|

Aynı masada olmaz

Terör örgütü PKK’nın Suriye’deki kolu PYD/YPG’yi Cenevre’deki müzakere masasına oturtmak için ABD ve Rusya’nın girişimlerine Türkiye sert tepki verdi. Ankara’nın teröristlerin çözümün taraflarından biri olamayacağına ilişkin kararlılığı üzerine görüşmeler ertelendi. BM, görüşmelerin 29 Ocak’ta başlayacağını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı'nın muhalefeti Esed’in talepleri doğrultusunda şekillendirme çabası ise başarısız oldu.

Yeni Şafak ve
04:00 - 26/01/2016 Salı
Güncelleme: 00:46 - 26/01/2016 Salı
Yeni Şafak

ABD ve Rusya'nın müzakere masasına PYD/PYD'yi de getirme planı karşısında muhalefet, rejim işbirlikçileriyle masaya oturmayı reddetti, Türkiye diplomatik görüşme trafiğinde “pozisyonunu ortaya koydu”, Cenevre görüşmeleri ertelendi. BM Suriye Özel Temsilcisi Stefan de Mistura, rejim ve muhalefet arasında yapılacak Suriye görüşmeleri için davetiyelerin bugün gönderileceğini ve görüşmelerin 29 Ocak'ta başlayacağını açıklarken, Suriye'de siyasi çözüm için gözler YPG/YPG'nin kamuflaj olarak oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri ve benzer gruplara da davetiye gidip gitmeyeceğine çevrildi. Cenevre'de Suriye'de siyasi çözüm için Rusya ve ABD arasında müzakereler sürerken, çözüm çabaları Suriyeli muhaliflerin saflarına PYD/YPG ve rejim işbirlikçisi grupları dahil etme ve “Esed'siz çözüm” de dahil tüm şartları kaldırarak masaya şartsız gitme baskılarına takıldı. Cenevre'de dün kurulması beklenen müzakere masası oluşturulamadı.



MUHALİF HEYETE OPERASYON


Edinilen bilgiye göre, Cenevre'de kurulması beklenen müzakere masası konusunda uzunca bir süredir Esed rejiminin sözcüsü Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşmeler yürüten ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, hafta sonu Suudi Arabistan'a gerçekleştirdiği ziyarette Suriye muhalefetini Esed'in talepleri doğrultusunda şekillendirmeye çalıştı. Müzakere masasında oturacak muhalif gruplar listesine başta PYD/YPG olmak üzere Esed rejimi yanlısı grupların eklenmesi istendi. Yine Suriyeli muhalifler adına masada söz söyleyecek olan başmüzakereci ve müzakere heyeti başkanının değiştirilmesi talep edildi. Suriyeli muhalifler başmüzakereci olarak İslam Ordusu Lideri Muhammed Alluş'u, müzakere heyetinin başkanı olarak da Tuğgeneral Esad ez-Zabi'yi seçmişti.



ŞARTLARI KALDIRIN BASKISI


Muhaliflere Cenevre masası için yapılan baskılardan biri de masaya oturmak için öne sürülen şartların kaldırılması yönünde oldu. Muhaliflerden, “Esed'in gitmesi”, “ateşkes ilan edilmesi”, “insani yardım koridorlarına ablukaların kaldırılması” gibi şartlarını geri çekmeleri ve masaya şartsız gitmeleri istendi. Kerry'nin muhaliflerin hassas olduğu “Esed” konusunda, “Masaya şartsız gidersiniz. Esed kalabilir bir süre, seçimlere katılır ama seçimlerde kazanamaz zaten” dediği öğrenildi. Bu baskılar üzerine muhalifler, “Rejim işbirlikçileriyle aynı masaya oturmayız” deyip masaya gitmedi. Muhaliflerin bugüne kadar olduğu gibi Esed'li çözüme karşı duruşlarını korudukları bildirildi.



TÜRKİYE POZİSYONUNU ORTAYA KOYDU


Türkiye ise, muhalif gruplara PYD/YPG'nin dahil edilmeleri çabalarına karşı “Pozisyonunu ortaya koydu.” Suriye müzakerelerine ilişkin diplomasi trafiğini arttıran Türkiye, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'la yüz yüze gerçekleştirilen görüşmelerin ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ile yaptığı telefon görüşmelerinde Türkiye'nin tavrını net olarak aktardı. Öte yandan, Rusya'nın da Suriye meşru muhalefetine karşı bir muhalefet listesi hazırladığı bildirildi. Moskova'nın ABD ile yürüttüğü görüşmelerde, “Eğer Riyad'da kurulan muhalefet istenen doğrultuda yeniden oluşturulup masaya gelmezse bizim listemizle masayı kurup müzakereleri başlatabiliriz” baskısı yaptığı öğrenildi.



YPG, çok istiyorsa rejim tarafında katılabilir


Çavuşoğlu, "YPG gibi terör örgütlerinin de muhalefetin içinde yer almasını istemek bu süreci akamete uğratmaktır. Rejimin kuklası olan isimler çok istiyorlarsa rejim tarafından heyete katılabilirler" dedi.



Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise, Cenevre toplantısının ertelenmesine ilişkin bazı ülkelerin muhalefeti sulandırmaya yönelik çabaları olduğunu belirterek, “Biz buna karşıyız. Özellikle YPG gibi terör örgütlerinin de muhalefetin içinde yer almasını istemek bu süreci akamete uğratmaktır. Bunun son derece tehlikeli olduğunu söylememiz lazım” dedi. Ankara Palas'ta düzenlenen “Türkiye - Avrupa Birliği Bakanlar Düzeyinde Siyasi Diyalog Toplantısı”nda konuya ilişkin soruları yanıtlayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:



PKK'NIN KOLU YPG ESED REJİMİNİN KUKLASI


“Şu anda Riyad'daki muhalefet, YPG ve rejim yanlısı sözde muhalefetin kendi içlerinde olmasını istemiyor. Zaten rejimin kuklası olan diğer önerilen isimler çok istiyorlarsa rejim tarafından heyete katılabilirler. YPG için de bu geçerli. Suriye'de kontrol ettiği alan bakımında YPG önemliyse, o zaman DAEŞ de bir terör örgütüdür; o da Suriye topraklarının yüzde 40'ını kontrol ediyor. El Nusra da belli bir bölümünü kontrol ediyor. Dolayısıyla terör örgütleri ile ılımlı muhalefet arasındaki ayrımı çok iyi yapmak lazım. Bu konuda bizim tutumumuz son derece nettir.



TERÖRİSTLERLE MÜZAKERE OLMAZ


Dolayısıyla terör örgütlerinin müzakere heyetinin içinde olmaması gerekiyor. Birleşmiş Milletler ve temsilcileri arazideki her grupla istediği zaman görüşebilir, biz bu konuda kimseye bir şey dikte edemeyiz. Ama şu bir gerçek ki Riyad'daki muhalefet kendi arasında terör örgütlerini ve rejimin sözde muhalefet güçlerini görmek istemiyor. O nedenle görüş ayrılıkları var ama tüm ülkelerin bir an evvel Suriye'de ateşkesin sağlanması ve siyasi müzakerelerle çözüm için üzerine düşen görevi yapması gerekiyor.”



Talk mu negotiation mu?


Taraflara davet metnini bugün göndereceğini açıklarken kimlere göndereceğine dair bilgi vermeyen BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın PYD'ye de davet göndermesi halinde Türkiye'nin tavrı merak konusu. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, bu durumda, davet metninde kullanılacak ifadeler, Türkiye'nin tavrını belirlemesinde etkili olacak. PYD'ye davet gitmesi halinde Mistura'nın daveti “görüşme” mi yoksa “müzakere çağrısı” mı olarak yapacağı büyük önem taşıyor. Diplomaside “talk” (görüşme) ifadesine ciddi bir anlam yüklenmediğinden Türkiye'nin PYD'ye davet gönderilmiş olmasını sert karşılamakla birlikte diplomatik zemindeki girişimlerini sürdürmesi bekleniyor. Ancak davet metninde “negotiation” (müzakere) ifadesi geçerse konu ciddiyet kazanacağından tavır da çok daha sert olacak. Türkiye, bu durumda nasıl bir yol izleyeceğini belirleyecek ve uluslararası kamuoyuna açıklayacak. Cenevre'deki toplantıları Türkiye'den Ortadoğu Dairesi Genel Müdürü Can Dizdar izleyecek.



Ata zorla su içiremezsiniz






Cenevre-3 görüşmelerinde son duruma ilişkin Laos ziyareti sırasında değerlendirmelerde bulunan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise, görüşmelere kimin katılacağı konusunda net bir mutabakat sağlanmadan davetiyelerin gönderilmeyeceğini belirterek, “24 ila 48 saatlik gecikme, toplantının hiç olmamasından daha iyi” dedi. Cenevre görüşmelerinde BM'nin sadece çerçeveyi çizebileceğini, ülkenin kaderinin Suriyelilerin elinde olduğunu söyleyen Kerry, “Kalıcı barışın sağlanması konusunda ciddi olmaları gerek. Eğer ciddiyetle yaklaşmazlarsa savaş devam eder” dedi. Kerry, “Atı suya kadar götürebilirsiniz ama zorla su içiremezsiniz” ifadesini kullandı.





#pyd
#ypg
#Mevlüt Çavuşoğlu
#Cenevre masası
#Riyad
#Suriye görüşmeleri
#negotiation
8 yıl önce