Sosyal medya ve internet, yediden yetmişe toplumun her kesimini etkisi altına almaya devam ediyor. Vaktimizin büyük bir kısmını geçirdiğimiz bu sanal alem, gerek dini gerekse kültürel pek çok değeri ayaklar altına alıyor. Geçtiğimiz yıl "Sosyal Medya Bizi Neden Kullanır" adlı kitabıyla Türkiye'deki sosyal medya ve internet kullanım oranlarını yaş, cinsiyet ve eğitim durumuna göre gözler önüne seren Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Murat Dağıtmaç, bu yıl da yönetmen Okan Özbay ile farklı bir çalışmaya imza attı. Batılıların eskiden Haçlı ordusuyla topraklarımızı ele geçirmeye çalıştığını şimdi ise sosyal medya ve internet aracılığıyla ruhumuzu işgal ettiğini belirten Dağıtmaç ve Özbay "Dijital Haçlı Seferleri" adlı kitaplarının sloganını "Hilal’i Haç’a kurban etmeyen dijital çağın çocuklarınındır; Türkiye!” diye belirlemişler.
Dijital hayatta sıkça yaptığımız fakat normal hayatta yapmayacağımız birçok şeyi Batılı güçlerin eliyle yaptığımızı ifade eden Dağıtmaç, "Kitapta bunun önüne nasıl geçilebileceği konusunda tavsiyeler var. Yoksa 5 sene sonra başkalarının oluşturduğu sistemi kullanmaya devam edeceğiz. Ruhumuz Hristiyanlaştıktan sonra toprağımız olsa neye yarar ki?" şeklinde konuşuyor. Özellikle Amerika'nın Hollywood filmlerinde gençleri etkilemek için ciddi bütçeler ayırdığını ifade eden Dağıtmaç, "Amerika, filmlerde her zaman kurtarıcı ülke olarak gösterilmeye çalışılıyor. Örneğin Rambo filmlerinde, Rambo ilk olarak ülkeleri kurtarmaya giderken ikinci seriden sonra da diğer ülkeler Rambo'yu çağırarak ülkelerini kurtarmasını istiyor. Bu, tıpkı Amerika'nın Irak'a savaş açarak buraya demokrasi getirdiğini ifade etmesi gibi. Amerika, Irak'ı işgal ettiğinde Amerikalı bir asker Irak bayrağını kaldırıp Amerikan bayrağını asmıştı ama İngiliz askeri gelip o bayrağı kaldırıp yine Irak bayrağını dikti. Çünkü İngiliz devletinin politikası bu. Yani İngilizlerin derdi şu: Toprak da senin olsun devlet de. Ama senin ruhun benimle olsun" diye konuşuyor.
Günümüzde Endüstri 4.0 yani 4.Sanayi devriminin tamamen dışında kaldığımızı belirten Dr. Murat Dağıtmaç, "Bu sistem, Amerika ve Avrupa eliyle kuruldu. Amaçları, insan gücüne çok fazla gerek duyulmamasını sağlamaktı. Günümüzde cep telefondaki veriler sayesinde nereye gidersek gidelim takip edilebiliyoruz. Dolayısıyla bizlerin Anadolu kültürümüzü ve inancımızı korumamız için Endüstri 5.0'a hakim olmamız gerekiyor. Çünkü Endüstri 5.0'da bilgilerimiz toplanıp yorumlanacak. Eğer buna hakim olamazsak Big Data (Büyük veri)'larla bize öldürücü darbeyi vuracaklar. Bu nedenle güvenlik seviyemizi en üst seviyede tutmalıyız. Biz dijitale en fazla yatırım yapan dünyadaki 10'uncu ülkeyiz. Fakat verimlilik açısından 50'nin aşağısındayız. Gençler, bundan bir 10-15 sene sonrasının kodlarını yazarken Anadolu kültürünü nasıl ele alacaklarının derdine düşmeli" ifadelerini kullanıyor.
Günlük hayatta sokakta çevirdiğimiz bir genç kızdan kına gecesi fotoğrafları istediğimiz zaman tepkiyle karşılaşacağımızı fakat bu fotoğraf ve videoları sosyal medyada rahatlıkla paylaştığımızı sözlerine ekleyen Dağıtmaç, "Sanki sosyal medyada haram ve helal kavramları yokmuş gibi davranıyoruz. Türk örf ve adetlerince kadınlar arasında yapılan bu eğlence sosyal medyada herkes tarafından izlenebiliyor. Yani Facebook, Twitter ve İnstagram gibi mecralarda Anadolu kültürü, irfanı yok sayılıyor. Dijital mecraların iyi birer mecra olmasını istiyorsak alternatifler oluşturabiliriz. Bu noktada gençlerle bir çalışma başlatacağız" diyerek devam ediyor: "Öğretmenler, öğrencilere internetten araştırma ödevleri veriyor ve öğrenciler de kopyala- yapıştır mantığıyla adeta bilgi hırsızlığı yapıyor. Yani emek harcamıyorlar. Bu çocuklar, ileriki yaşantısında rahatlıkla fikir çalabilir. Bir de 'Stalklama' adı altında kullanıcı profillerini incelemek yani 'dikizlemek' günümüzde meşrulaştırılıyor. Amerika ve Avrupa tarafından normal karşılanan bu durumun önüne en kısa zamanda geçmek için çalışacağız."
Siber saldırılara karşı ilk önce paramızı korumak için yatırım yaptığımızı belirten Dr. Murat Dağıtmaç, "Biz sadece devlet ya da şirket sırlarımızı korumaya çalışıyoruz. Kültürümüzü nasıl koruyacağımızı düşünmüyoruz. İslam ülkelerine önderlik yapan Türkiye'de 2019 yılında 'Dijtal Dönüşüm Bakanlığı kurulmalı. Ama bu Ulaştırma Bakanlığı ya da Tübitak eliyle yapılmamalı. Çünkü olayın sadece teknik boyutunu değil sosyolojik boyutunu da ele almalıyız. Örneğin Güney Kore'de 10 yıldan beri Dijital Dönüşüm Bakanlığı var. Biz de bu konudaki projelerimizi Tübitak'la da görüştük. Elimizden geleni yapacağız" diye konuşuyor.