Dr. Eray Güçlüer (ASAM Uzmanı):
“Sincar-Karaçok operasyonu, terörist unsurları etkisiz hale getirme amacının bir tezahürü. Bölgede Türkiye’nin güvenliği Halep-Musul hattından geçer. Bu kapsamda operasyon, Sincar’la da sınırlı kalmayaTcak. PKK’nın yuvalanmaya çalıştığı bölgelere de olacak. Kandil’de Türkiye sınırı arasında 80 km kuş uçumu mesafe var. Sincar Dağı ile mesafe de yaklaşık 80 kilometre. PKK, bu bölgeleri Türkiye’ye ulaşabileceği etki alanı olarak belirlemiş. Operasyonda asıl önemli olan, bilmediğine saldırmayan, kaybedeceği çatışmaya girmeyen PKK’nın şoka uğratılmasıdır. İstihbarat anlamında ‘gözü kör kulağı sağır’ olduğu anda düzenlenen harekât, verilen zaiyattan çok örgüt üzerinde yarattığı şok etkisi ve moral bozukluğu açısından önemli. Bunun tekrarlanmasından da korkuyorlar.”
Hasan Basri Yalçın (SETA Strateji Araştırmaları Direktörü):
“Kandil, Suriye’deki PYD güçlerini birleştirmek için Sincar’ı kullanıyor. Burayı şayet birleştirirse uzun bir hat oluşturacak. Türkiye bu hattın birleşmesine izin vermeyeceğini 2 yıldır söylüyor ve en son yapılan başarılı hava saldırısı buna yönelik ciddi bir mesaj. Bundan sonra Türkiye bu tür operasyonlardan çekinmeyecektir. Irak’ta Suriye benzeri bir kara harekâtı da mümkün. Suriye’de bir tıkanmışlık görünüyor, bu haliyle Irak’ta daha mümkün olabilir. Türkiye için Münbiç ve Afrin gibi yerlerde Rusya çeşitli manevralarla bu operasyonları engellemeye çalışıyor. Dolasıyla orada bir gerilim var; onu aşmak için Türkiye başka alanlarda manevralar yapabilir. PKK Kuzey Irak’ta yapılandığından dolayı Türkiye için kara harekatı her zaman masada duran bir alternatiftir.”
