Türkiye'ye demokrasi, insan hakları ve basın özgürlüğü dersi vermeye kalkan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın, kendi ülkesindeki birçok uygulamayı görmezden gelmesi tepkiyle karşılandı. Önceki gün İstanbul'da çeşitli STK temsilcisi ve gazetecilerle biraraya gelen Biden, Türkiye'de eleştirel haberler yapan medyanın gözünün korkutulduğunu iddia etti. Bununla da kalmayan Biden, terör örgütü PKK'ya destek bildirisine imza atan akademisyenlere sahip çıktı.
Bir yandan PKK'yı terör örgütü olarak niteleyen, öbür yandan örgüte can simidi niteliğindeki bildirinin sahibi 1128 akademisyenin ihanetle suçlanmasını eleştiren Biden, ABD'de yönetim aleyhinde açıklama yapan birçok öğretim görevlisinin linç kampanyasıyla işten atıldığını birdenbire unuttu. 'Özgürlükler ülkesi' ABD'nin gözde üniversitelerinde görevli üst düzey 75 akademisyen, 2006'da “11 Eylül saldırılarını devlet yaptı. Bu bir devlet terörüdür" dedikten sonra haklarında açılan soruşturmalarla görevlerinden uzaklaştırıldı. Üstelik Biden, işlerinden edilen akademisyenlerin FBI tarafından sorgulanmasına da destek verdi.
“11 Eylül hükümetin işi" demenin yasak olduğu ABD'de bir diğer 'dikenli konu' da İsrail.
Burada İsrail'i eleştirmenin mutlaka bir bedeli oluyor. Illionis Üniversitesi'nde öğretim görevlisi Steven Salaita, Gazze'de katliamlara yolaçan İsrail'i eleştirdiği için geçtiğimiz yıl okulundan kovuldu.
İsrail karşıtı söylemleriyle bilinen Küba asıllı Profesör Julio Cesar Pino hakkında ise soruşturma başlatıldı; Pino, FBI ajanlarınca sorgulandı. City State Üniversitesi'nde görevli Pino, bir süre önce Müslüman olduğu için IŞİD'li olmakla bile yaftalandı.
Her yıl binlerce kişinin polis kurşunuyla öldüğü, silahsız siyahilerin her an namlunun ucunda bulunduğu ABD'deki insan hakları ihlallerine değinmeyen Joe Biden, konu Türkiye olunca mangalda kül bırakmıyor. Kendi ülkesinde devlet sırlarını ifşa edenleri 'terörist' olarak nitelemekte sakınca görmeyen Biden'ın, MİT TIR'larına ilişkin görüntüleri gazetesinde yayınlayan Can Dündar'ın 'casusluk'tan tutuklanmasına tepki göstermesi 'ikiyüzlülük örneği' olarak görülüyor.
Dündar'ın oğluna, “Babanla gurur duymalısın, çok cesur bir baban var" diyen Biden, ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait çok sayıda gizli yazışmayı kurduğu internet sitesinde ifşa eden gazeteci Julian Assange'ı 'terörist' diye niteledi.
ABD'nin dünyanın pek çok ülkesinde milyarlarca yazışma, veri ve telefon görüşmesini bu iş için hazırlanan dijital programlarla takip ettiğini dünyaya duyuran eski Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) çalışanı Edward Snowden de ABD yönetimince 'ülkesine ihanet eden bir hain' olarak görülüyor. Hakkında 'casusluk'tan birçok soruşturma yürütülen ve öldürülme korkusu yaşayan Snowden, bir süredir sığındığı Rusya'da ikamet ediyor. Biden'ın, ülkesine döndüğünde Assange'ı, Snowden'i ya da hükümeti eleştiren akademisyenleri
“Çok cesursunuz" diyerek övüp övmeyeceği merak konusu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ı Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkü'nde kabul etti. 2.5 saat süren kabul sonrası Cumhurbaşkanlığı'ndan görüşmeye ilişkin bir açıklama yapıldı. Görüşmede, Erdoğan'ın, Biden'ın ihanet bildirisine imza atan 1128 akademisyene verdiği desteğe tepki gösterdiği öğrenildi. Görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkan Yardımcısı Biden arasındaki görüşmede, ikili ilişkilerin yanı sıra başta Suriye ve Irak olmak üzere bölgesel konuların ele alındığı bildirildi. Erdoğan'ın görüşmede, İstanbul ve Diyarbakır'daki terör saldırılarıyla ilgili olarak ABD yönetiminin sergilediği dayanışmadan memnuniyetini dile getirdiği, terörle mücadele konusunda kamuoyunun sağlıklı bilgilendirilmesinin ve doğru mesajlar verilmesinin önemli olduğunun altını çizdiği bildirildi.
Erdoğan'ın görüşmede, Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını baltalamaya çalışan kesimlere katkı niteliği taşıyabilecek duruş ve ifadelerden uzak durulması gerektiğini vurguladığı bildirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye'nin tıpkı ABD gibi bir hukuk devleti olduğuna değinerek, terör propagandası yapmanın ve terör eylemlerine destek niteliği taşıyan beyanlarda bulunmanın, fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğine dikkati çektiği bildirildi.
Biden'ın da, PKK teröründen tek kelime bile bahsetmediği için akademisyenlerin imzaladığı bildiriyi eleştirdiğini ve bunu görüştüğü kişilere de söylediğini ifade ettiği bildirildi. Görüşmede, Mart sonunda Nükleer Güvenlik Zirvesi vesilesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama'nın Washington'da yapacakları görüşmenin fikir alışverişi izin fırsat olacağı da ifade edildi.
