|

Arzuladığı şehadet o gece geldi

Tek hayali şehit olmaktı. Eniştesinin vurulduğunu öğrenince hemen koştu. Bu arada Arapça dersi aldığı hocasını arayan Osman Yılmaz, ‘Ben şehadete gidiyorum’ dedi. Katil sürüsü onu Çenkelköy’de buldu. Yılmaz arzu ettiği şehadet şerbetini orada içti.

Yeni Şafak ve
04:00 - 31/07/2016 Pazar
Güncelleme: 20:10 - 30/07/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Çengelköy'de şehit olanlar arasında Osman Yılmaz da vardı. Üç çocuk babası Yılmaz, teyzesinin eşinin çatışmada vurulduğunu öğrenince yardım etmek için apar topar düşmüş yollara. Telefonda “Korkmayın, sabaha her şey geçecek” dedikten sonra kendisinden haber alamadıklarını söyleyen eşi Şule Yılmaz, “Bana sürekli 'Ben ölücem. Çocuklarıma sen bakacaksın' derdi. O sözüne dayanamazdım. Birbirimize çok düşkündük. Ağzımdan çıkan her lafa üzülürdü. Hiç kıyamazdı. Bana ve çocuklarıma uyurken uzun uzun bakardı. Geceleri sesli sesli Kur'an okurdu. 'Alçak sesle oku, uyuyamıyoruz' derdim. 2003 yılında hacca gittik. Tek hayali şehit olmakmış. Hacda şehit olmak için sürekli dua etmiş. Hacı arkadaşımızın kucağında da Çengelköy'de şehit oldu.


Allah onun dualarını kabul etti” diyor.



Çocuklarını görene kadar gözleri açıktı


Baldızı Melike Topçu ise o gece yaşananları şöyle anlatıyor: “Eniştem yolda giderken Arapça dersi aldığı hocasını arayarak 'Ben şehadete gidiyorum' demiş. Bizimle vedalaşmadı ama hocasını şehitliğine şahit kılmış. Eniştemle telefonda konuşurken arkadan silah sesleri geldi ve ablam fenalaştı. Telefon kesildi. Tekrar aradık ama telefona bakan olmadı. Sonra eniştemin arkadaşı telefon etti. 'Ben size şimdi ne diyeyim ki?' dediği an sanki dünya kararmıştı. Hemen hastaneye gittik. Ölüsü çok güzeldi. Dokunsak konuşacak gibiydi. Çocuklarını görene kadar gözleri açıktı. Çocukları gelince tebessümle birlikte gözleri kapandı.”


#Osman Yılmaz
#Melike Topçu
8 yıl önce