|

Küresel ticaret savaşı kızışıyor

İngiltere’nin AB’den ayrılma kararı sonrası gelişmiş ülkelerdeki ticari bloklar arasında ‘Ticaret Savaşı’ daha da güçlendi. Derin Ekonomi’nin Temmuz sayısındaki analize göre, bu durum yeni bir küresel kriz endişesi oluştursa da artık dünya üretiminin neredeyse yarısının Çin, Hindistan, Brezilya ve Türkiye gibi gelişen ülkelere kayması bu kaygıları zayıflatıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 12/07/2016 Salı
Güncelleme: 21:02 - 11/07/2016 Pazartesi
Yeni Şafak

Gelişmiş ülke ile gelişmekte olan ülke blokları arasında hali hazırda yaşanan ve sınırları kalın gümrük duvarlarıyla örülü ticaret ve para savaşları, İngiltere'nin AB'den ayrılma kararı sonrası yönünü gelişmiş ülkeleri karşı karşıya getiren yeni bir mücadele alanına çevirdi.





AB İLE ABD SICAK TEMASTA

Söz konusu mücadelenin büyük kısmının gelişmiş ile gelişen piyasalar arasında değil de; sürpriz biçimde gelişmiş ülkelerin kendi aralarında geliştiğine dikkat çekilen haberde, en önemli ticari anlaşmazlıkların ABD ve AB arasında yaşandığı belirtiliyor. Bu durum şöyle örneklendirildi: “ABD'nin çelik üzerinde uyguladığı gümrük tarifeleri 2005 yılında Dünya Ticaret Örgütü tarafından yasa dışı ilan edildi. Yine AB'nin ABD kökenli ete hormonlar dolayısıyla yasak uygulamasına karşılık ABD de AB et ürünlerine karşı gümrük tarifelerini yükseltmişti. Başka büyük anlaşmazlık yine AB ve ABD'nin üyesi olduğu NAFTA arasında uçak üreticileri Boeing ve Airbus arasında yaşanmıştı.”



GELİŞEN ÜLKELER DE MAĞDUR

Öte yandan çoğu zaman gelişen ülkelerin gümrük duvarlarına maruz kalan gelişmekte olan ülkelerin ticaret savaşından daha da fazla şikayetçi olduğu başka bir savaş yöntemi daha var; o da Para Savaşları. Derin Ekonomi'de, bu durum özetle şu şekilde anlatılıyor: “Bu görüşün sahiplerine göre gelişmiş ülkeler kendi para birimlerini ciddi biçimde ucuzlatarak gelişmekte olan ülkelerin özellikle ABD, AB ve Japonya pazarlarına ihracat yapmasını engelliyorlar. 2008 ekonomik krizinden sonra söz konusu piyasaların merkez bankalarının yaptıklarına bakılınca bu görüş son derece haklıymış gibi görünüyor."



  1. Gelişmiş ülkeler para savaşıyla neyi amaçladı?
  2. Trilyonlarca dolarları aşan para savaşı operasyonlarının küresel kriz oluşturma olasılığı ticaret savaşlarına göre daha yüksek. Fakat gelişmiş ülkeler devasa para basma operasyonlarını birbirlerini veya gelişen ülkeleri sıkıştırmak için mi yaptıkları sorusuna ise Derin Ekonomi'deki analizin cevabı şöyle:
  3. “Çok açık söyleyelim cevap kesinlikle hayır! Öyle olsaydı bütün tarih boyunca bu tip büyük parasal genişleme operasyonlarının devam ettiğini görmemiz gerekirdi. Oysa bu operasyonlar 2008 ABD ekonomik krizi ile başladı. Basılan trilyonlarca dolarlık kağıt paraların amacı öncelikle gelişmiş dünyanın finans sisteminin çöküşünü önlemekti. Bunu ardından ABD, AB ve Japonya ekonomilerinin tekrar normal büyüme oranlarına dönmeleri bekleniyordu. Peki asıl hedef başarıla bildi mi? Yine kesinlikle hayır! Trilyonlarca dolar basılmasına ve dünya tarihinde ilk kez 10 trilyon dolarlık negatif faiz uygulanmasına rağmen hiçbir gelişmiş piyasa 8 yıldır normal büyüme ve istihdama ulaşamadı.”

Kriz için asıl tehlike yapısal deflasyon

Derin Ekonomi'nin ticaret savaşları dosyasında küresel ekonomi için asıl tehlike ise şöyle değerlendiriliyor: "Gelişmiş dünya ile gelişen dünya arasında para ve ticaret mücadelesi yaşanıyor fakat dünyayı bu değil gelişmiş dünyanın içinden çıkamadığı yapısal deflasyon küresel ekonomik krize sürükleyecek. Gelişmiş ülkelerde nüfus yaşlandı, çekirdek aile parçalandı, özelde ve kamuda bürokrasi çok yoğunlaştı, yabancılaşma ve depresyon yaygınlaştı, kaynak kullanımı aşırı ve verimsiz boyutlara ulaştı ve gerçek işgücü verimliliği azaldı. Tüm bu yapısal faktörleri değiştirmek gelişmiş ülkelerin geldiği noktada mümkün değil. Gelişmiş ülkeler artık para ile organize ekonomiden bilgi ile organize ekonomiye hızla ilerliyor."




#Küresel ticaret
#Brexit
8 yıl önce