|

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İbre yükselişte

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında açıklamalarda bulundu. 16 Nisan'daki referanduma yönelik Erdoğan, "Yağmura, soğuğa rağmen meydanların heyecanını çok iyi gördüm. Şu anda ibre yükselişte. Bunun daha iyi olacağı inancındayım." dedi.

Yeni Şafak
20:05 - 27/03/2017 Pazartesi
Güncelleme: 21:49 - 27/03/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Show TV-Habertürk-Bloomberg HT ortak yayınında soruları yanıtladı.



Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:



İstanbul gibi muhteşem bir şehirde 1994'ün 27 Mart'ında belediye başkanı olarak göreve başlamak ayrı bir mutluluk vesilesiydi. İstanbul çok zor koşullar yaşamış bir şehirdi.CHP'den devraldık. İBB'nin 2,5 milyar dolar borcu vardı, İstanbul susuzdu, çöp dağları, hava kirliliği vardı. Öncelikle insan ve finans yönetimini ele aldık.



Aklımda kaldığı kadarıyla o zamanlar doğalgaz İstanbul'un geneline yaygınlaşmış değildi. 50 bin haneye ulaşmıştı ve süratle hava kirliliğini çözebilmek için doğalgazı yaygınlaştırmak gerekir dedik ve ana hatları yaygınlaştırmak için adımlarımızı attık. Vatandaş doğalgaza girmekten çekiniyordu. Maliyetinin yüksek olduğunu düşünüyordu. Biz de 'Hayır bunun maliyeti aslında yüksek değil. Birçok şeyden kazanacaksınız. Evinizin içerisindeki temizlik, her yere onun yaygınlaşması birçok şeyi size geri iade edecek'. Ve vatandaş yaşadıkça anlamaya başladı. Bizler de bu adımı attık ve hava kirliliği, öbür taraftan çöp dağlarını yok etmeye başladık. Ama çöp dağlarını yok ederken şehir içinde belli merkezler kurmak suretiyle o istasyonlarda çöpü topluyor, sonra da şehir dışındaki yok etme merkezlerine götürüyorduk.



Suda bir sektör oluştu. Nasıl benzin istasyonları varsa su satış istasyonları vardı. Plastik bidonlar o ara ciddi manada yaygınlaşmıştı. Çünkü evde su akmıyor. Bir de şu anda nasıl pet şişelerde su içiyorsak icadı öyle başladı. Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu'nu o zaman İSKİ'nin başına getirmiştim. İSKİ yolsuzluklarla anılmış bir kurumdu. Bizden önce CHP zihniyeti Yalova'dan Kuruçeşme'ye deniz tankerleriyle su getirip oradan dağıtacakmış. Senin o getirdiğin su Beşiktaş ilçesine ancak yetişir. Bir müddet daha geçince suyla birlikte İstanbul kendine gelmeye başladı. İstanbul'un o asli zenginlikleri meydana çıkmaya başladı. İstanbul'un bir var olan zenginliği var ama bu zenginliğin farkında olmayan CHP zihniyeti bunu götüremedi şimdi olduğu gibi.



18 maddeden haberi yok


Sayın Kılıçdaroğlu bu maddeleri okumamış, 18 maddeden haberi yok. Cumhurbaşkanı 5+5 iki dönem seçilir. İkinci dönemde cumhurbaşkanı Meclis'i fesheder dedi, dikkat ediniz. Cumhurbaşkanının meclisi fesih yetkisi yok, dürüst ol, yalan söyleme. Böyle bir yetki yok. Feshedecek, feshettikten sonra da Meclis tekrar üçüncü defa için bir seçim kararı alacak ve bu seçimle beraberde Meclis'e bu seçme götürmesiyle kendisi için yeniden üçüncü kez seçilme yolunu açacak. Üçüncü kez seçilme yolu onun tekrar cumhurbaşkanlığına gelmesine yönelik bir yol değildir, böyle birşeyi niye söylüyorsun? Meclis'in bir erken seçim yapma yetkisi var mıdır? Meclis böyle bir karar alır. Bunu meclis alır, cumhurbaşkanın talebiyle değil. Oranlar var, Meclis o oranları yakalaması lazım



OHAL'le ilgili olarak cumhurbaşkanı adım atar. Bu adımı attığında bu da Meclis'e gider. Ve Meclis bu kararı onar veya onaylamaz. Onayladığı takdirde OHAL devreye girer.



Kararnameyi kanunların üzerine çıkartıyor. Kaldı ki anayasal veya yasal bir madde varsa kararname çıkaramaz cumhurbaşkanı. Velev ki çıkardı, Cumhurbaşkanı olmayan bir konuda kararname çıkardıysa parlamento o kararnameyi münfesi hale getirir çıkaracağı bir yasayla. Güçlü, denetim mekanizması ağır bir parlamento var ama bundan bu zatın haberi yok, aldatıyor. Sınırsız başkan yardımcısını atamaktan bahsediyor. 1500'e kadar başkan yardımcısı... Böyle çocukça bir yaklaşım olur mu? Biz 36 bakanla devraldık ve başbakan dahil 25 kişilik bir kabine oluştu o zaman. Şu anda da zannediyorum 27 ya da 28'dir. Herkese lütufta bulunan iktidarlar oluşturmadık. Zaten tek başına hükümetin güzelliği burada. Bir olur iki olur yardımcı. Bir defa hayatında böyle birşey görmemiş, yalan zaten makine gibi çalışıyor. Anlattığımız örnekler bunu yalanlıyor. Bunu inşallah 16 Nisan teyit edecektir.



Bakıyorsunuz muhtarları alır diyor. Cumhurbaşkanının muhtarları alma hakkı yok. Muhtar atamayla değil seçimle geliyor. Seçimle gelen seçimle gider. Böyle bir yetkisi yok. Muhtarlarla ilgili şöyle bir gaf yaptı: Sanki muhtarlara konuşuyor. Muhtarlar meselesi orada gene bir gaf yaptı. Bir defa Tayyip Erdoğan Külliye'de şu ana kadar 16 bin muhtarı ağırladı. Millet adına ağırladı. Hedefim 55 bin muhtar ağırlamak. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na liderlerden çok atanmışlar geliyor.



Seçilme yaşının 18'e indirilmesi


18 yaşındaki gençlerimize büyük bir hakaret görüyorum. 30 yaştan 25'e indirdik. Şimdi ise 18-25 yaş arası gençlik bundan istifade edecek. 25-30 yaş arası şu anda parlamentoda 5 gencimiz var. Şu anda bu yaş grubunda AB'nin ortalaması yüzde 73. Ama biz bu işte çok geç kaldık. Fatih'e bakıyorsun bir çağ kapatıyor bir çağ açıyor. Niye biz gençliğimize güvenmiyoruz? Güvenelim. Seçme hakkı olarak 18'i veriyorsun, seçilme hakkı olarak vermiyorsun. Biz dedik ki seçme, seçilme hepsi 18 olacak. Bakan olmaya bakıyorsun, 22 yaşında, 25 yaşında bakanlar tanıyorum. Beylerin çocukları parlamentoya girecek diyor. Bu kendi kanaati. Böyle birşey yok. Şu anda bizim genç yaşta parlamentoda olan arkadaşlarımızın babalarının birçoğu esnaf. İnşallah yeni dönemde birçok Anadolu çocuğu buralara gelecek. Milletvekili olacak, emeklilik hakkını 2 sene sonra kazanacak. Ayda yaklaşık 10 bin lira maaş alacak ve emekliliğini böyle sürdürecek. Yok böyle birşey. Diyelim ki ikinci dönem olamadı, 23 yıl primleri ödeyecek. 65 yaşa gelmeden emekli olamaz, bayanlarda 63. Süreç bu. Ben parlamento görevini askerlikten daha düşük görev olarak görmüyorum; vatani bir görev. Milli Savunma Bakanlığı ile Silahlı kuvvetlerimizle ilişkili kararların alındığı yer burası. Kaç kişi burada muaf olacak? Belki 3 kişi, belki 5 kişi belki 10 kişi. Milletvekiline böyle bir hakkın tanınmasını vatani görev, adeta askeri görev olarak düşünüyorum. Arkadaşlarımın ciddi bir kısmı da katılıyor buna.



Ortada mevcut bir anayasamız, kanunlarımız var. Bu anayasayı, kanunları tek başına o tek dediği adam değiştirme yetkisine sahip mi? Değil. Cumhurbaşkanı ne yapar? Diyelim ki bakanları atar, müsteşarları atar, üst düzey yöneticileri yapar. Alt düzeye cumhurbaşkanı girmez bile. Onama verir mi, müdahale eder mi ayrı mesele. 5 yıl güvenoyu... Millet sandığa gider, kararını verir. 16 Nisan'da milletimiz 'Evet' derse hükümetler gensoru belasından kurtulacak. İkide bir akşam yat, sabah kalk gensoru. Bunların hepsi parlamentonun işlerliğini ortadan kaldırıyor. 484 gensoru verilmiş parlamentoda. Ve bunların 4 tanesi kabul görmüş. Reddedileceğini bile bile bu gensoruların anlamı nedir, vatanseverlikle bir alakası var mıdır?



Trump'ın sağlık reformu yasası


Şu anda yasalar neyse yine bu yasalar çerçevesinde adımını atacaktır Cumhurbaşkanı. ABD'de Trump sağlık reformuyla ilgili 'ben bunu kaldıracağım' dedi. Ne oldu? Kendi partisi aleyhte aldığı kararlarla şu anda Trump'ın bu adımı engellendi. Bir denetim gücü var. Velev ki kendi partiniz dahi olsa eğer parlamentonun işine bu gelmiyorsa burada sizi engelleyebilirler. Kaldı ki kurullar bağımsız kurullardır. 5 keçiyi güdemeyecek adamlarla bu iş yürümez.



Bu beyefendi Türkiye'de SSK'ya bağlı hastaneleri yönetti. Onun genel müdür olduğu dönemdeki hastanelerin halini sizler de herhalde bazı televizyon kanallarında izlemişsinizdir. Bir SSK'yı yönetirken '10 sene öncesine göre şuanda biz daha geriyiz' diyor. Düşünün, sağlam giren hasta çıkar. Bürokrat yatırım planlarıyla ilgili herşeyi hazırlar, bağlı olduğu siyasiye sunar. Sen böyle birşey yapmadın ki. Kendi planları dahilinde başarılı bir bürokrat o hastanelerin en azından hijyenini kontrol altına alır. Hastanelerimize şimdi bakın. Nüfusumuz 80 milyon oldu. 14-15 içinde sadece şehirlerde değil, ilçelerde hastane kurduk. Şimdi şehir hastanelerini kurmaya başladık. Doktor yetiştirmeye başladık. Salt sağlık üniversitelerini kurduk. Bu hastaneleri sadece kendi bütçemizden yapıyoruz. At binenin, kılıç kuşananındır.



Kılıçdaroğlu'nun gafı


Biz zaten tek seslilik olsun diyerek bunu birleştirmenin adımını atıyoruz. Bunu bile öğrenememiş, dersini çalışmamış. Artık başbakan yok ki, cumhurbaşkanı yok. Cumhurbaşkanı yeterli sayıda yardımcısını ve bakanlarını atayacak. Hizmette konsensüs meydana gelecek. Bu adımı atmanın aynı zamanda projesidir bu proje.



İbre yükselişte


İşin heyecan dolu günleri yaşanıyor. Bizler şu anda sahadayız. Başbakan, bakanlar hepsi arazide. Ben dün İstanbul'un 3 tane ilçesindeydim. Bugün 2 ilçesindeydim. Dün ve bugün büyük ölçekli kapalı salon toplantıları yaptım. Yağmura, soğuğa rağmen meydanların heyecanını çok iyi gördüm. Şu anda ibre yükselişte. Bunun daha iyi olacağı inancındayım. Hayır diyenler niye hayır dediklerinin izahını yapamıyorlar. Ellerine buna yönelik bir veri yok. şunun için mi hayır diyecekler? Kandil'deki teröristler hayır çağrısında bulunuyor diye mi hayır diyecekler. Pensilvanya'daki FETÖ'nün başı mı hayır deyin diye çağrıda bulunuyor diye mi hayır diyecekler. Şu anda Almanya'da, Belçika'da, Hollanda'da, İsviçre'de bütün yapılanlar ortada. Yahu seçim Türkiye'de oluyor.



Avrupa tehlike olarak görüyor


Türkiye'de yükselişi kabul etmeleri mümkün değil. Türkiye çok ciddi bir sıçramanın içinde. Bu bunların işine gelmiyor. Ekonomik olarak sipariş olarak kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notlar var. Hiçbirisi tutmadı, Türkiye'ye yatırımı durdurmadı. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne yapıldığı zaman hayır dediler, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne hayır dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne hayır dediler. Marmaray'a hayır dediler. Avrasya'ya hayır dediler. Körfez geçiş köprüsüne hayır dediler. Biz dinlemedik, yaptık geçtik. Şimdi 18 Mart Çanakkale Köprüsünü yapyıoruz. yüzde 50-yüzde 50 Güney Kore-Türkiye işbirliği. Yaklaşık 11 milyar liraya mal olacak bir köprü. 2023'e varmadan bu köprü hizmete girecek. Boğazın altından 3 katlı tüneli geçireceğiz, Kanal İstanbul'u yapacağız. Bu adımları atacağız. İstişareye dayalı bir otoritenin oluşması önemli. Bu olduğu zaman çift başlılık olmaz, netice alırsınız. Avrupa bu gidişimizi tehlike olarak görüyor. Dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz. Yıllık yolcu kapasitesi 90 milyon. 2023'te şuandaki planlama 150-200 milyon arasındaki bir yolcu kapasitesine ulaşacak. Dünyada havacılıkta bulunanlar bundan memnun olur mu? Buradaki 5 firmanın 5'i de Türk. İlk etapta Türk bankalarının sendikasyonuyla bu iş başladı. Türkiye'nin gücü var. Çanakkale'de olduğu gibi. Böyle devam edecek.



İsviçre'deki skandal poster


Özellikle hayır diye düşünenlere şunu söyleyeceğim. Kardeşim İsviçre'de senin cumhurbaşkanının posterini İsviçre parlamentosunun önünde sergileyip şakağına silah dayayan ve o organizasyonu onların polisiyle, sosyalist partisiyle birlikte yapıyorlar.






Hangi hayat tarzınıza müdahale ettik?


'Hayır' diye düşünenler şunu söyleyeceğim. İsviçre'de senin cumhurbaşkanının posterini İsviçre parlamentosunun önünde sergileyip, şakağına silah dayayan ve o organizasyonu yapan, onların sosyalist partisi ile Türkiye'deki PKK, DHKP-C uzantıları birlikte yapıyorlar ve onların polislerinin nezaretinde yapıyorlar. Ya utanmayacak mısınız? Bunu yapıyorlar ya. Ben senin cumhurbaşkanın olarak, beğenirsin beğenmezsin, 14 yıldır hizmet verdim, veriyorum. Yaptığımız hizmetler ortada. Şöyle bir başımızı iki elimizin arasına alalım ya. Ne yaptık? Hangi hayat tarzınıza müdahale ettik? Tam aksine bizim hayat tarzımıza müdahale edildi. Bunları sabırla geçiştirdik. Birçok arkadaşımın kızları, vesaire bu ülkede kendi ülkemde üniversitelerde okuyamadı. İnancı gereği başını örtmek istedi, örtemedi. Kızlarımı mecburen ABD'ye gönderdim. İmkanım vardı gönderdim. Oraların en kaliteli üniversitelerinde okudular. Benim ülkemde özyurdunda garipsin, özyurdunda parya muamelesi yapıyorlar. Ama bunlar kalmadı. Bütün evlatlarımız istedikleri üniversiteye gidiyor. Kol kola caddelerde her yerde görüyorum. Neydi derdiniz ya? Tutturmuşlar 'tek adam'. Tek adam arıyorsa cumhuriyet tarihine bir bak. Gazi Mustafa Kemal tek başına yönetmedi mi? Biz öyle yönetelim derdinde değiliz. Ama İnönü'yle kavgalıydı. Onlar dahi geçinemediler. Bu belge ortada. Bu böyle yürümüyor. Gelelim İnönü'ye. İnönü aynı durumu yaptı ve başbakanıyla geçinemedi. Ne zamana kadar bu iş böyle devam etti? Rahmetli Menderes'e kadar. Olay 10 yıl sağlıklı şekilde devam etti. Neticesinde ne oldu? Rahmetli Menderes'i iki arkadaşıyla beraber ipe götürdüler. O zamanki ana muhalefet bu yapılanlar karşısında demokratik davranabildi mi? Diyemedi. Düşünün CHP'nin tek başına iktidar olduğu yıllar manidardır. CHP'nin parti il başkanları aynı zamanda valiydi. Çok ilginçtir. O dönemlerden geliyoruz. Bugünün CHP'sine soruyorum. Sizin geçmişinizde siz il başkanlarını illere vali olarak tayin ettiniz. Sizin demokrasi anlayışınız bu. Ama AK Parti'nin böyle bir derdi yok.



Almanya izah edemiyor


Şu anda Almanya herşeyden önce son dönemdeki bakanlarımızın, milletvekillerimizin girişlerinde çıkışlarında bence adeta işin koordinatörü konumunda. Kendileri bunu izah edemiyorlar. Şansölye buraya geldiğinde kendisine ben size 4500 PKK dosyası verdim. Ne oldu bunun neticeleri dedim. Cevap yok. O benden çifte vatandaş olan terörist ajan gazetecinin serbest bırakılmasını istedi. Almanya binlerce teröristi kendi ülkesinde barındırıyor. Daha ileri gidiyorum polis araçlarının içinde terör örgütü mensupları oturuyor ve oradan teröristbaşının posterlerini sallıyor. Araç polis aracı, elimizde belgeleri var. 15 Temmuz darbesini sağlıklı bir şekilde görmeyenin sağlığından şüphe ederiz. Şu anda bütün failler cezaevinde.



Bild'in Atatürk manşeti


Şu anda ebedi alemde olan Atatürk'ün hafızasını okuyacak kadar geniş kabiliyetleri mi var. Ne alakası var bunların Atatürk'le. Türkçe'yi öğrenmeye başlamışlar. Atatürk'le bu görüşmeyi konuşmayı nasıl yaptılar. Ben desem ki Atatürk şu anda kalksa kendisi de bu düzenlemeye evet derdi. İnönü ile bile geçinemedi.






Galatasaray'daki FETÖ ihraçları


Sadece aidata dayalı bir olay olarak değerlendirilmesi çok hafif gelir. Bu kişiler şu anda Türkiye'den kaçmıştır. Niye? Demek ki FETÖ ile iltisaklı ilişkili oldukları belgeler var. Belgelerin olduğunu bildikleri için de Türkiye'den kaçma yolunu uygun bulmuşlardır. Suçlu değilsen kaçma, bir zan varsa dur, yargılan. Galatasaray yönetiminin aldığı kararın aidata bağlı olarak alınmasını ben hafif buluyorum. Şu anda bana göre süreci geçiştirme olmuştur. Salonda olanlar çirkin yaklaşımlardır.



Çözüm süreci geçmişte kaldı


Biz şuanda Güneydoğu'da terörle çok ciddi bir mücadele yapıyoruz. Çözüm süreci geçmişte kaldı. Artık bu noktada oturup konuşacağımız kişi ortada yoktur, bitti o iş. Oralarda evlerini terk eden o garipler, tehdit altında olan o insanlarla başta İçişleri Bakanım olmak üzere, Çevre Şehircilik Bakanım olmak üzere bütün bakanlarımız direkt görüşme yapıyorlar. Altyapı üst yapı çalışmalarımız devam ediyor. Bizim meselemiz şu. Kürtçülüğü ideal edinen değil, ben Kürdüm diyeni bağrımıza basıyoruz. Kürtçülüğü dayatırsa bu ırkçılığı getirir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı noktasında bütünleşmişiz. Ben Türk milletinin bir ferdiyim demek Kürt kardeşimi niye rahatsız etsin? Kaldı ki çok ciddi anlamda özellikle bölgede halk siz yeter ki bizi bırakmayın diyor ama siz bırakıp gittiğiniz zaman bunlar tehditle üzerimize geliyor diyor. İçişleri Bakanlığımız, Silahlı kuvvetler, polis ve korucular bölgede hakimiyet tesis ettikleri için vatandaşa rahatlık geldi. İnşallah bundan sonraki süreç devletin milletiyle bütünleşmesinin gerçekleştiği 16 Nisan adeta bir röntgen olacak. Çok daha hızlı ve farklı bir süreç devreye girecektir. Yatırımcı oraya girecektir. İnşallah cumartesi günü önce Van'dayız, Van'dan sonra Diyarbakır'a ineceğiz. Başbakan'la birlikte çok büyük iki miting gerçekleştirmeyi planladık.



Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri 5 yılda bir yapılacak. İkisi aynı anda beraber yapılacak. Cumhurbaşkanı iki kez seçilecek. Bütün bunlar istikrar ve güven için. İstikrarın olmadığı yerde başarıyı yakalayamayız.



Cumhurbaşkanı hiçbir zaman yüzde 50'nin altında bir oyla seçilemez. Birinci turda seçilemezse ikinci tura iki kişi kalıyor. O kişiden de en fazla oyu alan seçiliyor. Güçlü bir mutabakat oluşuyor.



Suriye konusu


Suriye ile alakalı olarak askeri noktada 3 Genelkurmay Başkanı Antalya'da görüşmeleri oldu. Kendi aralarında görüşmeleri devam ediyor. Sayın Putin'le bir görüşmem oldu. Sayın Trump'la bir görüşme yapmadık. Bab'dan sonra Münbiç'te şu anda oraya yaklaşmış durumdayız. Daha önce Sayın Obama'ya söylediğim şeyler vardı. PYD/YPG Münbiç'te kalmayacak. Burası Arap toprağıdır, burayı terketmeleri gerek. Bunlar terör örgütüdür ve sizin bunlarla iş tutmanızı uygun görmüyoruz. Maalesef şu ana kadar bu konuda mesafe almış değiliz. İki terör örgütünü de ciddi anlamda silah veriyor, bazıları da DEAŞ'a geçiyor. Resimleriyle tespiti oldu. İnsani yardım adı altında Münbiç'teki bayrak dalgalandırmalar doğru değildir. Arkadaşlarımızla değerlendirmelerimizi yapıyoruz. 16 Nisan bu konuda da önem arzediyor. Ülkemizde 3 milyon Suriyeli var, kapımızı kapatamayız Çıkmış bunlara vatandaşlık verecekler diyor. Çok açık net söylüyorum STK'larla onlara yaptığımız destek 25 milyar dolardır. Avrupalılara söylediğimizde '3 milyar euro Temmuz başı vereceğiz, 3 milyar euro da arkasından vereceğiz' dediler. Verdiler mi? Yalan. 725 milyon euro UNESCO'dan geliyor başka bir şey yok. BM Konseyi'nden de 550 milyon dolar bir para geldi o kadar. Buna rağmen 'veren el, alan elden hayırlıdır' diyerek hareket ediyoruz. Bunu götürüyoruz ve 16 Nisan başarılı şekilde sonuçlanmasıyla bu süreci de başarılı şekilde atlatacağız. Suriye ve Irak konusunu da çözeceğimize inanıyorum.

#Cumhurbaşkanı
#Recep Tayyip Erdoğan
7 yıl önce