Türk ekonomisinin itici güçlerinden bir olan mobilya sektörü ihracattaki payını katlamak ve kalıcı pazarlar oluşturmak için yeni bir yol haritası belirledi. İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği tarafından dün İstanbul’da düzenlenen toplantıda sektörü ileriye taşıması beklenen yeni yol haritası tartışıldı. Mobilya ihracatının dünya pazarından yüzde 2,5 pay aldığı bilgisini paylaşan Birlik Başkanı Ahmet Güleç; sektör temsilcisi olarak kendilerini en fazla heyecanlandıran konunun dünya ihracatından yüzde 1,5 pay almak olduğu kaydetti.
Türkiye’nin hedeflenen ihracat rakamına ancak uygun stratejilerle ulaşılabileceğini aktaran Güleç, “2023 yılında 320 milyar dolar civarında bir ihracat hacmine ulaşacak olan dünya mobilya pazarından almayı hedeflediğimiz pay yaklaşık 10 milyar dolarlık ihracata karşılık gelmektedir. Bu ihracat hedefimize ulaşmak üzere uygun stratejileri üretmek; üretim odaklı olmaktan çok pazar odaklı olmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Sektörün mobilya ihracat hacmi hedefine ilave olarak kg başına değeri de 7 dolara çıkarmayı hedeflediklerini anlatan Güleç; "Bu hedefimize ulaşmak üzere tasarıma ağırlık veriyor ve kalite anlayışımızı sürekli olarak geliştiriyoruz. Bu başarı sayesindedir ki mobilya ihracatçılarımız 'Bölgesel' oyuncudan 'Küresel' oyuncu olmaya geçti ve pazar payları düşük de olsa dünyada 200'den fazla gümrük bölgesine ihracat yapmaya başladı" şeklinde konuştu. Güleç; bakış açılarını değiştiren 'Zihinsel bir Devrim' ve 'Ezber bozan' bir strateji benimsediklerini kaydetti.
ABD ile yaşanan krizede değinen Güleç şunları söyledi: “On yıl önce mobilya ihracatı yaptığımız ülkelere baktığımız zaman ABD yoktu. Kısa bir sürede 10 milyon dolardan fazla mobilya ihracatımız olan bir ülke haline geldi.” ABD’ye olan ihracatın gittikçe arttığını kaydeden Güleç; “ABD’ye 2023’te 1 milyar dolar mobilya ihracatımız olacak. İhracatımız hızla artıyor, önümüzdeki yıllarda bu daha da artacak” dedi.
- UZUN DÖNEMLİ STRATEJİ
- Güleç, Habur Sınır Kapısının kapatılması durumunda sektörün bundan nasıl etkileneceğine ilişkin olarak şunları kaydetti: “Bir sınır kapatılır mı kapatılmaz mı tartışmasında; ‘Nasıl bir yerde sınır açalım?’ diyorlar. Dolayısıyla sınırlar kapatılmaz, kapatırsın açarsın. Onun için biz uzun dönemli stratejiler izliyoruz. Kısa dönemli 2 TIR eksik ihracat yaparsın, sonra 3 TIR fazla gönderirsin. Sınırlar kalıcı olarak hiç bir zaman kapatılmaz. Bugün bir ülkeye diyelim ki mobilya ihracatı yapamıyoruz. Bu, gelecekte yapamayacağız demek değildir."