiye alıyoruz, gerekli tedbirleri alıyoruz" yorumunu yaptı. Faiz artırımına piyasalardan da tepki gecikmedi. İlk tepkiye göre dolar üç kuruş birden düşerek 3.37 liraya geriledi.






“ERDOĞAN'IN AÇIKLAMASINA RAĞMEN…"


Peki Merkez Bankası'nın bu kararı piyasaları nasıl etkileyecek? İşte görüşler:


Yeni Şafak Gazetesi Ekonomi Müdürü İbrahim Acar:


Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun elindeki enstrümanların birçoğunu birden devreye sokarak dolarla mücadele etmeye başladığını görüyoruz. Politik faizde 50 baz puanlık artışla birlikte marjinal fonlamayı ifade eden gecelik faiz oranlarını ile borç verme faizini 25'er baz puan arttırması çoklu bir müdahalenin ayaklarını oluşturuyor. Bu durum, merkez bankasının oluşan piyasa koşullarına göre hareket ettiğini gösterse de, reel kesimden ve siyaseten yüksek faizin faturasını izah etmek zorunda kalan hükümetin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı çağrılara rağmen bu artışın yapılması dikkat çekiyor. Faiz lobisi eğer bu artışı bir başlangıç olarak kabul ederse, Merkez Bankası'nın bundan sonra nasıl bir yol izleyeceğini merak ediyorum. Bugünkü kararların piyasaları yatıştırmaya yetmeyeceği belli. Bunun için Merkez Bankası'nın aylık toplantıları beklemeyip dolaylı yollarla mücadeleyi sürdürmesi gerekecektir.



"

OLUMLU BİR KARAR"


Medipol Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı ve Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Doç.Dr.Hatice Karahan

:



Merkez Bankası'nın almış olduğu faiz artırımı yönündeki karar, içinden geçtiğimiz ve hem dış hem de iç olumsuzlukların kuru hırpaladığı mevcut dönemde, dik duruş sergileme açısından önemli.



Bağımsızlığını sergileme açısından anlamlı olan faiz kararına, dövizdeki likiditeyi rahatlatıcı ve sistemi destekleyici kararların eşlik etmiş olması da olumlu...



Öte yandan, para politikasının mevcut ortamda sunacağı çözümler bir yere kadar... Bir yandan da güven aşılayan yapıcı çözümlere ihtiyacımız var. Yeni risklere karşı koymak anlamında, AB meselesi bunların başında geliyor.




ALTIN ALACAKLARA İYİ HABER


AA Finans Analisti İslam Memiş:


Merkez Bankası'nın faiz kararını olumlu buluyorum. Zaten bu karar bekleniyordu. Kararla birlikte piyasalardaki karamsar hava dağılmış oldu. Karar bu yönde olmasaydı ilerleyen dönemde bir gecede faiz oranları 5 puan artabilirdi. Döviz artışı sürebilirdi. Piyasalardan da ilk olarak doların düştüğü yönünde bir tepki geldi karar sonrasında. Doların düşmesi demek de dövizle çalışan şirketlerin rahatlamasını sağlar. Bu karar birkaç hafta içinde piyasaları daha da rahatlatır. Dolar kuru da yeniden 3.32 bandına doğru geriler. Altın fiyatları da düşüşe geçer. Altınla borçlananlar ya da düğün yapacaklar için olumlu bir karar olduğunu düşünüyorum.



“PİYASAYA ETKİSİ SINIRLI OLABİLİR"


Ekonomi Analisti Tuncay Turşucu:


Merkez'in faiz hamlesi, piyasa beklentilerinin üzerinde denilebilir. Özellikle politika faizindeki 50 baz puan artırımın yanında, üst bantta da yapılan artırım ile Merkez Bankası, piyasanın önüne geçmiş bulunuyor. Bu nedenle faiz kararının, dolar kurunda etkisi oldu ve dolar kuru 3.3680 seviyesine kadar geri çekilerek, 3.3850 seviyelerinde denge aramaya başladı. Merkez Bankası, zorunlu karşılıklardaki ayarlama ile döviz likiditesine 1.5 milyar dolar ilave ederken, ihracat kredilerinde vadeyi uzatarak, şirketlere rahatlama getirmiş oldu. Ayrıca vadesinde ödenen krediler için, TL ödeme yapma kolaylığı getirmiş ve şirketlere döviz ihtiyacı bakımından rahatlık sağladı. Merkez Bankası, gelişmelere karşı hareketsiz kalmamış ve piyasanın önüne geçen bir hamle yaptı. Bunlara ek olarak döviz likiditesini ve şirketleri rahatlatmaya yönelik ek adımlarda attı. Kararın TL üzerinde olumlu etkisi olacaktır fakat bu etki sınırlı olabilir. Dolar kurundaki geri çekilmenin nerede dengeleneceğini izleyeceğiz. Ancak en azından kurdaki dalgalanmaların şiddetini azaltan bir etki yaratacağı ve daha dengeli seyirler oluşturacağı söylenebilir. Merkez Bankası'dan ilave adımlar gelmeye devam edecek görünüyor.



“UMARIZ KARAR OLUMLU OLUR"


TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi:


“Son dönemde, FED'in aralık ayında faiz artıracağı beklentisinin etkisiyle küresel piyasalarda yaşanan likidite sıkışıklığı ve doların dünya çapında değer kazanması gibi dış faktörlerin yanında ülkemizde yaşanan bazı gelişmeler nedeniyle Türk Lirası hızlı bir şekilde değer kaybı yaşadı. Bu gelişmelerin etkisiyle üç yıl aradan sonra bugün ilk kez faiz artışı yapan Merkez Bankası, bunun yanında yabancı para zorunlu karşılık oranlarını aşağı çekti. Her iki adımın da döviz kurlarındaki yukarı yönlü hareketin aşağı çekilmesi ve Türk lirasındaki değer kaybının önüne geçilmesi için etkili adımlar olduğunu düşünüyoruz. Her ne kadar ihracatçılar olarak ülkemizde faizlerin düşmesi gerektiğine inanıyor olsak da ülkemizde yaşanan gelişmelere karşı gözümüzü kapatamayız. Dolayısıyla, bizler Türkiye ekonomisinin ileriye gitmesi adına faiz indirimini istiyor olsak da şu dönemdeki şartlar gereği faiz indiriminin devam etmesini istememiz piyasa gerçekleriyle bağdaşmaz. Umuyoruz ki, bu alınan kararlarla birlikte piyasalarda son dönemde yaşamış olduğumuz dalgalanmalar son bulur ve piyasalar istikrarlı bir yapıya kavuşur."



#Merkez Bankası
#Faiz
#Mehmet Şimşek
#Bülent Gedikli
#İslam Memiş
#İbrahim Acar
#Dolar
#Piyasa
#Ekonomi
il y a 7 ans