|

Habercilik değil ihanete aracılık

Cumhurbaşkanı Erdoğan, haber peşinde koşmakla, ihanete aracılık etmenin tamamen farklı şeyler olduğunu söyledi. İftarda buluştuğu medya temsilcilerine çağrıda bulunan Erdoğan, “Yerli ve milli olarak ülkemizin ve milletimizin menfaatinin olduğu yerde bana göre diğerleri teferruattır. Buna bizim dikkat etmemiz lazım” dedi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 18/06/2017 Pazar
Güncelleme: 03:11 - 18/06/2017 Pazar
Yeni Şafak
Habercilik değil ihanete aracılık
Habercilik değil ihanete aracılık

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Huber Köşkü’nde medya temsilcilerine iftar verdi. İftara Albayrak Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Albayrak ile Yeni Şafak ve TVNET Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül’ün de aralarında olduğu davetliler katıldı. Yemeğin ardından konuşan Erdoğan, uluslararası karalama kampanyalarına kalemşörlük yapmanın gazetecilik olmadığını vurgulayarak, FETÖ’cülerin servis ettiği çarpıtmaların üzerinden devleti, devletin güvenliğini, ülkenin geleceğini hedef almanın asla gazetecilikle bağdaşmayacağını söyledi. Medya dünyasının Türk demokrasisine verdiği katkılar dolayısıyla katılımcılara teşekkür eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:“Bir şeyi özellikle rica ediyorum o da şudur: Yerli ve milli olarak ülkemizin ve milletimizin menfaatinin olduğu yerde bana göre diğerleri teferruattır. Buna bizim dikkat etmemiz lazım”

DAĞDAKİYLE
BİR FARKLARI YOK

İktidar oldukları dönemlerde diğer alanlarda olduğu gibi medya sektöründe de farklı seslerin, farklı görüşlerin dillendirilmesine özellikle imkan sağlamaya gayret ettiklerini ifade eden Erdoğan, “Ayrıcalıklarını kaybedenler, bundan rahatsız olsalar da bugün medyamızın daha renkli, daha demokratik, daha çoğulcu olduğu bir muhakkaktır, bir gerçektir. Demokraside ulaştığımız seviye itibarıyla ülkemizde artık hiç kimse milli iradeyi yok sayamaz. Kendini milletin ve seçtiklerinin üzerinde göremez.” diye konuştu.Haber peşinde koşmakla, ihanete aracılık etmenin tamamen farklı şeyler olduğuna işaret eden Erdoğan, “Manşetini, kalemini, gazete sayfalarını, terör örgütünün emrine verenlerle, eline silah alıp dağa çıkan arasında temelde bana göre hiçbir fark yoktur. Terör örgütü mensupları ile işbirliği içinde hukuku çiğnemenin, milli güvenliği tehdit eden eylemlere girişmenin elbette bir müeyyidesi olacaktır.” ifadesini kullandı.

SADECE 2’Sİ SARI
BASIN KARTI SAHİBİ

Türkiye’de anayasa ve yasaların herkes için bağlayıcı olduğunun altını çizen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Batıdaki bazı kuruluşlar sürekli bize gelirler, hapisteki gazeteciler teranesi, tutturmuş gidiyorlar. Biz yurt dışına çıktığımızda aynı şeyi söylüyorlar; ‘İşte sizin cezaevlerinde çok tutuklu gazeteci var.’ Bugün ülkemizde, size Bakanlığımızın rakamlarını veriyorum, mesleğini gazeteci olarak ifade ederek cezaevlerinde bulunan 177 kişiden sadece 2’si sarı basın kartı sahibidir. Bakın sadece 2’si sarı basın kartı sahibidir. Bu 177 kişiden biri cinayet suçundan, diğerleri de terör örgütleriyle olan ilişkileri sebebiyle cezaevinde bulunuyor. Bunu öyle bir dezenformasyonla Batı dünyasına bildiriyorlar ki Batı dünyası da alıyor onunla bizim önümüze geliyor. Diyoruz ki ‘Siz bizim Bakanlığımızın size verdiği bilgilere, belgelere mi bakacaksınız, yoksa onların yalanlarına mı?’ Ne derseniz deyin, aynı şeyi döndürüyor, döndürüyor, karşımıza geliyorlar. Şimdi son birkaç gündür yapılan tartışmaların bu çerçevede bana göre değerlendirilmesi gerektiğini inanıyorum.”

HALKIN MORALİNİ
YÜKSEK TUTUN

Medya dünyasının Türk demokrasisine verdiği katkılar dolayısıyla katılımcılara teşekkür eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Benim özellikle bir başka ricam da şudur, gerçekten sizler gerek hükümetimizle gerek şahsımla, ne konuşuyorsam, aynı şeyi konuşmak zorunda değilsiniz ama bir şeyi özellikle rica ediyorum o da şudur: Yerli ve milli olarak ülkemizin ve milletimizin menfaatinin olduğu yerde bana göre diğerleri teferruattır. Buna bizim dikkat etmemiz lazım. Burada moral denilen bir olay var. Halkımızın morallerinin yüksek tutulması sizlerle beraber olacaktır. Gerek yazılı gerek görsel medyada halkımız bu enformasyon kanallarının kendilerini teşvik edici mahiyette olduğunu gördüğünde inanıyorum ki herkes işine çok daha farklı sarılacaktır. Sizler bu işin bilgide inanıyorum ki lojistiği durumundasınız ve bunu psikolojik olarak vermek halkımızı çok daha farklı bir yöne doğru götürecektir. Bunun yanında da özellikle yatırımcılarımızı teşvik edecektir.” dedi.

15 TEMMUZ’DAKİLERDEN NE FARKINIZ VAR

Bugün ortalığı ayağa kaldıranların, nümayişle suç bastırmaya çalışmak yerine, öncelikle kendilerini hesaba çekmeleri gerektiğini ifade eden Erdoğan, “FETÖ ile iş birliklerini sorgulamalıdırlar. Sizin gibi 15 Temmuz’da da bunu yapanlar oldu. Sizin 15 Temmuz’dakilerden ne farkınız var? Onların elinde F-16 ‘lar vardı. Helikopter ile saldırıyorlardı, tanklarla, toplarla saldırıyorlardı. Sizlerde şu anda yollarda yürüyüşleri yapıyorsunuz. Akşam da karavanlarda istirahat ediyorsunuz işte olay bu. Sizler eğer kalkıp da ‘TEM’i veya E-5’i de işgal ederiz.’ filan diyecek olursanız o zaman durum aynı 15 Temmuz’a dönüşür ki ona da tabii müsaade etmek gibi bir lüksümüz asla yok. Zaten yapılan iş şu an hukuki değildir, onu da söyleyeyim. Bunu yasal yollardan, böyle bir adımı atmak suretiyle gidişiniz şu andaki hükümetimizin bir inceliğidir, daha da ileri gidiyorum bir lütfudur” diye konuştu.

#Habercilik
#İhanet
#Recep Tayyip Erdoğan
7 yıl önce