|

Kur terörüne veryansın

Yeni Şafak’ın gündeme taşıdığı Alman bankaları ve finans kuruluşlarının Türk iş adamlarına dönük baskısının bir çok örneği var. Türkiye'de faaliyet gösteren Alman menşeli bir faktöring şirketi, işadamı Aydın Fatih Bektaş'tan ödemesi gecikmiş 175 bin avroluk kredinin faizi olarak 35 bin avro istiyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 14/01/2017 Cumartesi
Güncelleme: 08:33 - 14/01/2017 Cumartesi
Yeni Şafak

Alman bankaları ve finans kuruluşlarının döviz borcu olan Türk şirketleri üzerinden Türkiye ekonomisine operasyon çekme girişimi sürüyor. Yeni Şafak'ın gündeme taşıdığı ve Deutsche Bank'ın başını çektiği Alman menşeli finans kuruluşlarının özellikle dolar ve avro kurlarının TL karşısında zirve yaptığı bir dönemde borçlu firmaları sıkıştırması dikkat çekiyor. Döviz kurlarının gel-git yapmasıyla bağlantılı olarak tartışılan bu konuyla ilgili görüştüğümüz borçlu firmalar veryansın ediyor.


Alman ortaklı ve Almanya menşeli araçların satışına finansman sağlayan faktöring şirketi tarafından sıkıştırılan borçlu firmalardan biri de Türkiye'nin önemli araç kiralama filosuna sahip Bektaşlar Turizm. 600 bin avro borcu olduğunu söyleyen Bektaşlar Turizm Yönetim Kurulu Üyesi Aydın Fatih Bektaş, şimdilik ödemesi gereken 175 bin avroya ilave olarak kendisinden 35 bin avro daha istendiğini söylüyor.



İCRA İLE KARŞI KARŞIYA


Bektaş, bu durumda olan şirketlerin anapara dışında gecikme faizi, temerrüt cezası avukatlık ücreti, icra dosyası masrafı ödemek zorunda bırakıldığını ve bu işlemlerin özellikle hükümete yakın şirketlere uygulandığını ifade etti. Bu tür faktöring şirketlerin kuruluş amacının ürün karşılığı kredi kullandırmak olmasına rağmen, kambiyo karşılığı işlem yapmış gibi göstermelerinin mevzuata aykırı olduğunu da belirten Bektaş, onlarca firmanın karşı karşıya kaldığı durumu şu örnekle anlattı: “Aylık 100 bin Avro taksit ödemesi olan bir firma, anapara dışında bin dolar gecikme faizi, bin dolar temerrut cezası, 10 bin Avro avukatlık ücreti ve 10 bin Avro icra dosyası masrafları ödemek zorunda. Bunların toplamı 122 bin Avro ödeme yapılmak zorunda bırakılmaktadır."



ÖZELLİKLE ALMANLAR


Ulaşım sektöründe yer alan otomotiv firmalarının çoğunluğunun Alman kökenli olduğuna dikkat çeken Bektaş, son dönemde artan Alman finans kuruluşlarının baskısına veryansın etti. Yeni Şafak'ın önceki günkü yayınlarının doğruluğunu rakamlarla anlatan Bektaş, yabancı finans kuruluşlarının özellikle 15 Temmuz sonrası hükümete yakın şirketleri seçerek finansal baskı yaptığı kaydetti. Bu konuya yetkililerin dikkatini çeken Bektaş, “Bizi özellikle seçtiler FETÖ'ye tepki gösteren milli firmalara döviz borcunu ödeyin baskısı ile karşı karşıyayız" dedi.







DEUTSCHE BANK'TAN AÇIKLAMA


Bu arada Deutsche Bank, yönetimi TMSF'ye devredilen FETÖ destekçisi şirketler üzerinden para piyasalarını sıkıştırmaya çalıştığını yansıtan haberimizle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, Deutsch Bank'ın dövizle borçlanan Türk firmalarının borçlarını


1 ayda kapatmaları için baskı yapılmadığı savunuldu.



BDDK'YA RAĞMEN BUNLARI YAPIYORLAR


Bektaş, Türkiye'de ulaşım ve taşımacılık hizmetlerinde çalışan otobüs, kamyon veya tır çekicisi araç sahiplerinin, bankların araçlarını teminat olarak gösteremediğinden yeni araç alımlarında çaresiz kaldıklarını söyledi. Bu durumda otomotiv üreticisi firmaların kurmuş oldukları tüketici finans kuruluşlarına mecbur bırakıldıklarını belirten Bektaş, şunları anlattı: “Sektör otomotiv üreticilerinin kendi finans şirketleri üzerinden kredi kullanarak ancak araç alabilmektedir. Bu krediler, Almanya merkezli olan tüketici finans şirketleri tarafından mutlak suretle avro olarak kullanılmak zorunda bırakılmaktadır. Dövizle borçlandırıyorlar. Bu durum döviz artışı ile bir şantaja dönüşüyor."



15 TEMMUZ SONRASI HAREKETE GEÇTİLER


15 Temmuz sonrasında ödeme baskısı ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Bektaş, “Almanya merkezli olan bu şirketler, taksit ödemelerinde BDDK tarafından verilen minimum 90 günlük kabul edilebilir süreyi bile dikkatte almadan, gecikme durumunda, teminat için aldıkları senetleri, anlaşmalı avukatlara vererek kambiyo takibi yapmakta ve ihtiyati haciz kararı ile tüm araç sahiplerini çalışamaz hale getirmektedirler. Bizden teminat senedi olarak aldıkları senetleri, sözleşmeleri kat etmeden, kambiyo senedi olarak işleme koymaları usulsüz olmasına rağmen, icra kanununda bulunan açıklardan faydalanmaktadırlar" dedi.




#Alman bankaları
#FETÖ
#Aydın Fatih Bektaş
7 yıl önce