Başkent Ankara, dün Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör eylemine sahne oldu. Sıhhiye Meydanı'nda yapılacak mitingin toplanma yeri olan Tren Garı önünde saat 10.04'te üst üste iki patlama meydana geldi. Canlı bomba saldırısı olduğu öğrenilen iki büyük patlamada ilk belirlemelere göre 95 kişi hayatını kaybetti, 246 kişi yaralandı. Canlı bombalı eylem, Suriye'de iç savaşın başlamasının hemen ardından meydana gelen ve 52 kişinin hayatını kaybettiği Reyhanlı saldırısıyla başlayan olayların en kanlısı olarak yorumlandı.
Sıhhiye Meydanı'nda KESK, DİSK, TMMOB, Tabipler Birliği ve diğer sivil toplum kuruluşlarının 'Savaşa İnat Barış Hemen Şimdi' başlıklı etkinliği 10 gün önce ilan edilmişti. 12:00-16:00 saatleri arasında yapılmak üzere Ankara Valiliği'nin izin verdiği miting için yurdun birçok yerinden katılımcılar geldi. Sıhhiye'ye yürümek için gar meydanında toplanan kişi sayısı, patlamanın olduğu dakikalarda 14 bini buldu. Ankara Spor Salonu karşısındaki kavşakta 3 saniye arayla patlatılan iki bombanın ardından meydanda adeta can pazarı yaşandı.
Saat 10.04'teki ilk patlamadan 3 saniye sonra ikinci patlama oldu. Patlama iki trafik ışığının arasında insanların yoğun olarak olduğu bölgede meydana geldi. Canlı bombaların kendilerini meydandaki havuzun hem sağı hem de solunda infilak ettirmesi, saldırıda can kaybını olabildiğince artırmayı amaçladıklarını gözler önüne serdi. Olayın ardından Kızılay ve Sıhhiye'ye yollar kapatıldı, güvenlik önlemleri artırıldı. Miting dolayısıyla ambulanslar patlamaya yakın bölgelerde hazır bekliyordu. Olaya ilk müdahale edenler de bu ambulanslar oldu. Patlama anında ihbar alan ekipler vakit geçirmeksizin harekete geçti. Tren Garı önüne ilk andan itibaren 50'den fazla ambulans sevk edildi. Sağlık ekipleri, polis, itfaiye ve vatandaşlar yaralıları kurtarabilmek için seferber oldu. Bazı yaralılar hastanelere taksiyle taşındı.
Olay yerine sevk edilen çok sayıda polis, sükuneti sağlamakta güçlük çekti. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmaları sırasında alana girmeye çalışanlarla polis arasında arbede yaşandı. Patlatılan 2 bombanın ardından 3 ve 4'üncü bomba ihtimaline karşı güvenlik güçleri anonslarla vatandaşları sürekli uyardı. Yaralıların meydandan alınmasının ardından bomba imha ekipleri incelemede bulundu. Eylemi soruşturması için 4 başsavcı, 16 da cumhuriyet savcısı görevlendirildi. Cani saldırı sonucu 62 kişi olay yerinde, 24'ü ise ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. 186 yaralının 46'sının sağlık durumunun ciddi olduğu bildirildi. Kanlı bilançonun artmasından endişe ediliyor.
Ankara'daki bombalı saldırıdan saatler önce Twitter'daki bazı hesaplardan paylaşılan mesajlar soru işaretlerine neden oldu. 'Pir Ozan Apdal' takma ismiyle '@AnotolyTodorov' adresini kullanan bir PKK yanlısı, bombalı eylemi saatler önceden yazdı. Geçilen mesajda önceki gece, “En korkunç ihtimal de, Suruç v2 olabilir. Olası bir bombalı eylem en büyük katliamlardan birine yol açabilir, bu gayet ihtimal dahilinde. Mitingin yasal olması katliamın siyasi çıkara dönüşmesine vesile olur, bu durum bile böyle bir saldırının ihtimalini artırıyor" ifadeleri kullanıldı. Hesaptan ayrıca, “Yarın orada ölürsem, asla ve asla ülkesini sevmedi demesinler" şeklinde veda mesajı yayınlandı. Gizemli kişi, saldırıdan sonra ise “Bende bir şey yok, kan veriyorum" şeklinde yazdı. Kısa bir süre sonra aynı şahıs, Twitter'daki hesabını kapattı.
Bir başka dikkat çekici paylaşıma ise HDP'li Selahattin Demirtaş'ın bir dönem danışmanlığını yapan '@drbereday' adlı hesap imza attı. Kendisini 'HDP'nin sosyal medya uzmanı' olarak da tanıtan kişi, saldırıdan 9 saat önce attığı yazdığı mesajda, “Bombalar yarın Ankara'da patlayacak" dedi. Hesabı kullanan danışman, sözkonusu mesajı attıktan kısa bir süre sonra sildi ve hesabını da kilitledi.
Ankara Tren Garı kavşağındaki bombalı saldırı, bu haliyle 32 kişinin hayatını kaybettiği Suruç katliamına benziyor. Olay anına ilişkin görüntüler patlamadan kısa bir süre sonra ortaya çıktı. Saldırıdan yalnızca saniyeler önce bir grubun 'Bu meydan kanlı meydan' diyerek halay çekmesi dikkat çekti. Söz ve müziği sanatçı Ruhi Su tarafından hazırlanan 'Ellerinde Pankartlar' isimli marşın, 'bu meydan kanlı meydan' kısmı söylendiği sırada bombanın patlatılması, 'saldırının şifresi' olarak yorumlandı. Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde meydana gelen bombalı saldırı sırasında da benzer bir kod kullanılmıştı. Suruç'taki grubun bombanın patlatıldığı sırada “Arin'den Sibel'e Yürüyoruz Zafer'e" sloganı atması dikkat çekmişti. Sloganda adı geçen Arin ve Sibel, iki intihar eylemcisi. Arin Mirkan isimli YPG'li terörist, 1 Ekim 2014 tarihinde IŞİD'e karşı intihar bombacısı olarak kullanılmıştı. Sibel Bulut ise yine 2014 yılında Rojova'da IŞİD militanlarına karşı intihar eylemi gerçekleştiren MLKP'li teröristti.
Patlamada yaralananlar Dışkapı, Numune, Gazi, Hacettepe, Mustafa Kemal ve Atatürk Hastaneleri'ne kaldırıldı. Yakınlarının akıbetini öğrenmek için çok sayıda vatandaş hastane önlerine akın etti. Yaralıların isim listeleri hastane kapı ve duvarlarına asıldı.
Kalabalığın ortasında kendini patlatan canlı bombaların demir bilyelerle güçlendirilmiş TNT tipi patlayıcı kullandığı tespit edildi.Olay yerinde 100 metrelik alanda bulunan çok sayıda bilye, teröristlerin olabildiğince çok kişiyi öldürmek istediğini de ortaya koydu.
Ankara'da yaşanan patlamayı iki ayrı canlı bombanın gerçekleştirdiği tespit edildi. Olay sırasında parçalanan canlı bombaların kimliğini tespit edebilmek için polis ve adli tıp görevlileri yaklaşık 1500 metre alana yayılan ceset parçaları arasında kopan parmak aradı. Parmaklardan alınan izlerin polis kayıtlarındakilerle eşleştirilmesi sonucu canlı bombaların birinin teşhis edildiği ileri sürüldü. 2 canlı bombadan birinin 25-30 yaşlarında bir erkek olduğu belirlendi. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak da, “Kesin olmamakla birlikte iki canlı bomba üzerinde duruyoruz. Tanınmayacak halde olan cenazelerin hepsine DNA testi yapılacak, tabii bu da biraz zaman alacak" dedi. Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılan cenazelerin ailelerine bir an önce teslimini sağlamak için İstanbul'dan Ankara'ya ek ekipler sevkedildi.
Sosyal medyadaki yalan haberlerin dışında Türk Tabipler Birliği'nin yaptığı çağrılar da dün paniğe neden oldu. Hastanelerde kan bulunmadığını iddia ederek vatandaşları kan vermeye çağıran TTB, yaralı nakli nedeniyle zaten yoğun durumdaki hastanelerde daha fazla yoğunluğa yol açtı. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kan ihtiyacıyla ilgili bir sıkıntının sözkonusu olmadığını, toplamda 8 bin ünite kanın hastanelerde hazır bulunduğunu kaydetti. Müezzinoğlu, yalan haberlere ilişkin TTB yetkililerini de arayıp uyardığını söyledi.
Saldırı sonrası alanda bulunan eylemciler polise taş ve sopalarla saldırdı. Hastane kaynakları ise patlamada yaralananların 12'sinin polis olduğunu bildiriyor. Yaralı polislerden birisinin durumu ağır.
*20 Temmuz 2015: Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki intihar saldırısında 30 kişi öldü.
*11 Mayıs 2013: Hatay-Reyhanlı'da bomba yüklü araçlar patlatıldı. 52 kişi öldü.
*20 Eylül 2011: Ankara-Kumrular Caddesi'nde bomba yüklü otomobille yapılan saldırıda 5 kişi öldü.
*27 Temmuz 2008: Terör örgütünün İstanbul Güngören'deki bombalı eyleminde 17 vatandaş hayatını kaybetti.
*22 Mayıs 2007: Ankara-Anafartalar Çarşısı'ndaki patlama sonucu 8'i Türk 1'i Pakistanlı 9 kişi yaşamını yitirdi.
*20 Kasım 2003: El-Kaide'nin Levent'te bir banka binası önünde yaptığı saldırıda 30 kişi öldü.
*13 Mart 1999: PKK'nın İstanbul'daki Mavi Çarşı'ya saldırısı sonucu 13 kişi yaşamını yitirdi.
*5 Temmuz 1993: PKK, Erzincan'da Başbağlar köyünü bastı. Teröristler, aralarında kadınlar ve çocukların da bulunduğu 33 vatandaşı katletti.
*21 Ekim 1993: Siirt'in Baykan ilçesi Derince mezrasını basan teröristler 14'ü çocuk, 8'i kadın 22 sivil vatandaşı öldürdü. Aynı gün teröristler Erzurum'un Çat
ilçesine bağlı Yavi beldesine baskın düzenleyerek 35 vatandaşı öldürdü.
*1 Mayıs 1977: Taksim'de yaşanan olaylar sırasında 34 kişi yaşamını yitirdi.
