|

FETÖ çaycısı çileden çıkardı

Akıncı Üssü’nden kaçarken yakalanan FETÖ’nün kurmay subaylar imamı Hakan Çiçek, cezaevinde çalıştığı rolü mahkemede çok güzel oynadı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 4/08/2017 Cuma
Güncelleme: 03:06 - 4/08/2017 Cuma
Yeni Şafak
Kurmay artist
Kurmay artist

15 Temmuz darbe girişiminin merkezi Akıncı Üssü’ndeki olaylara ilişkin davanın 3. duruşmasında Fetullahçı kurmay subayların ‘mahrem abisi’, kripto FETÖ okulu Anafartalar Koleji’nin sahibi Hakan Çiçek savunma yaptı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda görülen 486 sanıklı davanın duruşmasında 13 aydır yattığı cezaevinde rolüne iyi çalışmış görünen Çiçek, özellikle çapraz sorgu sırasında yalan söylemekte zorlandı. Ankara’ya 13 Temmuz’da ‘okulunun ruhsat işlemleri için geldiğini’ iddia eden Çiçek, darbe akşamı saat 20.00 sıralarında Akıncı’ya sosyal etkinlik için davetli olarak gittiğini tekrarladı; kendisini de FETÖ’cü Albay Ahmet Özçetin’in çağırdığını anlattı. Mahkeme Başkanı Selfet Giray’ın, “Sanık Ahmet Özçetin sizi tanımadığını, Akıncı Üssü’ne davet etmediğini söylemiş” ifadeleri sonrası zor anlar yaşayan Çiçek, bunun üzerine, “Hakkında bu salonda en fazla yalan haber yapılmış insanım. Bir akrabamın da şu anda beni tanımamasını normal karşılarım. Afaroz edilmiş bir insanım. Bu adam neye göre bunu söylediyse cevabını versin” dedi.

ÇİÇEK’İN ZOR ANLARI

Daha sonra Mahkeme Başkanı Giray, FETÖ’nün ABD imamlarından Hasan Polat’ın itiraflarını hatırlattı. “1994’ten sonra, ‘murakıp’ dediğimiz, 3-5 subaydan sorumlu kişiler, esnaflık yapmaya başladılar. Cemaatin sermayesiyle kurulan bu işler paravan olarak bugüne kadar devam etti. ‘Hakan Çiçek’ isimli şahıs da murakıp görevine devam etmektedir” dediğine işaret eden Giray, Çiçek’e birçok FETÖ’cüyle aynı anda irtibatta bulunmasının tesadüf olup olmadığını sordu. Bu soruya, “FETÖ yöneticisi bin tane midir? Ben 11’iyle temas kurmuşum” cevabı veren Çiçek, FETÖ yöneticileri İlhan İşbilen, Hidayet Karaca, Gülen’in doktoru Kudret Ünal gibi şahıslarla yaptığı görüşmelere ‘gözlük’ kılıfı uydurdu. O dönem İstanbul’da gözlük dükkanı olduğunu söyleyen Çiçek, “Kendilerine gözlük satmam nedeniyle bu görüşmeleri yaptım” diyerek kendini savunmaya çalıştı.


İTİRAFLAR ÇOK SIKIŞTIRDI

FETÖ’cü Yarbay İlkay Ateş’in itiraflarının hatırlatılması üzerine daha da zor anlar yaşayan Çiçek, İlkay Ateş’in, “Beni Ankara’ya tayin olan Binbaşı Gökhan Çiçek ile tanıştırdılar. Kendisi kara pilot binbaşı olarak görev yapıyordu. Onun abisi de (Hakan Çiçek) kurmay subaylara abilik yapmaktadır” sözlerine şu yorumu yaptı: “Bu kişiyi toplamda bir-iki kez gördüm. Suçlamaları kabul etmiyorum. Benden kurmay abisi olmaz. Benden kurmay değil, hiçbir şeyin abisi olmaz. Ben Gökhan Çiçek’in öz abisiyim. Onun haricinde bir abilik yaftasıyla hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum.” Çiçek’e okul tanıtımı için gittiğini ileri sürdüğü Akıncı’ya broşür götürüp götürülmediği de soruldu. Broşür değil tanıtım kartı götürdüğünü, bunun da jandarmada olabileceğini söyleyen Çiçek’e bir müşteki avukatı, “Jandarma tutanağına göre üzerinizden tanıtım kartları çıkmamış” dedi.

BATMAZ’LA AYNI SAVUNMA

FETÖ’nün tepe yöneticilerinden aldığı talimatları kurmay subaylara ilettiği belirtilen Çiçek, Adil Öksüz’le birlikte aynı anda ABD’de bulunmasının tesadüf olduğunu, Öksüz’ü de teröristbaşı Fetullah Gülen’i de tanımadığını, Şubat-Mart 2016’da 43 gün kaldığı ABD’de Pensilvanya’ya hiç gitmediğini savundu. Bu konuda FETÖ imamı Kemal Batmaz’la aynı cümleleri kullanan Çiçek, “Benim bulunduğum yer ABD’nin batısı, bu adamın bulunduğu yer ABD’nin doğusu. Uçakla 4-5 saatlik yol. Gülen ve Öksüz’le bir görüşmem olmadı” şeklinde yalanlar sıraladı. Telefonunun, 15 Temmuz’dan bir hafta önce çocuğunun yüklediği program nedeniyle çöktüğünü ve format atıldığını ileri süren Çiçek, aradan geçen sürede telefona ihtiyaç duymadığını savundu.

  • Gülen’in
    çaycısıymış
  • Çapraz sorgu sırasında, Hakan Çiçek’in henüz daha öğrenci olduğu 1995-1996 yıllarında örgütün dershanesi olan ve Fetullah Gülen’in bir dönem ‘5. Kat’ diye tabir edilen çok özel toplantılarını yaptığı FETÖ’nün Altunizade’deki FEM Dershanesinde kantin işlettiği ortaya çıktı. Müşteki avukatı, “Altunizade FEM Dershanesi’nin en üst katı, sizin SGK kaydınız olduğu dönemde, Fetullah Gülen’in hem evi hem ofisi olarak kullanılmaktadır. Siz de aynı dershanenin kantinini geçici süreyle işlettiniz. Gülen’in evi olan yapıda, 1 yıllık sigorta kaydınız bulunmaktadır. Kantin işlettiğiniz 1 yıl içinde Gülen ile hangi sıklıkla biraraya geliyordunuz?” şeklinde soru yöneltti. O dönem FEM Dershanesi’nin kantinini işlettiğini kabul eden sanık Çiçek, “Binanın en üst katından bahsediyorsunuz, ben binanın en alt katındayım. Ben kantinciyim orada. Gülen’in gelip gittiği konuşuluyordu ama ben o şahsı hiç görmedim” iddiasında bulundu. Bunun üzerine avukat, “İstanbul’da birçok şube var ve sizi bir kişi aracılığıyla Fetullah Gülen’in kaldığı o şubeye aldılar. Hiç namazlarda arkasında saf tutmadınız mı? diye sordu. Sanık ise “Ben Fetullah Gülen denen terör başını hiç görmedim, biraraya gelmedim, yanında namaz kılmadım, arkasında saf tutmadım” diyerek kendisini savunmaya çalıştı. Eşinin bir dönem FETÖ ile irtibatlı bir okulda öğretmenlik yaptığını kabul eden Çiçek’e kısa dönemde edindiği 60 milyonluk serveti de soruldu. Bu parayı çeşitli iş kollarında çalışarak kazandığını iddia eden Çiçek, Cihangir’deki örgüt evinde kaldığı iddiasını da kabul etmedi.
Linç edilecekti

Eşi ve birçok akrabası örgütün kapatılan kurumu BankAsya’ya para yatıran Hakan Çiçek, teröristbaşının çağrısı sonrası eşinin bankaya destek için 141 bin lira yatırdığı dönemde kendisinin yurtdışında olduğunu söyledi, “Bundan haberim yoktu. Ben para yatıracak olsam, milyon dolarlık gücüm var” dedi. BankAsya’daki birçok hesabı hatırlatılınca Çiçek bu sefer, “Bank Asya’da hesaplarım var ama ticari bir çalışmam, kredi kullanmam yok. Restoranımın yanı Bank Asya şubesiydi” savunması yaptı. ‘Darbe girişiminin sanığı değil, mağduru olduğunu, hiçbir suç içinde bulunmadığını, hiçbir örgütün yöneticisi olmadığını’ ileri süren Çiçek, darbe gecesinin sabahı Akıncı Üssü’nü ‘korktuğu için’ terk ettiğini, yardım almak amacıyla bir köye yaklaştığı sırada jandarmanın kendisini yakaladığını anlatttı. Kemal Batmaz ve Harun Biniş’le birlikte yakalandığı noktanın, saldırıların yönetildiği 143. Filo’ya yakın olduğu hatırlatılınca Çiçek, sabaha dek askeri lojmanda saklandığını, 143. Filo’ya adım atmadığını iddia etti.


PİŞKİNLİK ÇİLEDEN ÇIKARDI

Davet edildiği sosyal etkinlikte kendisinden başka sivil görmediğini ileri süren Çiçek, soru üzerine istihbarata karşı koyma eğitimi almadığını savundu. Çiçek, kendisine 6 milyon 700 bin dolar para gönderen Muaz Güngören’i, emlak alışverişi sırasında tanıdığını iddia etti. Bu kişinin babasının ‘FETÖ imamı’, kendisinin de FETÖ’cü olduğunun söylenmesi üzerine Çiçek, bu konuda bilgisi olmadığını, sözkonusu paranın da FETÖ ile ilgisi bulunmadığını öne sürdü. Bir avukatın teröristbaşı Gülen’in kitaplarını okuyup okumadığını sorduğu Çiçek, Gülen’in kitaplarını okumadığını, savunmasını kendisinin hazırladığını öne sürdü. Bunun üzerine avukat, Çiçek’in savunmasında, Gülen’in kitabında kullandığı bir örneğe yer verdiğini belirtti. Bunun üzerine Çiçek, “Gülen’in kitaplarını okumuş avukat hakkında suç duyurusunda bulunuyorum” deyince sanıklar ‘imamlarını’ alkışlamaya başladı. Bu pespayeliğe tepki gösteren gaziler ve şehit yakınları, sanıklara pet şişeler fırlattı. Salondaki gerilim tırmanmaya devam edince kolluk güçleri, başkanın talimatıyla salonu boşalttı ve celseye ara verildi.


Hem
yazdı
hem oynadı

15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’nde darbe girişimini yöneten sivil imamlardan Nurettin Oruç da savunma yaptı. Bir medya yapım şirketinde çalıştığını söyleyen Oruç, uydurduğu senaryoyla savunma yaptı. Duruşmada sanığa, darbe girişiminin yönetildiği 143. Filo’daki görüntülerine ait tespit tutanağı gösterildi. Sanığın çelişkili beyanları, yalanını ortaya çıkardı. Oruç, ilk önce tespit tutanağındaki 143. Filo’daki görüntüden alınan fotoğraftaki kişinin kendisine benzediğini ancak kendisi olmadığını ileri sürdü. Ardından Filo’daki kameralardan alınan görüntüler izletildi. Bu sefer de sanık, “Bu görüntü montaj. Bana kurulan bir kumpas olarak düşünüyorum. Ergenekon ve Balyoz sürecini yeniden yaşıyor gibiyiz” diyerek görüntüdeki kişinin kendisi olduğunu açıkça itiraf etti.

#FETÖ
#15 Temmuz
#15 Temmuz Davaları
#Nurettin Oruç
#Hakan Çiçek
7 yıl önce