Türker, “Arazi toplulaştırması çalışmaları, GAP'ta durma noktasına gelen DSİ'nin sulama inşaatlarının hızlandırılmasında can simidi olmuştur. 2008 yılında DSİ ile Tarım Reformu Genel Müdürlüğü arasında başlayan ortak çalışma sonucunda bugün 2,4 milyon hektar tarım arazisini toplulaştırdık ve sulama yatırımlarının önünü açtık. Böylece tarımsal altyapıyı geliştirmekle birlikte yatırımların kamulaştırma maliyetlerini ortadan kaldırdık. 2023 yılına kadar 14 milyon hektar tarım arazisinin toplulaştırma çalışmalarını bitirmek istiyoruz” dedi.
HARMİAD (Harita Mühendisleri İşadamları Derneği) Genel Başkanı Hasan Bulut, yakın zamanda yürürlüğe giren miras kanununun önemine değinerek, “Miras kanunu devam etmezse toplulaştırma yapmamızın hiçbir anlamı kalmaz. Bazı vatandaşlarımız doğup büyüdüğü köylerde hisse sahibi olduğu bir tarım arazisini ata yadigârı diyerek hem işletmez, hem de kimseye satmaz. Burada tarım arazisi sahipleri sadece kendisini değil, bütün insanları düşünmelidir. Arazisinde tarım yapılmadığı zaman bu önce ülke tarımına, sonra dünya tarımına zarar vermektedir. Dünyanın her yerinde toprak parçası artmıyor ama artan nüfusa paralel olarak gıda ihtiyaçları ve gıda güvenliğinin önemi her geçen gün artıyor” diye konuştu.
Nil Proje Genel Müdürü Ulaş Özer ise köylerde bazen tarım reformuna karşı çıkan insanlarla karşılaştıklarını belirterek, “Toplulaştırma yaptığımız zaman tarlasını elinden alacağımızı düşünen insanlar oluyor. Bu gibi durumlarda köydeki çiftçileri otobüslerle toplulaştırması yapılmış diğer köylere götürüyoruz. Gittiğimiz köyde yaşayan çiftçilerle bizim götürdüğümüz çiftçiler kendi aralarında sohbet ediyor. Birbirleriyle karşılıklı sohbet ederek toplulaştırmanın önemini daha iyi anlıyorlar. Biz bizzat tarlalarda sunum yaparak ve en önemlisi örnek göstererek anlatımlar yapıyoruz. Köylüler bu şekilde toprak reformunun faydalı bir çalışma olduğunu anlıyorlar. Çünkü toprak reformu toprak gasbı değildir” diyerek sözlerini tamamladı.
