|

Cevap ver Başkan

Rafta bekleyen birçok dosyaya yıllardır el atmayan, fakat konu ‘casusluk’ sanıkları Can Dündar ile Erdem Gül olunca jet bir kararla bu isimlere tahliye yolunu açan AYM’nin başkanı Zühtü Arslan, “Biz işimizi yapıyoruz. Bireysel başvuruda, başvurucunun kimliğine de bakmıyoruz” iddiasında bulundu.

Yeni Şafak ve
04:00 - 2/03/2016 Çarşamba
Güncelleme: 10:47 - 2/03/2016 Çarşamba
Yeni Şafak

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) skandal Can Dündar-Erdem Gül kararına tepkiler çığ gibi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum" dediği hüküm sonrası 'casusluk' sanıkları Dündar ve Gül'e, Silivri Cezaevi'nden tahliye yolu açılmıştı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sosyal paylaşım sitesi Twitter'da yazdığı mesajlarda, AYM'nin bu dosyada nasıl yetki gasbına imza attığını madde madde sıraladı. İşte, “AYM'nin verdiği son hak ihlali kararı, daha yargılamaya başlamamış mahkemeye ve yargı görevi yapanlara baskıdır, müdahaledir" diyen Bozdağ'ın tespitleri:



KANUNİ YOLLAR BİTMEDİ



1) Anayasaya göre:


* Bireysel “başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır." (Anayasa , Md.148/3)


* "Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz." (Anayasa, Md. 148/4)


* "İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir." (AYM Kur.Yrg.Us.K., Md.45/2)


* "İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz." (Anayasa, md.153/1)



USÜLDEN REDDETMELİYDİ


2) Bu anayasa ve yasa hükümlerine göre bireysel başvurularda:


* İdari ve yargısal başvuru yolları tüketilmemiş konuda AYM, bireysel başvuruları kabul edemez, inceleyemez ve karara bağlayamaz.


* Yargılama sürerken yapılan bireysel başvuruları AYM, ön incelemede kabul edilmezlik kararı verip usülden reddetmesi gerekir.


* Kabul kararıyla bireysel başvuruyu esastan ele alsa bile AYM, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapamaz.


* AYM bireysel başvuru incelenmesinde ilk derece mahkemenin yerine geçerek karar veremez. Aksi, yetki ve görev gasbı olur.


* Yargılama sürerken AYM'nin bireysel başvuruyu incelemesi/ihlal kararı vermesi, ilk derece/temyiz mahkemelerinin güvenini azaltır.


* Ayrıca AYM'nin verdiği “iptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz" (Anayasa, md. 153/1)



DAHA YARGILAMA BAŞLAMADI


3) AYM önceden verdiği bazı kararları gibi son hak ihlali kararı da anayasanın/yasanın bu hükümlerini açık ihlaldir.


4) Çünkü:


* Kanun yolu tüketilmeden, hatta iddianame okunmadan ve yargılama başlamadan bireysel başvuruyu incelemiş ve ihlal kararı vermiştir.


* Başvuruyu karara bağlarken ilk derece mahkemesi gibi hareket etmiş ve ilk derece mahkemesinin gözetmesi gereken hususları gözetmiştir.


* Kanun yolları tüketildikten sonra önüne gelmesi muhtemel bir başvuru hakkında ihsası reyde bulunmuştur.


* Karar, gerekçesi yazılmadan açıklamıştır.



BU BİR ANAYASA İHLALİDİR


5) AYM'nin verdiği son hak ihlali kararı daha yargılamaya başlamamış mahkemeye ve yargı görevi yapanlara baskısıdır/müdahalesidir.


6) İlk derece mahkemesinde daha iddianamenin okunmadan, savunma dinlenmeden, deliller değerlendirilmeden ve…


7) Sanıkların mahkumiyetine/beraatine karar verilmeden AYM'nin hak ihlali kararı vermesi anayasa ihlalidir.


8) Yargılama sürerken AYM'nin, işin esasına girerek hak ihlali kararı vermesi, ayrıca açık bir yetki ve görev gaspıdır.


9) Yargıya güven/yargının prestiji, eleştiri veya alkışlarla değil ancak usulde, esasta doğru kararlarla tesis edilebilir.



Tutuklayamazsın mesajı


Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği karar, Yüksek Mahkeme'nin yapısını ve aldığı kararların hukukiliğini tartışmaya açtı. Dündar ve Erdem'in İstanbul'da görülen davada 'casusluk' suçundan yargılama süreci devam ederken, önüne gelen bireysel başvuruda 'tutuklamanın hak ihlali' oluşturup oluşturmadığına bakmadan 'dosyanın esasına' girmesi manidar bulundu. Karar hukuk çevrelerince 'açıkça yerel mahkemeye beraat mesajı' olarak yorumlandı. Skandal kararı değerlendiren Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Avukat Alaaddin Varol, “AYM kendi anayasasını çiğneyerek bu kararı verdi. Bu kararla AYM yerel mahkemeye baskı uygulamıştır. Yani 'sen bunu tutuklayamazsın' diyor. AYM daha soruşturmanın başında bir karar vererek yerel mahkemeye baskı uyguluyor. 'Bunlar suçsuzdur' imajı yaratmaya çalışıyor" yorumunda bulundu.



SADECE TUTUKLULUK YÖNÜNDEN YAPABİLİR


Hukukçu Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez de şunları söyledi:



Anayasa Mahkemesi kararını verdikten sonra davayı yerel mahkemeye gönderdi. Mahkeme Anayasa Mahkemesinin kararını esas alarak tutuksuz yargılanmaya hükmetti. Fakat yurt dışına çıkış yasağı getirildi. Burada Anayasa Mahkemesinin kararı sanki yerel mahkemenin kararını kesiyor gibi bir algı ortaya çıkıyor. Çünkü yerel mahkeme delilleri değerlendirerek karar vermesi lazım, sonra temyize gitmesi lazım, temyizden sonra yine hak ihlali olduğu gibi bir durum söz konusuysa, o da davanın içeriği değil, diğer boyutlarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne gider, Anayasa Mahkemesi karar verir. Oysa burada AYM'nin delillerin içeriği ile ilgili de bir değerlendirme yaptığı söyleniyor. AYM bu değerlendirmeyi sadece tutukluluk yönünden yapabilir. Gerçi karar gerekçesini gördükten sonra daha sağlıklı değerlendirme yapılabilir."











#anayasa
#aym
#mit tırları davası
#Can Dündar
8 yıl önce