Başbakan Binali Yıldırım Yatırım ve Danışma Konseyi Toplantısı'nda konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Bu toplantılarda dile getirilen konular şeffaf rekabetçi bir yatırım ortamı konusunda bizim için yön gösterici oldu. Bugün enine boyuna değerlendireceğiz. Sizlerin görüşleri, katkıları, önerileri bundan sonra yapacağımız yeni yapısal dönüşümlerin kararların içinde önemli bir zemin oluşturacaktır.
Türkiye son 14 yılda çok önemli işler başardı. Bunların hangi alanlarda yaptığımızı ifade edersek, yapısal reformlar gerçekleştirildi, kalkınma alanında kayda değer iş yaptığımızı söyleyebiliriz. 2002 yılındaki ekonomik görünüm ile bugünkü durumu kıyaslarsanız görebilirsiniz.
Dünya ekonomisi 2002'den itibaren büyük bir küresel krizle karşı karşıya kaldı, bunun sebebi gelişmiş ülkeler. Bundan sonra da ne oldu? Küresel anlamda güven bozuldu. Finansal piyasalar daha tedbirli hareket etmeye başladılar, küresel ticaretin finansmanı zorlaştı. Küresel büyüme azalmaya başladı. Yani dünya ekonomisi büyüme yerine daralma yoluna gitti.
Biz 2009 dışında 27 çeyrek büyümemizi sürdürdük. Hele hele 2015 yılında yüzde 1,8 ortalama büyüme varken Türkiye yüzde 4 büyüme yakaladı. Yüzde 3'ün altındaki büyümeler ülkede ilave istihdam oluşturmaz. Ekonomide sıçrama gerçekleştirmez. Yani büyüme belirli bir barajın üstünde olması lazım. O yüzde özellikle orta vadeli planda yüzde 5'in üzerinde büyüme olması için ekonomik kurguyu ve düzenlemeleri buna göre yapıyoruz.
- Mali disiplinden vazgeçecek değiliz. Hem mali disiplinimizi koruyacağız, hem de büyümemizi sürdüreceğiz. Küresel yatırımcıların Türkiye'de hem yeni iş kurmak hem de işlerinin uzun vadede geliştirilmesine yönelik beklentilerini karşılayacağız. Güven en büyük beklentidir. Güven noktasında Türkiye'de tereddütünüz olmasın. Türkiye dünyanın bir çok ülkesinden daha büyük bir ülkedir, hem siyasi istikrar hem de sürekli kendini yenileyen yapısal reformlarını hız kesmeden devam ettiren beklentileri karşılayan bir yönetim iş başındadır.
Türkiye 3,5 ay önce büyük bir olay yaşadı. 15 Temmuz'da bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Silahlı bir gücü, silahsız güçle bastıran bir ülkeden bahsediyoruz. Milletimiz bu gelişmeyi bertaraf etmiş gereken dersi vermiştir. O gün aynı zamanda ekonomi de teminat altına alındı. Türk ekonomisinde değişimler çok sınırlı kaldı, Merkez Bankası bile müdahale etme ihtiyacı duymadı. Hemen ekonomik hayat normale döndü. Kamunun bütün kurumları da tıkır tıkır darbeden sonra işlerini görmeye devam etti. Ekonomimiz gücünü korudu, sarsıntı yaşamadık. Bütün dünya da ekonomimizin sağlam temellere oturduğunu gördü. Bu darbe vesilesiyle sağlam temellere oturduğumuzu görmüş oldu. İş dünyamızın değerli temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımıza teşekkür etmek isterim. Yanı başımızdaki ülkelerde toplumsal olaylar yaşanıyor.
Biz yönetim olarak görevimiz sizlerin işini kolaylaştırmak, iş yapma iştahınızı, kararlılığınızı artırmaktır. İşi siz yapacaksınız, üretimi siz yapacaksınız, parayı siz kazanacaksınız ama birçok insana da istihdam sağlayacaksınız. Bize düşen görev de sizin önünüzü açmak, engelleri kaldırmak ve çözüm üretmek. Sizden şunu istiyorum, her şeyi açık açık söyleyin, siyaset yapmayın. Asıl gerekleri bizden saklarsanız o zaman üzülürüz. Burada kader birliği yapmışız, emek vermişiz. Sizler, yerli yatırımcılar, bu ülkenin kalkınmasına katkı sağlayan, ekonomimizin büyümesine katkı sağlayan herkesin başımızın üstünde yer var. Biz Türkiye'ye yatırım yapana yabancı demeyiz. Bu ülkeye yatırım yapan bu ülkenin girişimcisidir, bu ülke için çalışıyor, bu ülke için üretiyor. Hiçbir kısıtlama getirmeden imkanlardan aynı şekilde yararlanacaksınız.
Haziran'dan bugüne kadar ciddi anlamda ekonomiyi yatırımcıyı ilgilendiren yasal düzenlemeler yaptık. Bunların çoğunu bilmiyorsunuz. Sizlerle detaylı olarak paylaşacağız. Burada görüşmelerden sonra bir sonuç ortaya çıkacak. Toplantı sonunda kabul etmiş olacağız. Düzenli olarak raporlarla da sürdüreceğiz. Bu önemli toplantı için hepinize teşekkür ediyoruz, başarılı çalışmaların devamını diliyoruz. Artık çalışmalara başlayalım. Yatırımcı ne bekliyor, biz neler verebiliyoruz. Kazan-kazan esasına göre...
