|

Avrupa'nın kabusu olabilir

Avrupa Parlamentosunun Türkiye'nin Avrupa Birliği ile sürdürdüğü müzakerelerin geçici süreliğine dondurulmasını tavsiye eden hukuki kararının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin hamlesini açıkladı. Erdoğan, Geri Kabul Anlaşmasının ardından kapanan sınır kapılarının tekrar açılabileceğini söyledi. Türkiye'nin böyle bir karar alması Avrupa'nın kabusu olabilir. İşte rakamlarla göç ve Türkiye…

Yeni Şafak ve
16:50 - 25/11/2016 Cuma
Güncelleme: 17:00 - 25/11/2016 Cuma
Yeni Şafak
Avrupa Birliği ülkeleri mültecileri engellemek için ciddi önlemler aldı.
Avrupa Birliği ülkeleri mültecileri engellemek için ciddi önlemler aldı.

Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile sürdürdüğü müzakerelerin geçici süreliğine dondurulmasını tavsiye eden ve hukuki bağlayıcılığı olmayan tasarıyı oy çokluğuyla kabul etti. AP Genel Kurulunda salı günü görüşülen ve dün oylanan tasarı 37'ye karşı 479 oyla kabul edildi. Oylamada, 107 üye çekimser kaldı.



Oylamanın ardından Ankara, Avrupa Parlamentosunun bu kararına oldukça sert tepki gösterdi. Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa'nın bu kararına karşı Türkiye'nin hamlesini açıkladı. Avrupa Parlamentosunun Türkiye kararını hatırlatan Erdoğan, Eğer daha ileri giderseniz bu sınır kapıları da açılır bunu da bilesiniz. Öyle kurusıkı tehditlerden ne ben anlarım ne bu millet anlar, bunu da bilesiniz" dedi. Erdoğan'ın bu konuşması vize muafiyeti ve Geri Kabul Anlaşması kapsamın rafa kaldırılmasının kapısını araladı.



Krizlerde sığınılan ülke Türkiye


Göçler, isteğe bağlı göç, zoraki göç, geçici göç, kesin göç, mevsimlik göç ve sezonluk göç gibi birçok başlığa ayrılmaktadır. Bu noktada Suriye göçü zorunlu göç bağlamında değerlendirilmektedir. Orta Doğu ülkelerinden Batı Avrupa ülkelerine geçmek üzere Türkiye'nin coğrafi konumu itibariyle uzun bir süre transit ülke görevini üstlendiği görülmektedir. Bununla birlikte Türkiye Cumhuriyeti tarih boyunca önemli miktarda göç aldı.



Türkiye son olarak Ortadoğu'daki acımasız savaştan kaçan masum sivillere kapılarını açtı. Suriye'de yaşanan iç savaşta milyonlarca insan ülke dışına göç etti, ya da ülke içerisinde yer değiştirdi.



7 milyon insan zorunlu göç etti


Suriye'de 26 Ocak 2011 tarihinde başlayan ilk protestolarla birlikte çatışmalar giderek yükseldi. Ocak 2011 yılında küçük halk ayaklanmaları olarak başlayan çatışmalar mart ayında ise Dera'da ilk geniş çaplı gösterilere dönüştü. Bu ayaklanma kısa sürede ülke geneline yayıldı. Merkezi hükumetin demokratik yöntemler yerine baskı ve şiddeti seçmesi çatışmanın ülke geneline yayılmasına neden oldu. Batılı ülkelerin Ortadoğu'ya müdahalesi ise var olan krizi daha da derinleştirdi. Bir müddet sonra ülke içinde ve ülke dışına doğru göçler başladı. Uluslararası Af Örgütü'nün İkinci Dünya Savaşı'ndan günümüze yaşanan en büyük mülteci krizi olarak değerlendirdiği göç akını meydana geldi, 22,5 milyon olan Suriye nüfusunun yaklaşık 7 milyonu zorunlu göç olarak tanımlanabilecek durum nedeniyle yerlerini terk etmek zorunda kaldı.



Türkiye onurlu bir tavır ortaya koydu


Çevre ülkelere göre siyasi ve ekonomik anlamda güçlü ve istikralı bir ülke olan Türkiye, diğer bölge ülkelerine nazaran çok fazla mülteci akışıyla karşılaştı. Ölüm tehlikesi ile karşı karşıya kalan ve savaş coğrafyasından uzaklaşmak isteyen insanların zorunlu göç akını karşısında Türkiye, sınırlarını sığınmacılara açarak ahlaki bir tutumla insan onurunu gözeten bir tavır ortaya koydu. Türkiye'ye ilk mülteci kafilesini 29 Nisan 2011 tarihinde giriş yaptı.



Türkiye Nisan 2011'den günümüze Suriyeli sığınmacılar hususunda önemli bir çaba sarf etmiş, insanların kendi vatanlarını terk etme ve başka bir yerde sığınma arama hakkı hususunda takdir edilesi bir tutum sergiledi. Türkiye'deki göçmenlerin çeşitli nedenlerle Avrupa'ya doğru ilerlemesi ise yeni bir krizi ortaya çıkardı. Zira dünyaya her fırsatta insan hakları dersi veren Avrupa ise bu göçü durdurmak istedi.



Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye göçmen krizini sonlandırmak için kapsamlı bir anlaşmaya vardı. Türkiye ve AB ülkeleri arasındaki mülteci trafiğinin düzenli bir hale sokulmasından, Türkiye'nin AB üyelik sürecinin ve Türk vatandaşları için Schengen bölgesine vizesiz seyahat çalışmalarının hızlandırılmasına kadar birçok konuda yeni adımlar atılması öngörüldü.



Avrupa'nın en büyük kabusu olabilir


16 Aralık 2013'te Ankara'da imzalanan anlaşma, TBMM'de kabul edilmesinin ardından 1 Ekim 2014'te yürürlüğe girdi. Anlaşmaya göre, yürürlüğe girmesinin ardından üç yıllık bir geçiş dönemi öngörülüyordu. Ancak vize serbestisinin Ekim 2016'ya kadar sağlanması için Geri Kabul Anlaşmasının da Haziran 2016'da uygulanmaya başlamasına karar verildi. Bu tarihten itibaren AB ülkelerine Türkiye'den gitmiş yasa dışı göçmenler kendi ülkelerine iade edilmek üzere Türkiye'ye gönderildi.



Anlaşma ile birlikte Türkiye'den Yunanistan'a geçişler ciddi oranda azaldı. Göçmen Krizinin Yönetimi: AB-Türkiye Bildirisi Eylül 2016 İlerleme raporuyla Haziran 2016'da yayımlanan rapor 2015 yılıyla kıyaslandığında yüzde 97 oranında bir azalma görülmektedir.



Türkiye'nin sınır kapılarını açarak mülteci geçişlerine izin vermesi Avrupa ülkelerini yoğun bir göçle karşı karşıya bırakabilir. Kapıların açılması halinde Avrupa'nın en büyük kabusuyla karşı karşıya kalacak.





#Avrupa Birliği
#Avrupa Parlementosu
#Mülteci Krizi
#Recep Tayyip Erdoğan
#Geri Kabul Anlaşması
7 yıl önce