|

Başkanlık sana rağmen gelecek

Başkanlık sistemini eleştirirken PKK ile aynı dili kullanan ve 'kan' çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, toplumda infiale neden oldu. Savcılığın 'suça tahrik'ten soruşturma başlattığı CHP liderine tepkiler çığ gibi.

Yeni Şafak ve
03:00 - 13/05/2016 Cuma
Güncelleme: 22:11 - 12/05/2016 Perşembe
Yeni Şafak

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kan kokan sözlerine tepkiler dinmek bilmiyor. TOBB Genel Kurulu'ndaki konuşmasında “Başkanlık sistemini bu ülkede kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz” diyen Kılıçdaroğlu'nun bu ifadeleri infial uyandırdı. Anamuhalefet görevi üstlenen siyasi partinin başında bulunan Kılıçdaroğlu'nun terör örgütü PKK ile aynı dili kullanması, toplumun bütün kesimlerinin tepkisini çekti. Türkiye'de bir sistem değişimine milletin seçtiği TBMM'nin karar vereceğini belirten siyaset dünyası, Kılıçdaroğlu'na öncelikle 'siyasetçi' olduğunu hatırlatarak, 'kan dökme' ifadelerini geri alma çağrısında bulundu.



KAN DEĞİL BAYRAM


Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, halk iradesiyle seçilmiş Meclis'in 'başkanlık' sistemine karar vermesi halinde bunun Türkiye'de Kılıçdaroğlu'na rağmen uygulanacağına işaret etti, “Başkanlık Türkiye'ye kanla değil, Türk milletinin iradesiyle, anayasayla gelecektir. Geldiğinde de kan değil bayram olacaktır. Kılıçdaroğlu, 'kan' demeye devam etse de aziz milletimiz gözünü kan bürümüşlere, ağzından kan damlayanlara inat başkanlığa 'evet' diyecektir. Başkanlık geldiğinde kan akmayacak ama bu büyük başarıdan dolayı sevinç gözyaşı dökenler olacaktır” dedi.



MHP DE TEPKİLİ


Bozdağ, Twitter'daki mesajında, “Başkanlıkta yasama ile yürütme görevi, doğrudan halk tarafından sandıkta verilir. Oysaki parlamenter sistemde yürütme yasamadan çıkar ve yasamanın güvenine dayanır. Ayrıca bir yürütme seçimi yapılmaz. Bu hakikate rağmen Kılıçdaroğlu'nun başkanlığa tek adamlık demesi bilgisizlik değilse bühtandır” diye yazdı. Kılıçdaroğlu'na bir tepki de MHP'den geldi. Meclis'te bir soru üzerine MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Bu sözler talihsiz, hiç arzu etmediğimiz sözlerdir. Bu sözleri kabul etmek mümkün değil" dedi.



Savcılık harekete geçti


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kılıçdaroğlu'nun iç savaş çağrısı anlamına gelen sözleri sonrası harekete geçti. Basında çıkan haberleri ihbar kabul eden Başsavcılık, CHP Lideri hakkında soruşturma başlattı. Re'sen başlatılan soruşturma, Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu'nca, Türk Ceza Kanunu'nun 'suç işlemeye tahrik' başlıklı 214'üncü maddesi kapsamında yürütülecek.



Bangladeş'e git


Kılıçdaroğlu'nun 'kan' isteyen sözlerine Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da tepki gösterdi. “Kanla siyaseti birbirine karıştıran PKK/HDP'dir, Kılıçdaroğlu'nun anamuhalefet partisini bu derece marjinalleştirmesi demokrasi sorunudur. Kılıçdaroğlu, kanla işlerin yürüdüğü bir yer özlemi içindeyse Bangladeş'e gitsin. Orada siyaset idamlarla şekilleniyor” ifadelerini kullanan Akdoğan, sosyal paylaşım sitesindeki mesajında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Kan ticaretine soyunanlar boşuna heveslenmesin, Kızılay dışında bir yere kan vermeyiz” sözlerini de paylaştı.



İç savaş çığırtkanı


Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, Kemal Kılıçdaroğlu'nun benimsediği üslubun yüzbinlerce üyesi ve milyonlarca oyu olan bir siyasi parti liderine hiç yakışmadığını belirterek, CHP Lideri'nin kasıtlı bir şekilde iç savaş çığırtkanlığı yaptığını kaydetti. O sözlerin her şeyden önce vatanı ve demokrasiyi korumak için terör örgütleriyle kahramanca mücadele eden ve bu uğurda şehit ve gazi olan güvenlik kuvvetleri için bir hakaret olduğunu ifade eden Malkoç, yazılı açıklamasında şöyle dedi: “Neresinden bakarsanız bakın bu açıklama demokrasinin temel ilkeleri ve hukuk açısından tam bir faciadır. Adeta sandığa değil silaha vurgu yapmaktadır. Halkın iradesine tehditle, tahdit koymaya çalışmaktadır. Halbuki ortadaki konu (başkanlık), Türkiye'nin hükümet biçimine ait sivil, herkese açık bir tartışmadır. Sayın Kılıçdaroğlu bu üslubuyla Türk siyasetine değer katmamakta, değer kaybettirmektedir.”



Baykal'dan ilginç destek

Kanı savundu






Kılıçdaroğlu'nun kan kokan çağrısına ilginç bir destek geldi. CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, 'kan'lı ifadenin bir üslup meselesi olduğunu savunarak, skandal sözleri, “Türkiye'de rejimi değiştirme çabaları karşısında direniş kararlılığımızı etkili bir şekilde ifade etmektir” şeklinde yorumladı. Başkanlık sisteminin kabul edilebilir olmadığını ileri süren Baykal, Türkiye'nin bu işe tepki göstereceğini, bunun hesabını herkesin yapması gerektiğini söyleyerek, “İnanıyorum Meclis, kamuoyu ve halk gereğini yapacaktır. Dayatmalara emrivakilere Türkiye teslim olmayacaktır” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ise Kılıçdaroğlu hakkında soruşturma başlatılmasına ilişkin, “Sayın Genel Başkan'ın sözleriyle ilgili yapılması gereken şey, soruşturma açmak değil bu tarihi uyarıya kulak vermektir” ifadelerini kullandı.



Tehdit etme özür dile


Farklı alanlarda faaliyet gösteren 355 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Türkiye Anayasa Platformu, Kılıçdaroğlu'nun başkanlık sistemine ilişkin sözlerine tepki gösterdi. Yürütme Kurulu Memur-Sen, Hak-İş, Anadolu Platformu, ASKON, Birlik Vakfı, Cihannüma, ENSAR, HUDER, İHH, İlim Yayma Cemiyeti, İnsan ve Medeniyet Hareketi, MÜSİAD, ÖNDER, TGTV, TÜMSİAD ve TÜRGEV'den oluşan Türkiye Anayasa Platformu'ndan yapılan açıklamada, sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasanın ancak özgür bir ortamda yazılabileceği aktarılarak, bu çerçevede, Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin kabul edilebilir olmadığı kaydedildi. Açıklamada, şöyle denildi:



MİLLETE KARŞI CEPHE AÇTI


“Bu ifadeleri millet iradesine rest çekme, meydan okuma ve tehdit olarak değerlendiriyoruz. Bu vesileyle CHP'ye, onun Genel Başkanı'na soruyoruz; 'Kim kan dökecek?', 'Kimin kanını dökecek?' Millet yeni anayasa yazma telaşında iken CHP Genel Başkanı millete karşı cephe açma telaşına düşmüş gözüküyor. Kalemine mürekkep doldurması gereken CHP, darbe anayasasını korumak, milleti yeni anayasa yapmaktan vazgeçirmek için kürsülerden tehdit savuruyor, cümlelerini kanla dolduruyor. Milletimiz dayatmalara, tehditlere, şantajlara ya da blöflere boyun eğmeyecektir. Milletimiz, insanı merkeze alan ve insan onuruna dayanan yeni anayasayı mutlaka ama mutlaka yapacak ve yazacaktır. Bu yüzden CHP ve onun Genel Başkanı, darbe anayasasının hükmünü bitirmek için 'ter dökerek teklif üretmek' yerine, millete dönük 'kan dökmek tehdidi üretmek' stratejisinden vazgeçmeli ve milletten özür dilemelidir.”



Hedeften vazgeçmedik


TBMM Anayasa Komisyonu Başkanvekili Reşat Petek, 'partili cumhurbaşkanlığı'na ilişkin yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı, başkanlık yetkilerini zaten kullanıyor. Yürütmenin başı olarak bu yetkilerini kullanırken, Anayasa'daki çelişkiyi ortadan kaldıracak şekilde 'cumhurbaşkanının partisiyle ilişiği kesilir' hükmü ortadan kaldırılabilir” dedi. 'Partili cumhurbaşkanlığı'nın AK Parti'nin yeni anayasa ve başkanlık hedefinden vazgeçtiği anlamına gelmediğini vurgulayan Petek, “AK Parti yeni anayasa ve yeni anayasanın omurgasını oluşturacak başkanlık sistemi hedefinden vazgeçmiş değildir. Türkiye'nin istikrarının, hızlı kalkınmasının, büyümesinin başkanlık sistemiyle olacağı fikrindeyiz ve bunun için çalışmaları devam ettireceğiz” diye konuştu. Petek ayrıca, MHP Lideri Bahçeli'nin 'hukuki destek' ifadesini 'partili cumhurbaşkanlığı'na destek olarak algıladıklarını belirterek, “MHP Genel Başkanı'nın teklif ettiği 'fiili desteğin hukuki desteğe dönüştürülmesi' çevçevesinde 'partili cumhurbaşkanı' konusunda destek verebileceğini düşünüyoruz ve bekliyoruz” ifadelerini kullandı.



Akıl sağlığı yerinde değil


Kılıçdaroğlu'nun sözlerine karşı AK Parti Grup Başkanvekilleri Naci Bostancı, Nurettin Canikli, İlknur İnceöz, Coşkun Çakır ve Bülent Turan da ortak bir yazılı açıklama yaptı. "Şiddet ve tahrik amaçlı kelimeler kullanması, dolduramadığı CHP Genel Başkanlık koltuğunu şiddet payandası ile ayakta tutma çabasından başka bir anlam taşımıyor" denilen açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun akıl sağlığının yerinde olmadığı şu sözlerle ifade edildi: "Milletin vermediği nihai siyasi kararları alma yetkisini şiddete, kana, tahrike dayalı bir dille elde edebileceği zannıyla davranması malum zatın akıl sağlığının yerinde olmadığını, içinden yükselen despotik güdüyü, kendini yegane otorite görme hastalığını ortaya koyar. Başkanlık sistemi konusunda teklifin görüşüleceği yer TBMM, gerekirse milletimizin yüce iradesidir."



Geçti o günler


Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, skandal sözleri şöyle yorumladı: “Kılıçdaroğlu'nun sözleri hiçbir ölçü açısından kabul edilemez. Keşke bu söz söylenmemiş olsaydı. Türkiye'de artık köprünün altından çok sular aktı. Milletin iradesini beğenmeyenlerin, milletin iradesine şu ya da bu şekilde kanlı ya da kansız bir şekilde müdahale etme imkanları artık yoktur, geride kalmıştır, tarih olmuştur. Türkiye'de zaten bir rejim tartışması da yoktur, hiç kimse rejim tartışması yapmamaktadır. Ümit ediyorum ki bu sözlerinden pişmanlık duyar, utanç duyar ve bu sözlerini geri alır, milletten özür diler.”



Ülke için şanssızlık


Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Kılıçdaroğlu'nun kan dökme çağrısıyla ilgili şu tepkiyi verdi: “Bu ülkenin güçlü sistemiyle ilgili itirazı olabilir ama 'kan dökülür' diyebilecek kadar primitif bir düşüncenin bu kürsülerde siyasetçiler tarafından konuşuluyor olması, bu ülkenin ayrı bir şanssızlığıdır. Esasında geldiğimiz noktanın, neden burada olduğunun sorumluluk adreslerini gösteren çok net cümlelerdir. Bu millet, bu bedelleri ağır ödediği için bu süreçleri de vicdanı, sağduyusu, feraseti ile aşacaktır.”




#Kemal Kılıçdaroğlu
#PKK
#Başkanlık sistemi
8 yıl önce