|

Cumhurbaşkanı'ndan TBMM kürsüsünü işgal eden CHP'lilere tepki

CHP'li vekillerin anayasa değişikliği görüşmesi sırasında TBMM kürsüsünü işgale kalkışmasına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar milletten rahatsız" dedi. Ekonomideki son duruma da değinen Cumhurbaşkanı, "Elinde silahı veya doları olan teröristin amacı arasında hiçbir fark yok. Döviz kurunu bir silah gibi kullanıyorlar" diye konuştu.

Yeni Şafak
13:35 - 12/01/2017 Perşembe
Güncelleme: 14:26 - 12/01/2017 Perşembe
Yeni Şafak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 34'üncü Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu.




Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:



"Biz nevzuhur bir millet değiliz. Biz, köklü bir devlet geleneğine, geniş ve güçlü bir kültür altyapısına sahip bir milletiz. Arkasında böyle büyük bir birikim, irfan ve feraset vardır. 40 yıllık siyasi hayatımda gözüm hep milletimde oldu. Milli irade, hak ve özgürlükler sözü birileri için sadece laftan ibaret olabilir ama biz tüm hayatımızı bu kavramların hayata geçirilmesine adadık.



Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı sıkıntıları, maruz kaldığı saldırıları sizler de yakından görüyor, takip ediyorsunuz. Yeni bir dünya kurulmaya, bize de burada bir rol biçilmeye çalışıyor. Birinci Dünya Savaşı sonrası bize biçilmeye çalışılan kefeni parçalayıp atmıştık. İkinci Dünya Savaşı sonrası ise ülke olarak tercihimize Batı ittifakından kullanarak kendimize yeni bir yol açmanın gayretinde olduk. Bugün görüyoruz ki, ülkemiz ve milletimizle ilgili kötü niyetler hala sürüyor. Eski hesaplar önümüze konulmaya çalışıyor. Kimi zaman terör, kimi zaman ekonomik kriz, kimi zaman siyasi kaos, kimi zaman darbe görünümlü çıkan bu hesaplaşma sürüyor. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle terör örgütleri üzerinden ülkemize yöneltilen saldırıları birer birer boşa çıkardık. Terör örgütlerinin sadece maşadan olduğunu, asıl mücadeleyi onların arkasındaki güçlerle verdiğimizi biliyoruz. Maşaları kırmazsak, arkadaki güç mücadelesini kazanamayız. Bunun için, bölücü örgütü kıpırdayamaz hale getirmek için gereken tüm tedbirleri aldık. Güvenlik güçlerimiz bölücü terör örgütüne tarihin en büyük darbelerini vururken, milletimiz de bu örgütün gerçek yüzünü anlamış bulunmaktadır. FETÖ ile mücadeleyi tüm cephelerde yürütüyoruz. DEAŞ'ı hem kendi topraklarımızda hem de bölgemizde bitirmekte kararlıyız. Hepsinin aynı ahtapotun birer kolu olduğu ortaya çıkmaya başlıyor.



Geldiğimiz noktada, artık kartların açık oynanmasını umuyoruz. Kimsenin, bizim tek önceliğimiz ve amacımız DEAŞ'la mücadeledir diyecek durumu da kalmadı. Türkiye'nin El Bab operasyonu karşısında sergilenen tavır böyle bir hassasiyetin olmadığını gösterdi.



FETÖ'nün Türkiye'de yaşanan darbe girişimine tereddütle yaşayanlar, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi'ne yapılan suikastın ardından herhalde ikna olmuşlardır diye düşünüyorum. En başından beri kimin derdinin ne olduğunu biz de karşımızdakiler de biliyor. Bu, acımasızca bir güç mücadelesidir. Düştüğümüz anda, bizi kendi kendimizi imha ettireceklerinden hiç şüpheniz olmasın.



CHP'nin Meclis kürsüsüne tepki


Meclis'te bir anayasa değişikliği çalışması yapılacak, bu çalışmalarda yaşanan tabloyu görüyorsunuz değil mi? Egemenlik kayıtsız şartsız milletinse Meclis'in çalışma üslubu bellidir. O kürsü yıkmak için oraya konmadı. O kürsü sadece söylenecek veya söyleyecek sözü olanlar için oraya kondu. Öbür taraftan terör örgütleriyle Parlamentonun önüne gelip bir siyasi partinin mensuplarıyla eylem yapmaları... O da çok farklı bir şey. Bunlar iyi niyet göstergesi değildir. Parlamentoda çalışmaları engellemek hiçbir şey kazandırmıyor. Ne yaparsanız yapın, 15 gün değilse de bir ay. Ama ben inanıyorum ki; parlamentodan bu çıkıp milletin önüne gidecektir. Eğer milletin iradesine inanıyorsanız, o zaman bir an önce bırakın müzakereler bitsin, milletin önüne gitsin, millet ne karar veriyorsa bu karara biz de hep birlikte eyvallah diyelim. Ama görüyorum ki bunlar milletten rahatsız. İkide bir tek adamcılık, tek adamcılık. Ne tek adamcılığı? Olayı buraya götürmek istiyorsanız bunun kaynağında siz varsınız. Bu ülkede Cumhuriyet Halk Partisi'nin il başkanlarının valilik yaptığı dönemleri biliriz biz. Tek adamcılıksa bu. Daha da gerilere giderseniz asıl tek adamcılığı görürsünüz. O kadar defteri açmak istemiyorum ama zamanı gelirse onları da açarım.



Kim rejim diyorsa bilin ki bunların derdi rejim değil. Dünya, bölge, Türkiye değişikler 'Biz hiçbir şeye dokunmayız, her şey olduğu gibi kalsın' demek bağnazlıktır. Bizde iktidarda olanlar reform yapmaya çalışırken, muhalefettekiler statükoya gardiyanlık yapıyor.



Bu 4 madde değiştirilecek diyor. Halbuki öyle bir değişiklik yok. Bu ülkede dikkat edin tartışmalara, tartışmalar hep bu şahsınız üzerinden yürüyor. Benim şahsımla alakası yok ki. Bu ülkede bir anayasa değişikliği yapılıyor, olay bu. Mesele şu: Ölüm haktır. Biz kaza ve kadere inanmış insanlarız. Kimin ne zaman, nerede öleceğine dair elimizde yazılı belge var mı? Allah razı olsun da, Rabbim ne takdir ediyorsa o olsun.







"Vazgeçeceğimi düşünenleri hayal kırıklığına uğratmaya devam edeceğim"


Millete kendini sevdir, milleti sev, belki sizin göstereceğiniz adayı seçerler, belli olmaz. Ama bunlar millete inanmıyorlar ve samimi söylüyorum, milleti sevmiyorlar. Millete saygıları yok, hizmetleri yok. Millet de tabii onlara karşı farklı bir tavır alıyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilk başkanları aynı zamanda valiydi, belediye başkanıydı. Bu ülke bunları yaşadı. Eğer tek adamcılıksa, işte budur. Bize ne anlatıyorsunuz siz? Bizim sorunumuz demokrasi kavramının arkasına sığınıp milletin iradesini hiçe sayanlarladır. Sorunumuz, laiklik diyerek milletin inanç özgürlüğünü yok etmeye kalkanlarladır. Laiklik, devletin tüm inanç gruplarına eşit mesafede olması ve güvence altına alması dedik. Biz, yola çıkarken 2001'de böyle çıktık. Bunu tüm dünyada, nerede anlattıysa buna söyleyecek hiçbir sözümüz yok demişlerdir. Bu laiklik anlayışını biz koruyoruz, korumaya devam edeceğiz. Sorunumuz, hukuku millet adına kullanmak yerine şu veya bu güç odağına vermeye çalışanlarladır. Cumhurbaşkanı oldum diye bu mücadeleden vazgeçeceğimi umanlar varsa, onları hayal kırıklığına uğratmaya devam edeceğim. Dün olduğu gibi, Türkiye'nin istiklal mücadelesinde en önde olmaya devam edeceğim.



Türkiye'nin herhalde milletiyle en fazla iç içe olan, en fazla dertleşen cumhurbaşkanıyımdır. Bugüne kadar Ankara ve İstanbul'da özellikle yaptığım ziyaretler oldu. Cumhurbaşkanlığı görevine başladığım günden beri 82 kez il ziyareti yaptım. Kimi illerimize bir defa, kimi illerimize iki, üç, dört kere gezdim. Bu da her ay 3 il ziyaret ettim demektir. Görev sürem tamamlanmadan kalan 25 ile mutlaka gideceğim. Bunlar pek çok devlet işine rağmen yürüttüğüm programlar. Önümüzdeki hafta 4 Afrika ülkesine gideceğim.



Ekonomideki son durum


Elinde silahı veya doları olan teröristin amacı arasında hiçbir fark yok. Amaç Türkiye'yi dize getirmek. Döviz kurunu bir silah gibi kullanıyorlar."


#Recep Tayyip Erdoğan
#Muhtarlar Toplantısı
#Cumhurbaşkanlığı Külliyesi
7 yıl önce