|

Eski uygarlıklar boynumuzda

Hitit uygarlığına ait motifleri takılarına işleyen takı tasarımcısı Canan Alimdar, Ninda adlı koleksiyonunda kullandığı üçgenlerin iyiliği temsil ettiğini söylüyor. İyiliğin takı takan kişilere yayılmasını amaçlayan Alimdar, "Takılardaki iyilik dünyaya yayılmalı. Hem ülkemizin hem de dünyanın buna ihtiyacı var" diyor.

Yeni Şafak
04:00 - 12/02/2017 Pazar
Güncelleme: 14:59 - 18/02/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Eski uygarlıklar boynumuzda
Eski uygarlıklar boynumuzda

Anneannesinden yadigar kalan dikiş makinesiyle çok küçük yaşlardan itibaren el sanatlarına ilgi duyan Takı tasarımcısı Canan Alimdar, yeni koleksiyonuyla Hitit tarihine ayna tutuyor. Uzun yıllar profesyonel sigortacılık işiyle uğraşan ve son 10 yıldır da takı tasarlayan Alimdar, yaptığı çalışmalarla hem Anadolu medeniyetine hem de Antik çağa ışık tutuyor. Son koleksiyonu Ninda ile kadın eliyle dünyaya iyilik taşıma temasını işleyen Alimdar, hiyeroglif yazıda hem iyiliği hem de dişiliği temsil eden üçgenleri kullanmış. Hititlerin çok sade ve gösterişsiz giyinen bir medeniyet olduğunu krallar, kraliçeler ve tanrı figürlerinde halka küpelerin ve zincirlerin çokça kullanıldığı için koleksiyonda bunlara yer verdiğini belirten Alimdar, "Hitit tablet yazıtlarından öğrendiğimize göre kutsal binaların temeline bakır üçgen konurmuş. Burada haneye iyilik yayılması inanışı hakimmiş. Bu Anadolu'da kullanılan muskayla da benzerlik gösteriyor. Ben de bu koleksiyonumda iyiliğin takı takan kişiye yayılması için üçgen figürlerini kullandım. Çünkü hem ülkemizin hem de dünyanın iyiliğe ihtiyacı var" diye konuşuyor. Takı koleksiyonu İstanbul Adahan Otel'de 13 Mart tarihine kadar gezilebilir.



MÜHÜR VE GİYSİLERDEN ETKİLENDİM


Sümerce'de ekmek anlamına gelen 'Ninda' koleksiyonu toplamda 4 seriden meydana geliyor. Arinna, Kaluppa, Assu ve Tavananna isimli gruplardan meydana gelen serinin ana ürünü Hititlerin baş tanrıçası "Arinna'nıın Güneş Tanrıçası" isimli kolye. Alimdar, bu kolye ile kadınların birleşmesiyle ortaya çıkacak enerjinin dünyadaki kötülükleri yok edeceğini vurguluyor. İkizkenar üçgenin kadın ve iyilik dışında başka bir anlama daha geldiğini vurgulayan Alimdar, "İkizkenar üçgen, hiyeroglif yazıda bir tane olduğunda şehir anlamına geliyor. İki tane olunca ülkeyi temsil ediyor. Şehirler ve ülkelerin üstüne muskaları koydum. Arinna, Alacahöyüğün Hititçe adı" diyor ve ekliyor: "Hititçe giysi anlamına gelen Kaluppa serisinde taş yapıtlardan anladığım kadarıyla nasıl giyindiklerini çözdüm ve figürlerden esinlendim. Assu da Hititçe iyilik demek. Tavananna, Hititçe Egemen Kraliçe anlamına geliyor. Bu seride de mühürlerden esinlendim. Hitit yazıtlarından öğrendiğimize göre kral ve kraliçe kraliyet mührünün birlikte taşır ve mühürde isimleri birlikte bulunurmuş. Kadeş Antlaşmasına buna bir örnek."







ANADOLU HİKAYELERİNDEN BESLENİYORUM


Zincir figürlerini iyilik her yanı sarsın diye çokça kullandığını ifade eden Alimdar, "Hititlerde takı kullanılmazken halka küpeler sıklıkla kullanılırmış. Yani Mezopotamya'nın ihtişamı, süsü giyim tarzına yansımamış. Ben de sade çalışmayı seviyorum. Hititlerle ilgili çok çalışılmış ama benimki biraz farklı oldu. Baktığımızda takılarla ilgili Hititlerle bir şey yapılmamış gözüküyor" şeklinde konuşuyor. Koleksiyonu oluştururken Hitit Üniversitesi'nden de yardım aldığını belirten Alimdar, "Anadolu'da çok hikaye var. Ben de bu hikayelerden besleniyorum. İlk koleksiyonumda Anadolu'daki kapı motifleri, takılar ve kuşlar üzerinde çalıştım. Orada bir de logom oluştu. Şimdi her kolyeme kuş koyuyorum. Mesela 'Hümayun' koleksiyonumda da Anadolu'da gördüğüm şeyleri gün yüzüne çıkardım" şeklinde konuşuyor.







Sergi boyunca konfesanslar olacak


Sergi boyunca sempozyumların yapılacağını ve atölyelerin kurulacağını söyleyen Canan Alimdar, "Bu süreçte 4 etkinlik düzenleyeceğiz. İki tanesi çocuklar için olacak. Çocuk atölyeleri kurulacak. Ebeveynlere Hititler üzerinden öykü anlatma tekniklerini öğretilecek. Bir hafta da Gezginler Klübü'nden bir arkadaş dünyadaki kültürel farklılıkları Hitit kadınları ve dünyadaki kadınlar üzerinden bir şekle dönüştürecek. En son ise Hititlerde kadın ve iyilik konulu bir seminer olcak. Hitit geleneğinin Anadolu'da devam ettiği anlatılacak. Çünkü ben bunlardan beslendim" diyor.







Kapalıçarşı ustalarına çıraklık yaptım


Zanaat öğrenmeye karar verdiğinde ilk olarak mumda modelleme tekniklerini öğrendiğini söyleyen Takı Tasarımcısı Canan Alimdar, "Evime anneannemin dikiş makinesiyle atölye kurdum. Metalle çalışmayı Kapalıçarşı ustalarının yanında çıraklık yaparak öğrendim. Ustalara çay bile taşıdım. Sanat tarihi, resim, sanat tarhi, arkeoloji eğitimleri seminerlerini aldım. Ilk sergimi kendimi denemek için evde yaptım. Daha sonra Kapadokya'da ki bir otelde eski manastır yerleşkesinde sergimi açtım. Tarihten esinlendiğim için ilk serginin de tarihi bir mekanda olmasını istedim. Orada atölye kurduk. 'Iki Dirhem Bir Çekirdek' koleksiyonunu da yine Sultanahmet'te galeriye çevrilmiş bir sarnıçta yapmıştım" ifadelerini kullanıyor.










#Hitit uygarlığı
#Canan Alimdar
#Ninda
#Kapadokya
#Kapalıçarşı
7 yıl önce